Şüphesiz 10,9'luk işsizlik oranını doğuran birden fazla sebep var.
Bu sebeplerin kimisi konjonktürel kimisi de yapısal. Şu halde işsizliğe karşı mücadeleye girişirken öncelikle hangi faktörün yapısal hangisinin dönemsel olduğunu iyi tespit etmek gerekiyor.
Örneğin yaşanmakta olan küresel kriz, konjonktürel faktör grubuna giriyor ve aslında buna karşı tedbirler 2008 yılında alınmıştı. Bu kapsamda;
18-29 yaş arası gençlerin ve kadın istihdamının teşviki,
50'nin üzerinde işçi çalıştıran işverenlerin üzerindeki zorunlu istihdam yüklerinin hafifletilmesi,
5 puanlık sigorta primi indirimi,
SSK prim borçlarına ödeme kolaylığı getirilmesi, gibi düzenlemelere imza atıldı. Bu düzenlemeler sayesindedir ki şuan 10,9'larda seyreden işsizlik oranı 12,5-13 seviyelerine tırmanmamıştır.
Ancak bu tür düzenlemeler her ne kadar yerinde olsa da, neticede konjonktürel tedbirler olduğu için sonuçları da dönemsel olacaktır. Oysa işsizlik oranını hedef seviye olan %5-6'lara çekmek için mutlaka yapısal sorunların üzerine gitmek gerekiyor. Bu yapısal sorunları kabaca sayarsak;
Meslek liselerine üniversite sınavında uygulanan katsayı engeli sebebiyle, mesleki eğitime yöneliş durma ve neredeyse bitme noktasına gelmiştir. Şuan reel sektörün ara eleman ihtiyacı had safhadayken, işsizlerin %60'ının vasıfsız eleman olması başka türlü açıklanamaz.
Son yıllarda tarım nüfusundan kente geçiş hızlanmış, ekonomik büyüme ve istihdamdaki artışa rağmen, bu geçiş absorbe edilememiştir.
Sadece ülkemizde değil bütün dünyada, ücretlerin reel olarak yıldan yıla düşmesine rağmen, istihdam kapasitesinde daralma yaşanıyor. Bunda, teknolojinin iş gücü rağmına ilerlemesinin ve Çin başta olmak üzere, dünya pazarına entegre olan "ucuz işgücü cennetleri"nin payı oldukça büyük. Burada saydığımız yapısal sorunlardan üçüncüsünü kontrol etmemiz zor görünürken ikinciyi kısmen, birinciyi ise tamamen kontrol altına alabiliriz.
İşsizlik YÖKolacak mı?
Ülke gündeminden bir türlü düşmeyen konulardan birisi de işsizlik sorunu. Hali hazırda uygulanmakta olan 3-4 ayrı teşvik paketi ile istihdam üzerindeki yüklerin hafifletilmesine rağmen, sorun hâlâ ciddiyetini koruyor. 2008'de kendini hissettirmeye başlayan küresel mali krizinle birlikte, durum daha da kritik hale geldi. Nitekim en son TÜİK verilerine göre Eylül, Ekim, Kasım/2008 döneminde işsizlik oranı 10,9 olarak gerçekleşti.
YÖK ne yapacak?
Birinci yapısal sorun olarak ifade ettiğimiz katsayı sorununa çözüm üretecek makam şüphesiz Yüksek Öğretim Kurulu. Kurul geçtiğimiz hafta toplandı ve 2010 yılında yapılacak sınav sistemi ile ilgili önemli kararlar aldı. Fakat katsayı sorunu konusunda herhangi bir somut adım atılmayarak bu konu gelecek toplantılara ertelendi. Temennimiz odur ki bu sorunla ilgili ideolojik önyargılar bir yana bırakılarak, meseleye bir sosyal problem olarak bakılır ve bir an önce çözüm üretilir. Zira artık "meslek lisesi, memleket meselesi"dir.
Okur sorularına cevaplar
Yeni yasa beni etkiler mi?
Soru: Adım Murat Çetin, 29.07.1968 doğumluyum. 01.05.1987 tarihinde sigorta başlangıcım bulunmakta ve 537 gün SSK prim günüm var. 28.08.1991 tarihinde emekli sandığına geçtim ve 24 07.2004 tarihinde işten çıktım. Benim hesabıma göre 12 yıl 10 ay 26 gün hizmetim var. Yeni çıkan yasalara göre nasıl ve ne zaman emekli olabilirim?
Cevap: Değerli okurum, 30 Nisan 2008 tarihinden önce sigortalı olduğunuz için reform yasası dediğimiz 5510 sayılı Kanunun emeklilik tarihi ve yaş hükümlerinden etkilenmeyeceksiniz. Emeklilik tarihiniz, bundan sonra SSK'lı (4/a'lı) olarak çalışacağınızı varsayarsak 5375 günü doldurduktan sonra 50 yaşı tamamlayacağınız 29.07.2018 tarihidir.
Emekli maaşıma haciz konabilir mi?
Soru: Ben SSK emeklisiyim. Kredi borcumdan dolayı emekli aylığıma haciz konuldu. Emekli aylığına haciz olmaz diye biliyorum. Bilgim yanlış mı, doğru ise haczi nasıl kaldırırım? İsmi mahfuz.
Cevap: Doğru biliyorsunuz, maaşınıza yasal olarak haciz konamıyor. Ancak uygulamada, alacaklının talebi üzerine haciz konuyor. Eğer siz itiraz ederseniz kaldırılıyor. Bunun için haczi koyan icra dairesine/ mahkemesine itiraz etmeniz gerekiyor.
Tarım Bağ- Kur’dan nasıl emekli olurum?
Soru: Sayın Saadettin Bey, ben 5.4.1956 doğumluyum. 1987'den 2000 yılına kadar 1 yıllık sigortam var. 2000 yılında tarım Bağ-Kur'una girdim ve hala ödemekteyim. Ne zaman emekli olabilirim? Bayram Kasal
Cevap: Bayram Bey, toplam prim ödeme sürenizi 15 tam yıla tamamladıktan sonra 60 yaşınızda emekli olursunuz. Eğer bundan sonra SSK'ya (4/a) geçer de en az 1260 gün prim öderseniz, bu kez 60 değil 58 yaşınızda emekli olursunuz.
(Kaynak: Bugün Gazetesi | 04.02.2009)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.