Günümüz teknolojisinin ulaştığı nokta hem idareler hem de vatandaşlar için büyük yenilikler ve kolaylıklar getirdi. Ancak bütün bu yenilikler, vatandaşla idare arasında kendine has yeni uyuşmazlıkların çıkmasına da sebep oluyor.
Bu uyuşmazlıklardan biri de, elektronik beyanname verme mecburiyeti getirilen mükelleflerin teknik arıza, mecburiyetin bilinmemesi, şifrenin kaybolması, hastalık, muhasebecinin unutkanlığı gibi muhtelif sebeplerle elektronik beyanname vermemesi halinde muhatap tutulacakları ceza ve bunun hakkaniyeti konusu. Nitekim bir okuyucum aşağıdaki soruyu sormuş gönderdiği elektronik postada:
"Geçtiğimiz dönemlerde muhasebecimle ihtilafa düştüm. Fatura ve evraklarımı zamanında göndermeme rağmen muhasebecim birkaç döneme ait beyannamelerimi vergi dairesine vermemiş. Bunlarla ilgili vergi dairesinden bana tebligatlar geldi. Her dönem için ayrı ayrı ceza matrahları (953 TL) ve beyanname verilmediğinden her biri için ayrı ayrı bin 490 lira olmak üzere toplam 11 bin lira ceza kesilmiş. Araştırmalarım sonucu net ve tam bir bilgi alamadım. Bunların iptali mümkün mü? Bunda izlenmesi gereken yollar nelerdir? İzlemem gereken yolları bana kısaca anlatmanız mümkün mü?"
Bilindiği gibi Maliye 2004 yılında, isteyen mükelleflerin beyannamelerini internet üzerinden verebileceklerine ilişkin düzenleme yapmıştı. Ertesi yıl ise aktif ve ciro toplamları belli sınırları aşan ticarî, ziraî ve meslekî faaliyetlerinden dolayı gerçek usulde vergilendirilen bir kısım Gelir ve Kurumlar Vergisi mükelleflerine, beyannamelerini elektronik ortamdan verme mecburiyeti getirdi. Ayrıca elektronik ortamda gönderilme mecburiyeti getirilen beyannamelerin, elden veya posta ile gönderilmesi halinde 1.490 lira özel usulsüzlük cezası uygulanacağı hükme bağlanmıştı. Diğer yandan; bu ve buna benzer problemlerle çoğu vergi ödeyicisinin karşılaştığını ifade edeyim. Kimi mükellefler olayın ciddiyetini tam bilmediği için defter ve faturalarını muhasebecilerine geç verdiği, kimisi kendisi vermeyi düşünüp bunu başaramadığı, kimisi de teknik arızalar sebebiyle e-beyanda bulunamadığı için oldukça ciddi cezalara muhatap oluyor. Okurum da bu mağdurlardan birisi. Anladığım kadarıyla verilmeyen beyannamelere takdir komisyonu vasıtasıyla matrah belirlenmiş ve her bir dönem için standart vergi tarh edilmiş. Ayrıca beyannameler internet ortamında verilmediği için Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355. maddesi gereği özel usulsüzlük cezaları kesilmiş.
Öncelikle bu dönemlerin hâsılatı fatura ve fişlerde belli olduğu için takdir komisyonunun belirlediği matrahlara itiraz edilebilir. Bahsettiğim faturalar deftere kaydedilmişse kazanma ihtimali oldukça yüksektir. Öte yandan verilmeyen her bir beyanname için kesilen bin 490 liralık özel usulsüzlük cezalarının mahkemeler tarafından iptal edildiğini önceki yıllarda ifade etmiştim. Ankara ve İzmir vergi mahkemelerince verilen kararlarda vergi uygulamalarında teknolojinin getirdiği yenilikleri kullanmanın avantaj ve gerekliliği kabul edilmekle beraber, çeşitli zamanlarda, teknik sebepler yüzünden elektronik beyanname veremeyen mükelleflerin, internet yoluyla beyanname vermediği gerekçesiyle cezalandırılması hukuka aykırı bulunmuştu. Kararda ayrıca, mükellef ile meslek mensubu arasında doğabilecek sorunların çözümüne katkı sağlaması bakımından internet ortamında verilen beyannamelerde sorumluluk konusu mükellef ile aracı olarak beyanname veren meslek mensuplarının sorumluluklarının daha açık bir biçimde ortaya konulması gerektiği de işaret edilmişti.
Bilgi, mükelleften yazılı istenmeli
Elektronik beyanname vermede karşılaşılan problemler zaman geçtikçe arttı ve çeşitlendi. Bu konuda yaşanan birçok mağduriyet mahkemeye intikal etti. Açılan davalarda mükellefler lehine verilen kararlar vergi dairelerince temyiz edildi. Son olarak Zonguldak Bölge İdare Mahkemesi'nin verdiği E. 2008/730, K. 2008/728 No'lu karar bu konuda mükelleflerin elini biraz daha güçlendirdi. Beyannamelerini kanunî süresinde elektronik ortamda e-beyanname olarak vermemesi sebebiyle mükellef adına Vergi Usul Kanunu mükerrer 355. madde uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının iptali için açılan davada ilk mahkeme mükellef lehine karar vermiş. Kararda mezkûr maddeye göre bilgi vermemekten dolayı özel usulsüzlük cezası uygulanabilmesi için bazı şartların yerine getirilmesi gerektiğinin altı çizilmiş. Bilgi vermemekten dolayı ceza kesilebilmesi için öncelikle talep edilen bilginin yetkili makamlarca yazılı olarak istenilmesi ve cevap için uygun bir süre tanınması gerektiği ifade edilen kararda zamanında cevap verilmemesi, eksik veya yanlış bilgi verilmesi halinde ceza kesileceğinin bildirilmesinin gerekli olduğu hatırlatılmış. İdarece bu şartlara uyulmadığından, kanunda belirtilen ve ceza kesilmesi için gerekli olan unsurlar bulunmadan beyannamelerin zamanında verilmemesi gerekçesiyle kesilen özel usulsüzlük cezalarında kanuni isabet görülmediği de ifade edilen kararla, dava mükellefin lehine sonuçlanmış. Vergi dairesi temyiz dilekçesinde kanunen yapılan düzenleme sebebiyle yükümlülüklerini yerine getirmeyen mükelleflere ayrıca yazı tebliğ edilmesine gerek olmadığını ileri sürmüş. Ayrıca, vergi dairesi yayımlanan tebliğlerde bildirimin verilme zamanının açıklandığı ve bilgi vermeyenlere verilecek cezalar açıkça belirtildiği için kanunî süresinde elektronik ortamda verilmeyen beyannameler sebebiyle kesilen özel usulsüzlük cezalarının yerinde olduğunu bildirmiş. Ancak vergi idaresinin savunması mahkemece kabul görmedi. Bölge idare mahkemesi de ilk derece mahkeme ile aynı görüşte olduğunu ifade ederek kesilen özel usulsüzlük cezalarının iptal edilmesi gerektiğine karar verdi.
(Kaynak: Zaman Gazetesi | 02.02.2009)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.