Gazetelerde her gün yeni vergi avantajı, vergi teşviği haberleri okuyoruz. Bu haberler genelde Maliye Bakanlığı dışından geliyor. Bazı küçük değişiklikler yapılmakla birlikte, içlerinde 'şu da iyi oldu' denilebilecek derecede etkili ve önemli bir vergi indirimi yapılmadı.
Son olarak yatırım indiriminin yeniden, değişik bir yapıyla getirilmesi söz konusu. Okuyucularımız bilirler ki, yatırım indirimi kalktığından beri kaldırılmasının yanlış olduğunu söylüyor, yazıyorum.
Yatırım indirimi bir anlamda, yatırım yapan, üreten ve istihdam yaratana teşekkürdür. Yatırım indiriminin kaldırılması yanlış oldu. Genel olarak vergi oranlarının indirilmesi, yatırım indiriminin kaldırılma gerekçesi olamaz. Yatırım yapıp istihdam yaratan, yatırım riski alan ile ticaret yapanın bir farkının olması gerekir. İlle de bir ayrım, küçük de olsa bir vergi oranı farkı olmalı.
Yatırım indiriminin yeniden getirilmesi bu açıdan doğru bir adım. Ama gelecek için. Bugüne çözüm değil. Bugün için etkili önlem almak gereği var.
Denetim sıkılaştırılmalı
Yatırımcı bugün destek almazsa, yarını olmayabilir. Önemli olan bugün kaynak bulmaktır. Yapılacak ilk ve önemli adım imalatçıların kredilerine devletin garanti vermesidir. Açıklanan büyüme (daha doğrusu küçülme) rakamları da, kapasite kullanım oranları da durumun vahametini anlamayanlara ders vermeli.
Kriz giderek derinleşiyor. Bu gerçek değişik nedenlerle görmezden gelinmeye devam edilirse, durum kötümser tahminlerin de ötesinde vahimleşebilir. İmalat sektörü desteklenmelidir. Desteğin ilk ve en etkili şekli kullanılan veya kullanılacak kredilere garantör olmak. Tabii arkasından da kredinin nasıl kullanıldığı denetlenmeli.
Kapitalist sistem bir krizler sistemidir. Onun içindir ki, acil adım atıldıktan sonra daha sakin ve uzun vadeli önlemler alınmalı. Bu önlemlerden biri finans sektöründe denetimin sıkılaştırılması, ciddileştirilmesi. Bu önlem dünya için geçerli. Bunu daha önce de yazdım. Nihayet BDDK Başkanı Bilgin de açıkladı.
Bir diğer önlem kredi sigortasına benzeyen kredi garanti sistemidir. Ama bu sistem içinde bankalar tahsil ve takip işlerini kendileri yapmalı, riskin gerçekleşmesi durumunda da kredi garantörlüğü belli oranda sisteme girmeli. Tabii ki, kredi verilirken kredi garantörü olacak kurumun denetim ve onayından geçmeli.
(Kaynak: Takvim Gazetesi | 12.02.2009)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.