BASINDAN YAZILAR
İşçi de işveren de kuzudur, eti yenir! / Tahsin Sınav - MuhasebeTR

İşçi de işveren de kuzudur, eti yenir! / Tahsin Sınav

Herkes bilir, sosyal güvenliğin finansmanından öncelikle işveren ve işçi sorumludur. Hele işverenin sorumluluğu, anlatmayla bitecek gibi değil. İşçi çalıştırdığı için yükümlülük üstüne yükümlülük! İşçisinden dolayı yükümlülük, kendisinden dolayı yükümlülük.. İş kazası başa geldi, ödedikleri yetmedi; rücu davası sonucu işçiye ödenen geçici iş göremezlik ödeneği, bağlanan sürekli işgöremezlik geliri veya malullük aylığının peşin sermaye değeri üzerinden Kurum masraf ve ödemelerini ve ödeyeceklerini tazmin yükümlülüğü; asgarî işçilik tespitlerinden doğan yükümlülükler vb.. İşçiden de %14 oranında sosyal sigortalar ve genel sağlık sigortası primiyle % 1 işsizlik sigortası primi işçi payı ödemeleri.. Bu yükümlülüklerin bütünüyle âdil ve tahammül edilebilir olmadığı hususunda tereddüt yok.

İşçilerin ücret bordrosu ve aylık prim ve hizmet belgesi düzenlenirken işverene ve işçiye getirilen yeni bir yük daha var artık. Prime esas kazancın üst sınırını aşan ücret dışındaki ödemelerin tahakkukunda “matrah aktarma” yada “matrah kaydırma” uygulaması başladı. Aylık tahakkukta sigorta primi taban matrahı tutarını aşan yüksek ücret ödemelerinde ücret eki ödemelerin carî ayı izleyen iki ay daha tavan matraha kadar prime esas kazanca katılması nedeniyle prim ödeme tutarları toplamı artmış bulunuyor!

Bilindiği gibi, ücret dışında sigortalılara ödenmekte olan prim, ikramiye gibi her türlü ödemeler, ödemenin yapıldığı ayın kazancına dahil edilerek prime tabi tutulmaktadır. Ancak, sözü geçen ödemelerin ücret ile birleştirilerek prime tabi tutulması durumunda, bazı sigortalıların aylık prime esas kazançları, prime esas kazancın üst sınırını aşabilmektedir.

Bu durumda, sigortalılara, ücretinin yanı sıra prime esas kazanca dahil edilebilecek nitelikte ücret dışında ödeme yapılması halinde, bu nitelikteki kazançlar, prime esas kazanç aylık üst sınırı aşılmamak kaydıyla prime tabi tutulacak, buna karşın her iki kazanç toplamının üst sınırı aşması halinde, ücret dışındaki ödemenin üst sınırı aşan kısmı, en fazla takip eden iki ayın prime esas kazanç tutarına dahil edilecektir. (5510/82)

Tebliğde verilen örneğe göre hesaplama yapalım. Aylık brüt ücreti 3000,00 YTL olan (D) sigortalısına, 2008/Ekim ayında brüt 4000,00 YTL ikramiye ödendiği varsayıldığında, 01/07/2008 - 31/12/2008 tarihleri arasında aylık kazanç üst sınırı 4151,70 YTL olduğu nazara alınarak bahse konu sigortalının,

-3000 YTL ücret + 1151,70 ikramiye = 4151,70 2008/Ekim ayındaki prime esas kazancı,

-3000 YTL ücret + 1151,70 ikramiye = 4151,70 2008/Kasım ayındaki prime esas kazancı,

-3000 YTL ücret + 1151,70 ikramiye = 4151,70 2008/Aralık ayındaki prime esas kazancı,

olarak Kuruma bildirilecek,

1.151,70 X 3 = 3.455,10 prime esas kazanca dahil edilen ikramiye,

4.000,00 - 3.455,10 = 544,90 YTL tutarındaki ikramiye ise prime esas kazanca dahil edilmemiş olacaktır.

Diğer taraftan, sigortalılara, çeşitli nedenlerle (ücretsiz izin, istirahat gibi) ay içinde çalışmasının bulunmadığı ve ücret ödenmediği aylarda prime esas kazanca dahil olacak nitelikte ücret dışında bir ödeme yapılması halinde, ücret dışındaki bu ödemeler, ödemenin yapıldığı ayda sigortalının prim ödeme gün sayısının bulunmaması nedeniyle ödemenin yapıldığı tarihi takip eden iki ayı geçmemek üzere ilgili ayların prime esas kazancına dahil edilecektir. Ancak ödemenin yapıldığı tarihi takip eden iki ayda da ücret ödemesine hak kazanılmadığı durumlarda, ücret dışındaki bu ödemeler prime esas kazanca dahil edilemeyecektir.

Gelir vergisi kesintileri ve muhasebe kayıtları yönünden uygulama nasıl olacak? Aylık Prim ve Hizmet Belgesi düzenlenip verilirken çıkacak sorunlar da cabası. İşverenin personelini eğitmek için harcadıklarını da unutmamak gerekir.

Doğum borçlanması hâlâ belirsiz

Mutlu KILIÇ (Eskişehir): Tahsin Bey, sizin yorumlarınızı uzun süredir takip ediyorum. Detaylı bilgi almak için de bugün bizzat SGK'ya gittim. Görüştüğüm yetkililerin birkaçı böyle bir borçlanmanın söz konusu olmadığını, bir kısmı mahkemelik olduğunu ve bir kısmı da bu yasadan 1 Ekim'den sonra doğum yapanların yararlanabileceğini söyledi. Kısacası kuruma bizzat gittiğim halde kesin bir bilgiye ulaşamadım. Hatta gazetede ve televizyonda bu haberleri sürekli takip ettiğimi söyledim. Biz de duyuyoruz ancak aslı yok, bizim elimize herhangi bir bilgi ulaşmadı, dediler. Bana yardımcı olursanız sevinirim. Ben size kendimle ilgili bilgileri de vereyim. 1966 doğumluyum. SSK girişim 01 Mart 1987. 1989 yılında işten ayrıldım. 22 Şubat 1990'da doğum yaptım. Doğumdan sonraki 2 yıl da çalışmadım. 01 Mart 1995'te isteğe bağlıya ödeme yapmaya başladım ve halen de ödemeye devam ediyorum. Prim gün sayım 4290. Şayet doğum borçlanmasından yararlanabilirsem ne zaman emekli olurum?

C: Okuyucum, doğumunu yaptığı sırada sigortalı ve analık sigortasından yararlanır durumda değil. Bu nedenle mevcut yasa ve tebliğe göre doğum borçlanması yapması mümkün değil. Kademeli emeklilikten yararlanmak için işçi olarak çalışması daha doğru olacaktır. 20 yıllık sigortalılık süresini, 43 yaşını ve en az 5150 prim ödeme gününü doldurarak emekli olabilecektir.

 

 

 

(Kaynak: Yeni Şafak Gazetesi | 03.11.2008)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM