Kredi garanti fonu gündemi / Kazım Yılmaz

Geçtiğimiz Salı günü Özlem Kamer, TİM Başkanı Büyükekşi'nin kredi garanti fonu kurulacağı açıklamasını haber yaptı. O sırada yazı dizimiz nedeniyle konuya değinemedim. Şimdi de gecikmiş değilim. Çünkü bu konuda ileriye yönelik olarak yapılabilecek çok güzel şeyler var.
Özlem'in haberinde, Büyükekşi'nin kredi garanti fonu kurulması için çalıştıklarını, 1 milyar dolarlık Hazine kağıdı ve 5 milyar dolarlık kefaletle oluşacak bu fonun kriz döneminde firmalara nefes aldıracağını söylediği belirtiliyordu.
Özellikle böyle bir kriz döneminde, kredi garanti fonu kurularak imalatçı firmaların kredilerine kefil olunmasına verdiğimiz önemi okuyucularımız biliyor.
Devletin kriz döneminde kredi garanti fonu kurması, bize göre mutlaka olması gereken bir şey. Ama kredi garanti fonu ille de devletin kurması gereken bir şey değil. Belli sektörlerdeki ya da belli bölgelerdeki firmaların koyacakları belli tutarlarda paralarla da sektörel veya bölgesel kredi garanti fonları kurulabilir.
Örneğin, bir sanayi sitesinde ya da bölgesinde bulunan firmalar belli miktarlarda para koymak suretiyle bir kredi garanti fonu kurabilirler. Bu şekilde oluşturulan fonun 5-6 katı kefalet verilebilir. Teminat sıkıntısı da bu şekilde aşılır. Bu tür fonlar bir kez rüştlerini kanıtladıktan sonra gerek devlet gerekse de uluslararası kurumlardan bu konuda destek ve kaynak sağlayabilirler.
Daha önce bunun örneği yaşandı. Avrupa Yatırım Fonu'ndan kontur garanti desteği alındı ve gerçekleşen risklerin bir kısmını onlar karşıladı.
Ama biraz da taşın altına elini koymak, örgütlü olmak, biraz da işi bilmek, araştırıp nasıl işleyeceğini öğrenmek gerekiyor. Belki bu krizden alınması gereken en önemli derslerden biri de bu.

(Kaynak: Takvim Gazetesi | 10.03.2009)