BASINDAN YAZILAR
Yurt Dışı Kâr Paylarında Vergilendirme-Gerçek Kişiler - MuhasebeTR

Yurt Dışı Kâr Paylarında Vergilendirme-Gerçek Kişiler

Bilindiği gibi, Gelir Vergisi Kanunu’muzda vergilendirme esas itibariyle kişilerin kendi beyanlarına dayanır. Gerçek kişilerin gelirlerini kendileri  belirleyerek yıllık  beyanname ile beyanı ederler.. Yıllık beyanname vermek suretiyle vergilendirme tam mükellefiyet ve dar mükellefiyet olmak üzere iki farklı esasa göredir. Kazancın ticari, mesleki kazanç olması halinde geçici vergi beyannamesi verilmesi de söz konusu olur. Tevkif suretiyle vergilendirme ise bazen bir ön vergilendirme bazen de nihai bir vergileme şekli olarak gelir vergisi uygulamasında ülkemizde, önemli bir yere sahiptir. 

Tam mükellef olan bir kişi hem Türkiye’de hem de varsa Türkiye dışındaki faaliyetlerinden elde ettiği gelirlerden dolayı Türkiye’de vergiye tabi olmaktadır. Gelir Vergisi Kanunu açısından ikametgâhı Türkiye’de olanlar tam mükellef sayılmaktadır. Dar mükellefler sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançlar üzerinden vergilendirilirler.

Gelir Vergisi Kanununa göre; sahibinin ticari, zirai veya mesleki faaliyeti dışında nakdi sermaye veya para ile temsil edilen değerlerden oluşan sermaye dolayısıyla elde ettiği kar payı, faiz ve benzeri iratlar menkul sermaye iradı sayılmaktadır. Menkul sermaye iradının yıllık beyanı; elde edilen gelirin tevkifata tabi olup olmaması, vergiden istisna edilip edilmediği ve yıllık beyan sınırının aşılıp aşılmamasına göre değişkenlik göstermektedir.

Bu yazımızda tam mükellef gerçek kişilerin yurt dışından elde ettikleri kar paylarının vergilendirilmesi üzerinde duracağız.

Yurt dışı kar paylarının vergilendirilmesi

Tam mükellefiyete tabi Gelir vergisi mükelleflerinin sahip oldukları menkul kıymetler-sermayeleri dolayısıyla yurt içinde ve yurt dışından sağladıkları kar payları kanunda ön görülen sınırları aştığında yıllık beyanname ile beyana tabi olur.

Yurt dışındaki yatırımlardan elde edilen kar paylarının hem kazancın elde edildiği ülkede hem de Türkiye’de vergilenmesi söz konusu olmaktadır. Çifte vergilemeyi önlemek gerekir. Bunu önlemek ülkelerin iç mevzuatında yaptıkları düzenlemelerle sağlanabileceği gibi, ülkelerarası çifte vergilemeyi önleme anlaşmaları ile de mümkündür.

Belirli şartların sağlanması şartıyla elde edilen kar payları kısmen veya tamamen gelir vergisinden istisna edilebilir.  Ön görülen şartların sağlanamaması halinde yurt dışında ödenen vergilerin beyanname üzerinde, hesaplanan vergilerden mahsubu sağlanır.

7491 sayılı Kanunun 8. maddesiyle GVK’nın 22. maddesine istisna sağlayan, 4. bent hükmü eklenmiştir. Eklenen bu hükme göre; kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan anonim ve limited şirket niteliğindeki kurumlardan elde edilen, GVK’nın 75’inci maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarının yarısı, bu kurumların ödenmiş sermayesinin en az %50’sine sahip olunması ve kâr payının elde edildiği takvim yılına ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmesi şartıyla gelir vergisinden müstesnadır.

 Cumhurbaşkanı, kâr paylarına uygulanacak istisna oranı ile %50 oranını ayrı ayrı veya birlikte sıfıra kadar indirmeye veya %100’e kadar artırmaya yetkilidir.

 Söz konusu kar paylarına getirilen bu istisna uygulaması 1/1/2023 tarihinden itibaren elde edilen gelirlere uygulanmak üzere yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.

İstisna uygulaması şartları

Bent hükmünde görüleceği üzere, istisna uygulanmasında iki temel şart olup birincisi bu kurumların ödenmiş sermayesinin en az %50’sine sahip olunması, ikincisi ise kâr payının elde edildiği takvim yılına ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmiş olmasıdır. Buna göre, yurt dışından elde edilen kar payının;

1- GVK 22/4 üncü maddesinde yer alan istisna şartlarının sağlanması halinde elde edilen kar payının brüt tutarının yarısı gelir vergisinden istisna olup istisna düşüldükten sonra kalan tutarın tamamı beyan edilecektir.

2- GVK 22/4üncümaddesinde yer alan şartların sağlanmaması nedeniyle istisnadan yararlanılmaması durumunda, GVK’nın 86/1-d maddesi gereğince 2024 yılı için 13.000 TL’yi aşması halinde tamamı beyan edilecektir.

Bu arada, dar mükellef kurumlardan elde edilen kar paylarının vergilendirilmesinde kar payının elde edildiği ülke ile ülkemiz arasında imzalanan çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarında yer alan "Temettüler" başlıklı hükümlere bakılması gerekmektedir (Genellikle 10.ncu madde).

Buna göre, bir Akit Devletin mukimi olan bir şirket tarafından diğer Akit Devlet mukimine ödenen temettüler, bu diğer Devlette vergilendirilebilmekte veya söz konusu temettüler, ödemeyi yapan şirketin mukimi olduğu Devletçe de kendi mevzuatına göre vergilendirilebilmekte, ancak temettünün gerçek lehdarı diğer Akit Devletin mukimi ise bu şekilde alınacak vergi belirlenen oranları aşamamaktadır.

Yapılan giderlerin indirimi ve yıl içinde ödenen vergilerin mahsubu indirilebilecek giderler

Gelir Vergisi Kanununun 78 inci maddesinde yer alan hükme göre, safi iradın bulunması için menkul sermaye iradından yapılacak indirimler şöyledir;

- Depo etme ve sigorta ücretleri gibi menkul kıymetlerin muhafazası için yapılan giderler,

- Temettü hisseleri ile faizlerin tahsil giderleri (Şirket toplantılarına bizzat veya bil vekale  iştirak gibi sermayenin idaresi için yapılan giderler irattan indirilmez),

- Menkul kıymetler ve bunların iratları için ödenen her türlü vergi, resim ve harçlar (gelir vergisi irattan indirilmez.).

Bu durumda, beyana konu kar payı gelirinin safi tutarının tespitinde GVK’nın 78 inci maddesinde sayılan giderler indirim konusu yapılabilecektir. Buna göre, kar payının tahsilinin bir banka veya aracı kurum aracılığıyla yapılması durumunda, tahsil işlemi nedeniyle bu kurumlara ödenen komisyon vb. giderler safi iradın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılabilecektir. 

Yıl içinde ödenen vergilerin mahsubu

GVK’nın 123’üncü maddesinde tam mükelleflerin yabancı memleketlerde elde ettikleri kazanç ve iratlardan mahallinde ödedikleri benzeri vergilerin, Türkiye'de tarh edilen gelir vergisinin yabancı memleketlerde elde edilen kazanç ve iratlara isabet eden kısmından indirileceği, indirilecek miktarın gelir vergisinin yabancı memleketlerde elde edilen kazanç ve iratlara isabet eden kısmından fazla olması halinde, fazla olan tutarın indirim konusu yapılamayacağı hükme bağlanmıştır.

Söz konusu vergi indiriminin yapılabilmesi için yabancı memlekette ödenen vergilerin gelir üzerinden alınan şahsi bir vergi olması ve yabancı memlekette vergi ödendiğinin yetkili makamlardan alınan ve mahallindeki Türk elçilik veya konsoloslukları, yoksa orada Türk menfaatlerini koruyan memleketin aynı mahiyetteki temsilcileri tarafından tasdik olunan belgelerle tevsik edilmesi şarttır.

Ayrıca, beyannamede gösterilen gelire dahil kazanç ve iratlardan Gelir Vergisi Kanunu’na göre kesilmiş bulunan vergiler, beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilebilir; mahsubu yapılan miktar gelir vergisinden fazla olursa aradaki fark vergi dairesince mükellefe bildirilir ve mükellefin tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde müracaatı üzerine kendisine red ve iade edilmektedir. 

Yurt dışında ödenen vergilerin indirilebilmesi için;

-yabancı memlekette ödenen vergilerin gelir üzerinden alınan şahsi bir vergi olması,

-Yabancı memlekette verginin ödendiğinin yetkili makamlardan alınan ve mahallindeki Türk elçilik veya konsolosluklarındaki, yoksa orada Türk menfaatlerini koruyan memleketteki aynı mahiyetteki temsilcileri tarafından tasdik olunan vesikalarla tevsik edilmesi, belgelenmesi şarttır.

Söz konusu belgeler ödenecek ilk taksit zamanına kadar gelmemiş olursa, yabancı memlekette elde edilen kazanç ve iratlara isabet eden vergi kısmı bir yıl süre ile ertelenir. Aranan belgeler bu süre içinde vergi dairesine geldiği takdirde vergi indirilir. Süre geçtikten sonra erteleme hükmü kalkar ve belgeler ibraz edilse bile dikkate alınmaz. Vergi Usul Kanununda belirtilen mücbir sebeplerin varlığı göz önünde tutulur.

Yabancı memleketlerde ödenen vergilerin ilgili bulunduğu kazanç ve irat mükellef tarafından hangi yılın gelirine dahil edilmişse bu vergiler de o gelire ait vergilerden indirilir.

Kontrol edilen yabancı kurumlara ilişkin hükümlerin uygulandığı durumlarda, yurt dışı iştirakin toplam vergi yükünün hesabında esas alınan vergiler, ödenmiş olmaları şartıyla, Türkiye’de vergilendirilecek kontrol edilen yabancı kurum kazancı üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilebilir. 

(Kaynak: Akif Akarca, Dr.Mehmet Şafak / Ekonomim.com | 02.01.2025)

>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL + KDV  Ayrıntılar için tıklayın.

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM