M. Kazanç
6 Ocak 1966 yılında doğdum. 15 Aralık 1983 yılında SSK’lı oldum, şu an çalışmaktayım. Toplam 7000 gün primim var. 48 yaşını beklemekteyim. Kıdem tazminatımı alıp emekli olabilir miyim? Emekli olunca tekrar aynı iş yerinde destek primi ödeyip çalışabilir miyim?
CEVAP:
Kıdem tazminatına hak kazanma şartları 10 Haziran 2003 tarihinde yürürlükten kaldırılan 1475 sayılı Kanunun 14’üncü maddesinde düzenlenmiştir. Anılan Kanun 14. madde hariç tamamen yürürlükten kaldırılmıştır. Kıdem tazminatını düzenleyen 14’üncü maddenin ise yürürlüğü halen devam etmektedir.
İşçi ile işveren arasındaki bireysel iş ilişkisini düzenleyen 1475 sayılı İş Kanunu bir madde hariç tamamen yürürlükten kaldırılmıştır. Yerine ise “esnek çalışma sistemini” getiren 4857 sayılı İş Kanunu uygulamaya girmiştir.
Kıdem tazminatı gibi çok önemli bir konu “neden yeni kanun ile düzenlenmedi” diye akla bir soru gelmektedir. Bütün maddeleriyle yürürlükten kaldırılan bir kanunun bir maddesinin halen yürürlükte olması ve bu maddenin de neredeyse bütün çalışanları ilgilendiren “kıdem tazminatı” konusu olması bu soruyu daha da anlamlı kılmaktadır.
Halen uygulamada olan 4857 sayılı İş Kanunu kıdem tazminatı fonu kanunu kuruluncaya kadar 1475 sayılı Kanunun 14’üncü maddesinin yürürlüğünün devam etmesini öngörmüştür. Kıdem tazminatı fonu konusu bazı dönemler gündeme gelmekle birlikte 1970’li yıllardan bugüne sonuca bağlanamamıştır. Yakın bir tarihte de bağlanabileceğine ihtimal vermiyorum.
Özellikle işçi sendikaları kıdem tazminatı fonu kurulmasına şiddetle karşı çıkmaktadırlar. İşveren örgütleri ise tam aksini düşünüyorlar. Her kesim için tartışmaya çok açık olan bir konunun bugünkü konjonktürde yasalaşmasının mümkün olmadığı çok açıktır.
KİMLER KIDEM TAZMİNATI ALABİLİR?
Konunun çok fazla hukuki ayrıntısına girmeden kısaca kimlerin kıdem tazminatı alabileceğini sıralamak gerekirse;
Öncelikle iş sözleşmesi feshedilen bir kişinin kıdem tazminatı alabilmesi için iş sözleşmesinin en az 1 yıl devam etmiş olması gerekiyor. Yani daha az kıdemi olanların kıdem tazminatı alabilmeleri mümkün değildir.
İkinci önemli şart ise, iş sözleşmesinin çalışan işçi tarafından feshedilmemiş olması gerekir. Yani kendi iradesi ile işsiz kalan kişiler işsizlik sigortasından yararlanamadığı gibi kıdem tazminatından da yararlanamaz.
Bu iki esaslı şartları açıkladıktan sonra kıdem tazminatına hak kazanabilmek için;
> İşçinin iş sözleşmesini haklı nedenle feshetmiş olması (İK 24. md)
> İşverenin iş sözleşmesinin haklı nedenle feshetmiş olması gerekir (İK 25 md -II. Fıkra hariç)
> Herhangi bir kurumdan emekli olmak,
> Vatani görevini yapmak (askerlik) için işten çıkanlar,
> Evlilik. Kadınların evlilik tarihinden itibaren bir yıl içinde iş sözleşmesini feshetmesi,
> Ölüm, ölen sigortalının hak sahiplerine kıdem tazminatı ödenir.
> Son olarak da emekli olmak için yaş haddini bekleyenler.
KADEMELİ GEÇİŞ BÜTÜN HESAPLARI ALTÜST ETTİ
Bu son şartın üzerinde ayrıntılı durmak gerekiyor. Şöyle ki: Sosyal güvenlik sistemimiz için 8 Eylül 1999 tarihi ve 4447 sayılı Kanun önemli bir milat olmuştur ve halen böyledir. Aslında “İşsizlik Sigortası Kanunu” olan 4447 sayılı Kanun ilk 35-40 maddesi ile sosyal güvenlik kanunlarında çok önemli değişiklikler getirmiştir. Emeklilikte “kademeli geçiş sistemi” dediğimiz uygulama hepimizin hayatına girmiştir.
Konunun kıdem tazminatını ilgilendiren kısmına gelince;
Emekli olmak için üç esaslı şartın tamamlanması gerekiyor. Bunlardan birincisi “sigortalılık süresi”, ikincisi “prim ödeme gün sayısı” ve üçüncüsü ise “belirli bir yaş haddi”dir. 4447 sayılı Kanun bu üç şartı yerine getirenler için emekliliği mümkün kılmıştır.
Daha önce emekli olmak için herhangi bir yaş şartı olmayan ve 4447 sayılı Kanun ile yaş şartı getirilen kişilerin kıdem tazminatı yönünden ortaya çıkabilecek hak kayıplarını önlemeye yönelik düzenleme yapılmıştır. Bu düzenlemeye göre;
Emekli olmak için öteden beri gerekli olan sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısını tamamlayan ancak yaş haddini bekleyen kişiler istemeleri halinde iş sözleşmesini feshedip kıdem tazminatı alabilecekler.
EMEKLİLİK ZOR, BARİ TAZMİNATIMIZI ALALIM!
Bize bu konuda soru yönelten okuyucumuzu örnek alacak olursak, 1983 yılında sigortalı olan bu okuyucumuz eski kanunlar yürürlükte olsaydı, 18 yaşını tamamladığı 1984 yılından sigorta başlangıcı alınacak, 25 yıllık sigortalılık süresinin tamamlandığı 2009 yılı içinde en az 5000 gün prim ödemesi ile emekli olabilecekti. Emekli olurken de kıdem tazminatını alacaktı.
Yukarıda belirttiğimiz üzere 4447 sayılı Kanun yaş haddi getirmiştir. Bu kişi, en az 25 yıl sigortalılık süresini tamamlamıştır. 7000 gün prim ödemesi ile prim gün şartı da yerine gelmiştir. Yaş haddinden dolayı emekli olamamaktadır. İşte bu kişi SGK’dan alacağı bir yazı ile işverenine müracaat edip kıdem tazminatı alacak şekilde iş sözleşmesini feshedebilir.
Bu ve benzer durumda olan kişilerin emeklilik sonrası tekrar yeni bir iş sözleşmesi ile aynı iş yerinde çalışmalarına yasal bir engel yoktur.
Kanun koyucu emeklilik sistemine getirilen yaş haddi nedeniyle emekliliği geciken çalışanları kıdem tazminatı yönünden de gecikmeye veya hak kaybına uğramamaları için böyle bir düzenleme yapmıştır ve kanaatimce çok yerinde olmuştur.
(Kaynak: Türkiye Gazetesi | 15.02.2009)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.