Bilindiği gibi arife veya bayram günleri ile hafta tatilinin yakın olması halinde, aradaki tam veya yarım iş gününün tatilden sayılması, artık bir gelenek haline gelmiştir. Böyle günler kamuoyuna, ya açıklama yapan yetkililerce ya da medya tarafından “tatil” olarak duyurulmaktadır. Bu yanıltıcı açıklama veya beyanlar, birçok halde yurttaşların yanlış anlamalarına ve hatta bazen hak kayıplarına yol açmaktadır. Konu, özellikle sürelerin son gününün böyle bir güne rastlaması halinde, son derece önem kazanmaktadır.
Bu tip günler, gerçekte resmi dairelerin hizmet sunumunun sadece asgari düzeye indirildiği idari izin günleridir. Yani, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanların izinli sayıldığı günlerdir.
Vergi Usul Kanunu’na tâbi sürelerin hesaplanmasında, resmi tatil günlerinin süreye dahil olması, ancak sürenin son günü tatil gününe rastlarsa, sürenin tatili, izleyen ilk iş günü tatil saatine kadar uzaması esası kabul edilmiştir. Aynı esaslar, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda ve Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’da da benimsenmiştir.
Bir çalışma günü, ancak kanunla tatil ilan edilebilir. Nitekim ülkemizde tatil günleri, 394 sayılı Hafta Tatili Kanunu ile 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun’da sayma yolu ile tahdidi olarak belirlenmiştir.
Dolayısıyla bu tip günlerde, ortada tatil ilan edilen bir gün yoktur. Böyle günlerde yapılan uygulama, “hizmetlerin aksatılmaması ve kurum yöneticilerince gerekli tedbirlerin alınması”, “zorunlu hizmetlerin yürütülmesi için asgari seviyede eleman bulundurulması suretiyle” kamuda çalışan memur, işçi ve diğer personelin idari izinli sayılması şeklinde yürütülmektedir. Hukuken yapılması mümkün bu uygulamayı, “tatil günü ilanı” olarak adlandırmak mümkün değildir. Nitekim hukukçular arasında, bu tip uygulamalar, “idari izin” günü olarak adlandırılmaktadır.
Bu tip idari izin günlerinin kanunla kabul edilmiş tatil günü olmaması sebebiyle, Vergi Usul Kanunu, İdari Yargılama Usulü Kanunu veya Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca belirlenmiş ve son günü bu günlere rastlayan süreleri, izleyen ilk çalışma günü sonuna kadar uzatması mümkün değildir. Konu, ticaret hukuku açısından da önemlidir. İdari izin günü uygulaması, örneğin faturaya itiraz, protesto süreleri gibi süreleri uzatmaz. Zaten bu nedenle idari izin uygulaması noterlikleri ve bankaları kapsamaz.
Nitekim dava açma süreleri veya temyiz süreleri idari izin günlerine rastlayan, ancak o gün değil de izleyen ilk çalışma günü açılan davaları, yargı organları reddetmektedir. Örneğin Danıştay 3. Dairesi 8.4.1992 gün ve E.1991/1566 K.1992/1335 sayılı kararında “Ramazan Bayramı nedeniyle 15-19 Nisan günlerinin tatil olması yolunda Başbakanlık genelgesi ile verilen idari izin resmi tatil sayılamayacağından temyiz süresinin durmayacağı”, Danıştay 7. Dairesi 4.2.1997 gün ve E.1996/2050 K.1997/402 sayılı kararında, “Hükümetçe verilen idari izinler resmi tatil niteliğinde olmadığından dava açma süresinin son gününün hükümetçe verilen idari izin gününe rastlaması halinde, dava açma süresinin uzamayacağı” gerekçesi ile başvuruların reddine karar vermiştir.
Önceki konuya ilişkin yazılarımda aksi yönde, bir başka deyişle yasal sürenin son gününün idari izin gününe rastlaması halinde sürenin tatili izleyen iş günü mesai saati bitimine kadar uzayacağını kabul eden kararların da mevcut olduğundan söz ederek Danıştay 4. Dairesi’nin E.1993/754 K.1993/5242 sayı ve 15.11.1993 günlü kararını örnek göstermiştim.
Geçtiğimiz günlerde rastladığım bir karar ile Danıştay 4. Dairesi’nin de içtihadını değiştirdiğini gördüm. Danıştay 4. Dairesi E. 2023/13437 K. 2023/5647 sayılı kararında “26/05/2023 tarihinde başlayan otuz günlük temyiz süresinin son gününün 24/06/2023 Cumartesi gününe rastladığı, takip eden ilk iş günü olan 26/06/2023 tarihinde (Kurban Bayramı öncesi) tüm kamu kurumlarında çalışanların idari izinli sayıldığı anlaşılmaktadır.
İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda hangi hallerde sürelerin duracağı belirtilmiş; idari izin süresince sürelerin duracağına dair bir hükme yer verilmemiştir. Ayrıca, idari izin sırasında dilekçe verilecek yerlerde nöbetçi memur ve hâkimler görevlerine devam etmektedirler” gerekçesi ile yasal sürenin son gününün idari izin gününe rastlaması halinde sürenin tatili izleyen iş günü mesai saati bitimine kadar uzamayacağına hükmederek temyiz başvurusunun süre aşımı nedeniyle reddine karar vermiştir. Söz konusu dairenin artık vergi ihtilafları konusunda görevli olup olmaması, sorunun önemi açısından bir anlam taşımamaktadır. Çünkü süre hesabı konusu bütün idari davalar için söz konusudur.
Görüldüğü gibi halk nezdinde veya dava yoluyla hakkını arayacak pek çok kişi nezdinde, tatil-izin günü gibi hukuk kavramları netleşmemiştir. Özellikle siyasilerin ve medyanın hukuk kavramlarını genellikle özensiz kullanması sonucu uzman kişilerin dahi rahatlıkla yanılabilecekleri, söz konusu günlerde resmi dairelerin kapalı olacağının düşünülebileceği bir ortam yaratılmaktadır. Kişilerin açıkça bilgi sahibi kılınmadığı, kavramların belirsiz olduğu durumlarda değerlendirmelerin kişiler lehine yapılması gerekir. Zira bizce bir hukuk devletinin, kişilerin haklarını her durumda kısıtlamaya çalışan değil, olabildiğince genişletmeye çalışan bir devlet olması gerekir. Bu nedenle bu konunun İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda, süre hesabında idari izin günlerinin de resmî tatil günü olarak dikkate alınacağına ilişkin bir düzenlemenin yapılması şarttır.
Bayram değil, seyran değil, niye bu konuyu ortaya attın diyebilirsiniz. Bayram olmasa da idari izin günlerinin aldatıcılığının yarattığı hak kayıpları sorununu artık Adalet Bakanlığı’nın görmesi, yasama organının da hak kayıplarını ortadan kaldırıcı bir düzenlemeyi yeni bir idari izin günü yaşanmadan yapması gerekmektedir.
(Kaynak: Bumin Doğrusoz / Ekonomim.com | 21.01.2025)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.
>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL + KDV Ayrıntılar için tıklayın.