BASINDAN YAZILAR
Enflasyon Düzeltmesinde İhtirazi Beyan Konuları (1) - MuhasebeTR

Enflasyon Düzeltmesinde İhtirazi Beyan Konuları (1)

Geçen haftaki yazımızda Kurumlar Vergisi beyanında ihtirazi kayıt konuları üzerinde  durmuş, bu hafta enflasyon düzeltmesi konusundaki ihtirazi beyan konuları ile devam edeceğimizi belirtmiştim. Bu yazımda sadece bir konuyu işleyebildim.

1.Matrahtan geçmiş yıl zararlarının endekslenmiş hali düşülebilir mi?

Devreden kârın endekslemesi gider, geçmiş yıllar zararlarının endekslemesi gelir etkisi (kâr)yaratmakta, ancak,  zararı endeksleyerek gelir yarattığımız halde iş beyanname üzerinde bu zararın mahsubuna gelindiğinde, zararın endekslenmiş halinin değil kayıtlı değerinin (endekslenmemiş halinin) dikkate alınacağı ileri sürülmektedir. Bu yaklaşım tek bacaklı muhasebe kaydı gibidir, kabulü ve yasaya uygunluğunu ileri sürebilmek mümkün değildir.

Aslında bu konu geçmişte de tartışma konusu olmuş ve Danıştay bu konuyu çözmüş.

Danıştay 3. dairesi kararı

Mükelleflerin geçmişte (2003-2004) dönemine ilişkin olarak açtıkları davalarda, vergiye tabi kârdan bahsedebilmek için gerçek bir gelirin elde edilmesi gerektiği, geçmiş yıl zararının düzeltilmesi sonucu oluşan ve bilanço tekniği nedeniyle kâr olarak görünen tutarın fiktif bir gelir olduğu ileri sürülerek ihtirazi kayıtla beyanda bulunulmuş, ilk derece mahkemesi geçmiş yıl zararının düzeltilmesi sonucu oluşan ve bilanço tekniği nedeniyle kâr olarak görünen tutarın elde edilmiş bir gelir sayılmayacağı gerekçesiyle mükelleflerin talebini kabul etmiş, ancak, verilen ilk derece Mahkemesi kararı Danıştay üçüncü Dairesinin 2.06.2009 tarihli kararıyla bozulmuş ve yapılan işlemin düzenlemelere uygun olduğu sonucuna varılmıştır.

Danıştay 3. Dairesi taleple bağlı kalmış ve devreden zararın endekslenmesi suretiyle oluşan gelir kaydı konusunda yapılan itiraz konusunda, taleple sınırlı bir değerlendirme yaparak karar vermiştir.

Danıştay 4. dairesinin kararı

Danıştay 4. Dairesi benzer taleple açılan ve ilgili tebliğ düzenlemesinin de iptalini istendiği davada, talep açısından Danıştay 3. Dairesi ile aynı sonuca varmış ve zararın endekslenmesi sonucu yapılan gelir kaydının yasaya , dolayısıyla tebliğ ifadelerinin düzenlemeye uygun olduğu sonucuna varmıştır.  

Ancak, ihtirazi kayıtla beyan üzerine tahakkuk ettirilen tutarla ilgili olarak, re’sen araştırma ilkesi çerçevesinde, talepten farklı bir değerlendirme yapılmış, gelir iptali değil zararın endekslenerek düşülmesi gereğinden hareketle karar verilmiştir.

25.12.2008 tarihli kararda,”.. düzeltme sonucu ortaya çıkan geçmiş yıllar zararının taşıma katsayısı uygulanıp düzeltmeye tabi tutularak önce enflasyon fark hesaplarına, oradan da gelir tablosuna kar olarak ilave edilmesi suretiyle matrahın artması sonucu doğarken, diğer yandan bu zararlardan doğan farkın hiçbir şekilde indirilemeyeceğini kabul etmek, enflasyon düzeltmesi ile ulaşılmak istenen amaca tamamen de aykırı bir durum oluşturarak... düzeltme sonucu oluşan zarar üzerinden ilerleyen dönemlerde yeniden vergi alınması sonucu doğacaktır. Bu durumun da hukuka uygunluğundan söz edilemez.”gerekçesine yer verilmiştir.

Biz, 2024 yılı matrahı belirlenirken, 2024 yılında endeksleme farkları gelir gider olarak vergi matrahını etkiliyor olduğu için, 2023 ve öncesinden devreden mali zararın kayıtlı değeri ile değil 2024 yılında endekslenmiş hali ile 2024 yılı kazançlarından indirilmek suretiyle dikkate alınması gerektiği düşüncesindeyiz. 

Enflasyon düzeltmesi konusunda ihtirazi kayıt konularına devam edeceğiz.

Danıştay örtülü sermaye konusunda görüş değiştirdi

Geçen haftaki yazımda ihtirazi kayıt konusu olarak paylaştığım bir konuda DVDDK geçen sene verdiği kararını değiştirdi. 

Örtülü sermaye halinde, borç alan şirket, bu borçla ilgili ödediği faizi KKEG olarak dikkate alsa da şayet borcu kullanan şirket zararda ise(vergi öder pozisyonda olmadığı için)  borcu veren şirketin bu faiz gelirini kâr payı muamelesine tabi tutarak iştirak kazançları istisnasından yararlanmak suretiyle vergi dışı bırakabilmesi tartışma konusu olagelmiştir. Danıştay farklı kararlar verdikten sonra Vergi Dava Daireleri Kurulu kararları ile konu çözüldü galiba derken Vergi Dava Daireleri Kurulu da tekrar kararını değiştirdi.

Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca 6.03.2024 tarihinde, “…borç alan şirket tarafından [hesap dönemi kapanmadan önce yapılan düzeltmenin] kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınmasına rağmen zarar edilmiş olması nedeniyle kurumlar vergisi ödenmemesi halinde de borç veren kurum nezdinde gerekli düzeltme işlemlerinin yapılabileceği…ve dolayısıyla anılan borca ilişkin faiz gelirinin elde edilen kar payı sayılarak iştirak Kazancı istisnası kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle” karar verilmişti.

5.02.2025 tarihli yeni kararda, “…Kurumlar Vergisi Kanununun 12. maddesinin yedi numaralı fıkrasında yer alan örtülü sermaye bakımından düzeltme işlemlerine yönelik koşulları yeniden inceleyerek Kanunun 12. maddesinin yedi numaralı fıkrasının üçüncü cümlesinde yer alan, “Şu kadarki, bu düzeltmenin yapılabilmesi için örtülü sermaye kullanan kurum adına tercih edilen vergilerin kesinleşmiş ve ödenmiş olması şarttır.” şeklindeki şartın, hesap dönemi kapanmadan önce yapılacak düzeltme işlemleri bakımından da gerçekleşmesi gerektiği sonucuna ulaşılmış ve bu yönde görüş değişikliğine karar verilmiştir.”  denilmek suretiyle geçen sene verilen karardan vazgeçilmiştir.

Velhasıl bu tartışmada başa döndük.

Biz halen Danıştay Vergi Dava Dairelerinin 2024 yılı kararının daha doğru olduğunu düşünüyoruz.

(Kaynak: Zeki Gündüz / Dünya Gazetesi | 14.04.2025)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.

>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL + KDV  Ayrıntılar için tıklayın.

GÜNDEM