BASINDAN YAZILAR
Geç Gelen Faturaların Yarattığı Sorunlar / Veysi Seviğ, Bumin Doğrusöz - MuhasebeTR

Geç Gelen Faturaların Yarattığı Sorunlar / Veysi Seviğ, Bumin Doğrusöz

SORU: Dönem sonu itibariyle geçmiş yıl faturalarının bazıları gecikmeli olarak gelmektedir. Biz enerji yoğun çalışan bir kurumuz. Özellikle kullandığımız enerji ile ilgili faturaların bazen aylar sonra gelmesi durumunda özellikle yıl sonlarında sorun yaşıyoruz. Bu konuda yapabileceğimiz bir şey var mı?

YANIT: Katma Değer Vergisi Yasası'nın 29/1. maddesinde mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, söz konusu yasada aksine hüküm bulunmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri belgeler üzerinde gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri, 29/3. maddesi gereğince de indirim hakkının vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak koşuluyla ilgili belgelerin yasal olarak tutulması zorunlu defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği hususu hükme bağlanmış bulunmaktadır.

Diğer yandan Katma Değer Vergisi Yasası'nın 34/1. maddesinde de "Yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisi, alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar yasal olarak tutulması zorunlu defterlere kaydedilmesi koşuluyla indirimin belgelendirilmesi öngörülmüştür.

Konuya ilişkin olarak Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan 23 seri numaralı Katma Değer Vergisi Genel tebliğinin "vergi indirimi" başlıklı bölümünde indirim zamanı indirim hakkının vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak koşulu ile ilgili vesikaların yasal olarak tutulması zorunlu defterlere kayıt edildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği ifade edilmiştir.

Buna paralel olarak 50 seri numaralı Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde ise, bir malın yanında ayrıca bir bedel tahsil edilmeksizin başka bir malın verilmesi veya numune ya da eşantiyon mallar verilmesi şeklinde ortaya çıkan teslimlerin katma değer vergisi karşısındaki durumu hakkında açıklamalar yapılmış ve bu teslimler nedeniyle yüklenilen katma değer vergisine ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir.

Tüm bu açıklamalar çerçevesinde katma değer vergisi indirim hakkı, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği takvim yılı aşılmamak koşuluyla ilgili vesikaların yasal olarak tutulması zorunlu olan defterlere kayıt edildiği vergilendirme döneminde kullanılabilmektedir. Ancak bu konuda mevcut düzenlemelerde var olan sınırlama indirimin yapılabilmesi için ilgili yılın aşılmaması ile bağlı olmasıdır.

Bir başka anlatımla 2008 yılına ait katma değer vergisinin ancak 2008 yılı kayıtları içerisinde indirim konusu yapılması mümkündür. Bu bağlamda 2008 yılında düzenlenmiş bulunan bir fatura veya benzeri vesika üzerinde yer alan katma değer vergisinin 2009 yılında kayıtlara intikal ettirilerek indirim konusu yapılması mümkün değildir. (V. Seviğ)
 

Miras üç ay içinde reddedilebilir
 

Türk Medeni Kanunu'na göre miras üç ay içinde reddedilebilir. Bu süre yasal mirasçılar mirasçı olduklarını sonradan öğrendiklerini ispat edemedikçe miras bırakanını ölümünü öğrendikleri ve mirasçı oldukları resmen bildirildiği tarih itibariyle işlemeye başlar.

 

SORU: Babam ile yaklaşık otuz senedir görüşmedim, bu süre zarfında babam vefat ediyor ve babamın vergi borçlarından dolayı üç trilyon borç geliyor. Vergi dairesi bana bunu bildirdikten sonra evimdeki eşyalara ve maaşımın hepsine el koyuyor ve satılıyor. Avukatım yürütmeyi durdurma kararı çıkardı, ama sonuçtan pek ümitli değil. Bana izlemem gereken kanun maddelerini bildirirseniz ben de gerekeni yaparım. Babamın ölümünden haberdar olmadığım için reddi miras yapılmamış gözüküyor. Ayrıca annem ile babam ayrıldığından beni mahkeme kararı ile anneme vasi tayin ettiler.

YANIT: Türk Medeni Kanunu'nun 606. maddesi gereği olarak "Miras üç ay içinde reddolunabilir."

Bu süre, yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendiklerini ispat etmedikçe miras bırakanın ölümünü öğrendikleri; vasiyetname ile atanmış mirasçılar için miras bırakanın tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği tarihten işlemeye başlar.

Yasal düzenleme gereği "mirasın reddi, mirasçılar tarafından sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanla yapılır."

Reddin kayıtsız ve şartsız olması gerekir.

Sulh hakimi, sözlü veya yazılı ret beyanını bir tutanakla tespit eder.

Süresi içerisinde yapılmış olan ret beyanı, mirasın açıldığı yerin sulh mahkemesince özel kütüğe yazılır ve reddeden mirasçı isterse kendisine reddi gösteren bir belge verilir.

Yasal süresi içinde mirası reddetmeyen mirasçı, mirası kayıtsız şartsız kazanmış olur. (Madde:610)

Diğer yandan ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan ve miras bırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine mal eden mirasçı mirası reddedemez.

Zamanaşımı veya hak düşürücü sürelerinin dolmasına engel olan için dava açılması ve cebri icra takibi yapılması, ret hakkını ortadan kaldırmaz.

Medeni Kanun'un 610. maddesinin son fıkrası uyarınca yukarıda da belirttiğimiz gibi ret hakkının kullanımı yasal açıdan sınırlandırılmış bulunmaktadır.

Bu bağlamda en yakın mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilmektedir.

Yaşamakta olduğunuz olayda süresi içerisinde miras hakkını reddetmediğiniz için ilgili vergi dairesi, vergi borçları dolayısıyla sizin mal varlıklarınız üzerine yasal takibat yapmıştır.

Vergi hukuku açısından ölüm dolayısıyla mükelleflerin kanuni ödevlerini yerine getirme görevi mirasçılarına düşmektedir. Bu bağlamda Vergi Usul Yasası'nın 16. maddesinde hükme bağlandığı üzere "Vergi kanunlarında hüküm bulunmayan hallerde ölüm dolayısıyla mirasçılarına geçen ödevlerin yerine getirilmesinde bildirme ve beyanname verme sürelerine üç ay" eklenmektedir.

Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Yasa'nın 7. maddesi uyarınca "Borçlunun ölümü halinde, mirası reddetmemiş mirasçılar hakkında bu kanun hükümleri uygulanır." Bu bağlamda borçlunun "ölümden evvel başlamış olan muamelelere devam olunur." (V. Seviğ)

 

İŞLETMELERDEN CEZALARIN TAHSİLİ

SORU: Madencilik işi ile uğraşıyorum. Ruhsatlı alanda yapmış olduğum üretimin bir bölümünün ruhsat kapsamında olmayan sahadan çıkartıldığı iddia edilerek hakkımda ceza kesildi. Bu ceza Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun hükümlerine göre benden isteniyor. Bu tür hallerde söz konusu bedelin benden vergi alacağı gibi istenmesi doğru mu?

YANIT: Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki 6183 sayılı yasanın birinci maddesi gereği olarak "Devlete, vilayet hususi idarelerine (özel idareler) ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz gibi fer'i amme alacakları ve aynı idarelerin akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında kalan ve amme hizmetleri tatbikatından mütevellit olan diğer alacaklar ile; bunların takip masrafları hakkında bu kanun hükümleri uygulanmaktadır."

Bunun dışında özel kanunları ile alacaklarının Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Yasa hükümleri çerçevesinde takip ve tahsil edileceği konusunda yetkilendirilmiş bulunan kuruluşlar da, söz konusu yasa hükümlerine göre işlem yapmaktadırlar. (V. Seviğ)


MART AYI MALİ TAKVİMİ
5 MART
* Ocak 2009 dönemine ait mal ve alım ve satımlarına ilişkin bildirim formlarının (Form Ba, Form BS) ibrazı

9 MART
* Şubat 2009 dönemi çeklere ait değerli kâğıtlara vergisi bildirimi ve ödemesi

10 MART
* 16-28 Şubat 2009 dönemine ait noterlerce yapılan makbuz karşılığı ödemelere ait bildirimlerin verilmesi ve ödenmesi
* 16-28 Şubat 2009 dönemi petrol ve doğalgaz ürünlerine ilişkin ÖTV'nin beyanı ve ödemesi

16 MART
* Şubat 2009 dönemi BSMV beyanı ve ödemesi
* Şubat 2009 dönemi Özel İletişim Vergisi beyanı ve ödemesi
* Şubat 2009 dönemi motorlu taşıt araçlarına ilişkin (tescile tabi olmayanlar) ÖTV beyanı ve ödemesi
*Şubat 2009 dönemi kolalı gazozlar, alkollü içecekler ve tütün mamullerine ilişkin ÖTV beyanı ve ödemesi
*Şubat 2009 dönemi dayanıklı tüketim malları ve diğer mallara ilişkin ÖTV'nin beyanı ve ödemesi
*Şubat 2009 dönemi KKDF kesintilerinin bildirim ve ödemesi

20 MART
* Şubat 2009 dönemine ait petrol ve doğalgaz ürünlerine ilişkin Ek:4 No'lu ÖTV bildirim formu
* Şubat 2009 dönemine ait kolalı gazozlara ilişkin Ek:7 No'lu ÖTV bildirim formu
* Şubat 2009 dönemine ait alkollü içeceklere ilişkin Ek:8 No'lu ÖTV bildirim formu
*Şubat 2009 dönemine ait tütün mamullerine ilişkin Ek:9 No'lu ÖTV bildirim formu
* Şubat 2009 dönemine ait dayanıklı tüketim ve diğer mallarına ilişkin Ek:10 No'lu ÖTV bildirim formu
*Şubat 2009 dönemine ait yarışma ve çekiliş ile futbol müsabakalarına ve at yarışlarına ait intikal vergisi beyanı ve ödemesi
* Şubat 2009 dönemi ilan ve reklam vergisi beyanı ve ödemesi
* Şubat 2008 dönemine ait şans oyunları vergisinin beyanı ve ödemesi
* Şubat 2009 dönemi müşterek bahislere ait eğlence vergi beyan ve ödemesi
* Şubat 2009 dönemine ait elektrik ve havagazı tüketimi vergisi beyanı ve ödemesi
* Şubat 2009 dönemine ait yangın sigortası vergisi beyanı ve ödemesi

23 MART
* Şubat 2009 dönemine ait istihkaktan kesinti suretiyle tahsil edilen Damga Vergisi ile sürekli mükellefiyeti bulunanlar için makbuz karşılığı ödenmesi gereken Damga Vergisi'nin beyanı
* Şubat 2009 dönemi Kurumlar Vergisi stopajının muhtasar beyanname ile beyanı
* Şubat 2009 dönemine ait Gelir Vergisi stopajının ve Damga Vergisi'nin muhtasar beyanname ile beyanı
* Mart 2009 dönemi 4/1-a kapsamında sigortalı (SSK'lı) olanlara ilişkin aylık prim ve hizmet bildirgelerinin verilmesi

24 MART
* Şubat 2009 dönemi Katma Değer Vergisi'nin beyanı
* 1-15 Mart 2009 dönemine ait noterlerce yapılan makbuz karşılığı ödemelere ait bildirimlerin verilmesi ve ödenmesi

25 MART
* 2007 yılı Gelir Vergisi beyannamesinin verilmesi
* GVK geçici 67/11. maddesine göre ihtiyari beyannamenin verilmesi
* 1-15 Mart dönemi petrol ve doğalgaz ürünlerine ilişkin Özel Tüketim Vergisi'nin beyanı ve ödemesi

26 MART
* Şubat 2009 Dönemi Katma Değer Vergisi'nin ödemesi
* Şubat 2009 dönemine ait Gelir Vergisi stopajının ve Damga Vergisi'nin ödemesi
* Şubat 2009 dönemine ait Kurumlar Vergisi stopajının ödemesi
* Şubat 2009 dönemine ait istihkaktan kesinti suretiyle tahsil edilen Damga Vergisi ile sürekli mükellefiyeti bulunanlar için makbuz karşılığı ödenmesi gereken Damga Vergisi'nin ödemesi

31 MART
* 2008 yılı Gelir Vergisi'nin 1. taksit ödemesi
* Şubat 2009 dönemine ait haberleşme vergisinin beyanı ve ödemesi
* Şubat 2009 dönemi SSK sigorta primlerinin ödemesi
* Bağ-Kur sigortalılarının mart 2009 sigorta primi ve sağlık sigorta primlerinin ödemesi
* TTK hükümlerine göre 2008 yılı envanter defteri noter kapanış tasdiki

ÖZELGELERDE
KURUM KAZANCI
1. Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 14.4.2008 tarih ve 10804 sayılı özelgesi;
"Yurtdışında üretilen araçların Türkiye distribütörlüğünü yürüten ve sözleşmeli bayiler aracılığıyla araçların satışını yapan firma, araç satışlarını artırmak gayesi ile düzenlediği kasko hediye kampanyasında, kasko bedellerinin yarısını kendisinin yarsının da satışı yapan bayi tarafından karşılanması halinde, kasko sigorta poliçeleri için sigorta şirketine ödediği bedelleri, Gelir Vergisi Kanununun 40/1. maddesi uyarınca kurum kazancının tespitinde gider olarak indirim konusu yapabilir."
2. İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 4.7.2008 Tarih Ve 14793 Sayılı Özelgesi;
"Kurumlar Vergisi Kanununun 6. maddesi ve GVK'nın 40. maddesi hükümleri uyarınca, şirketin POS makineleri ile yaptığı satışlarda Bankaya ödediği komisyon giderinin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkündür."
3.İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 27.5.2008 Tarih Ve 11258 Sayılı Özelgesi;
"Şirketin yurt dışına sattığı bilgisayar yazılımları sonucu, gayrimaddi hak bedellerine ait düzenlediği fatura tutarları üzerinden, şirket adına ilgili ülke mevzuatları gereğince kesilip ödenen vergilerin, gayrimaddi hak satış bedellerinin genel sonuç hesaplarına intikal ettirilerek kurum kazancına dahil edilmesi kaydıyla, KVK'nın 33. maddesi ve 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Kanunu Genel Tebliği'nin "33" no.lu bölümünde yapılan açıklamalar çerçevesinde söz konusu kazanç üzerinden tarh edilen Kurumlar Vergisinden mahsup edilmesi mümkündür."
4. Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 8.1.2007 Tarih Ve 92 Sayılı Özelgesi;
"Sigortalılara ait SSK primlerinin gider olarak dikkate alınabilmesi için, bu primlerin Sosyal Sigortalar Kurumuna fiilen ödenmiş olması şarttır. Alt yükleniciler (aracılar) tarafından çalıştırılan sigortalılara ait olup ödenmeyen SSK primlerinin ise 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 87'nci maddesi uyarınca asıl işveren tarafından ödenmesi yasal bir zorunluluk olduğundan, söz konusu sigorta primlerinin dönemine ve ait olduğu yıla bakılmaksızın asıl işveren tarafından fiilen ödendiği tarihte gider yazılması mümkündür. Ancak, sigorta primlerinin geç ödenmesi dolayısıyla ilgili mevzuat uyarınca ödenen gecikme cezası, niteliği itibariyle 6183 sayılı AATUHK hükümleri uyarınca ödenen cezalar kapsamında bulunduğundan KVK'nun 11. maddesi uyarınca, kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün değildir. Gider olarak kaydedilen SSK prim asıllarının ilgili firmalara rücu edilmek suretiyle tahsil edilmesi durumunda ise, tahsil edildiği yılın geliri olarak kayıtlara intikal ettirilmesi gerekeceği tabiidir."
5. İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 19.9.2007 Tarih Ve 18768 Sayılı Özelgesi
"Satışı yapılan malların sağlığa zararlı olabilecek maddeler içermesi ve ayrıca üretim sürecinin değişmesi nedeniyle daha önceden satılan ürünlerin nihai tüketiciden toplanması halinde, bu ürünlerin maliyet bedelinin daha önce ürünlerin perakendecilere satışından elde edilen kazancın tespitinde dikkate alınmış olması sebebiyle gider olarak indirim konusu yapılması mümkün değildir. Ancak, buna karşılık yeni ürünlerin tüketiciye gönderilmesi için yapılan gönderme (kargo) masraflarının genel gider olarak indirim konusu yapılması mümkündür. Diğer taraftan, ticari faaliyetin devam ettirilmesi amacıyla yapılan ve ticari faaliyetin bir gereği olarak nihai tüketicilerden toplatılan ürünler yerine tüketicilerin tercih edeceği bir başka muadil ürünün bedelsiz olarak teslimi halinde ise, söz konusu ürüne ilişkin maliyet bedelinin gider olarak yazılması mümkündür."

SÖZÜN ÖZÜ
Bugün dünyanın sonu gelecek diye meraklanmayın, Avustralya'da çoktan yarın oldu.
PABLO PICASSO


MİRAS NASIL REDDEDİLİR
* Miras üç ay içinde reddolunabilir, miras bırakıldığını sonradan öğrendiklerini ispat etmedikçe geçerlidir.
* Bu süre miras bırakanın ölümü öğrenildiği ve resmen mirasçı olunduğu bildirildiği tarihte işlemeye başlar.
* Yasal düzenleme gereği mirasın reddi, mirasçılar tarafından sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanla yapılır.
* Sulh mahkemelerine yapılan reddin kayıtsız ve şartsız olması gerekir. Sulh hakimi de sözlü veya yazılı ret beyanını bir tutanakla tespit eder.
* Süresi içerisinde yapılmış olan ret beyanı, mirasın açıldığı yerin sulh mahkemesince özel kütüğe yazılır ve reddeden mirasçı isterse kendisine reddi gösteren bir belge verilir.
* Yasal süresi içinde sulh mahkemelerine giderek mirası reddetmeyen mirasçı, mirası kayıtsız şartsız kazanmış olur.
Türk Medeni Kanunu'na göre miras üç ay içinde reddedilebilir. Bu süre yasal mirasçılar mirasçı olduklarını sonradan öğrendiklerini ispat edemedikçe mi...
( KB)

 

(Kaynak: Referans Gazetesi | 04.03.2009)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM