Yazı başlığından da anlaşılacağı üzere yeni torba kanununa ilişkin tartışmalarla geçen bir Temmuz sıkıntısı yaşadık. Nihayetinde 28 Temmuz 2024 tarihinde TBMMeclis Genel Kurulunda kabul edildi.
2024-2026 dönemi Orta VadeliProgramda;
Etkin,basitve daha adil bir vergi sistemi oluşturmak, Doğrudan vergilerin payını artırmak,
Yatırım, istihdam, üretim ve ihracatı teşvik etmek, Sürdürülebilir büyümeyi desteklemek, Kamu finansmanı için kalıcı kaynaklar sağlamak,
hedefleri doğrultusunda temel vergi kanunlarının gözden geçirileceği belirtilmiştir. Programda, vergi harcamalarının gözden geçirilerek, etkin olmayan istisna, muafiyet ve indirimlerin kaldırılacağı tedbirine de yer verilmiştir. Bu bağlamda yeni torba kanun hazırlıkları ve yasallaşma süreci yoğun tartışmalarla geçti.
Lafı uzatmadan 7524 sayılı Vergi Kanunlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile aşağıdaki yeni düzenlemeler yapılmıştır.
1.Yurt İçi Asgari Kurumlar Vergisi Getirildi…
Yurt içi asgari kurumlar vergisi uygulanması amacıyla kurumlar vergisi mükelleflerinin ödeyecekleri kurumlar vergisinin, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancının yüzde 10’undan aşağı olamayacağı hüküm altına alındı.
Yeni düzenleme, kurumlar vergisi mükelleflerinin ödeyecekleri minimum vergi tutarını belirleyerek vergi tabanının genişletilmesini amaçlamaktadır. Bu uygulama, vergi gelirlerinin artırılması ve vergi kaybının önlenmesi amacıyla atılan önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.
Sonuç olarak, yurt içi asgari kurumlar vergisi uygulaması, vergi tabanının genişletilmesi ve vergi gelirlerinin artırılması açısından önemli bir adım olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak, geçmiş yıl zararlarının asgari kurumlar vergisi matrahından indirilip indirilemeyeceği hususunun Maliye Bakanlığı tarafından yapılacak tebliğler ile netleştirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu düzenlemelerin hayata geçirilmesiyle birlikte, mükelleflerin vergi yükümlülüklerini yerine getirirken karşılaşacakları belirsizliklerin minimize edilmesi beklenmektedir.
2.Çok Uluslu İşletmelere Yönelik Yerel ve Küresel Asgari Tamamlayıcı Kurumlar Vergisi Düzenlemeleri
Kanunun 37-49’uncu maddeleri ile, dünya genelinde faaliyet gösteren ve yıllık konsolide hasılatı, gelirin raporlandığı hesap döneminden önceki dört hesap döneminin en az ikisinde 750 milyon avro karşılığı Türk lirasını aşan çok uluslu işletmelere yönelik yeni vergi düzenlemeleri getirilmiştir. Bu düzenlemeler, yerel ve küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisinin konusuna, mükelleflerine, matrahına, vergi oranına, istisna ve muafiyetlerine ve uygulanmasına yönelik hükümler içermektedir.
-Verginin Konusu ve Mükellefleri:
Bu düzenleme, dünya genelinde belirli bir hasılat eşiğini aşan çok uluslu işletmeleri hedef almaktadır. Yıllık konsolide hasılatı, önceki dört hesap döneminin en az ikisinde 750 milyon avro karşılığı Türk lirasını aşan şirketler bu verginin mükellefi olacaktır.
-Matrah ve Vergi Oranı:
Vergi matrahı, işletmelerin dünya genelinde elde ettikleri kazançları kapsayacak şekilde belirlenmiştir. Vergi oranı ise bu matrah üzerinden belirlenecek ve yerel mevzuatla uyumlu olarak uygulanacaktır.
-İstisna ve Muafiyetler:
Belirli koşullar altında bazı kazançlar istisna tutulabilir veya muafiyet sağlanabilir. Bu hususlar, işletmelerin faaliyet gösterdikleri ülkelere göre değişiklik gösterebilecektir.
Yürürlük:
Bu düzenlemeler, 2024 yılı ve izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlara uygulanacaktır. Özel hesap dönemine tabi olan kurumlar için ise 2024 takvim yılında başlayan özel hesap dönemi ve izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlar bu düzenlemeler kapsamında değerlendirilecektir. Kanun yayımlandığı tarihte yürürlüğe girecek ve uygulanmaya başlanacaktır. Maliye İdaresi için, vergi adaletinin sağlanması ve vergi tabanının genişletilmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.
3. Devreden KDV’nin İndirimi 5 Yılla Sınırlandırılıyor…
Devreden KDV’nin azaltılmasına imkan sağlamak amacıyla yapılan diğer bir düzenleme ile beş takvim yılı süresince indirilemeyen ve sonraki dönemlere devreden KDV tutarlarının, altıncı yılın başında özel bir hesaba alınarak mükellefin talebi üzerine yapılacak vergi incelemesi sonucunda, incelemenin tamamlandığı yıla ilişkin gelir veya kurumlar vergisinin tespitinde gider olarak dikkate alınmasına imkan sağlanmaktadır.
Kanunun 20 ve 22’nci maddeleri ile Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 30 ve 58’inci maddelerinde yapılan değişiklikler, devreden KDV tutarlarının indirimi konusunda önemli düzenlemeler getirmektedir. Bu değişiklikler, KDV mükelleflerinin vergi yükümlülüklerini ve muhasebe işlemlerini önemli ölçüde etkileyecektir.
-Devreden KDV’nin Sınırlandırılması:
Yeni düzenlemeye göre, 5 takvim yılı veya daha fazla süreyle devreden KDV tutarları, indirim KDV hesaplarından çıkarılacak ve özel bir hesaba alınacaktır. Bu, KDV mükelleflerinin yıllar boyunca devreden KDV tutarlarını sınırsız şekilde biriktirmesinin önüne geçmeyi amaçlamaktadır.
-Vergi İncelemesi ve Gider Yazma:
Mükellefler, devreden KDV tutarlarının özel hesaba alınmasının ardından, bu tutarların gider olarak dikkate alınabilmesi için 3 yıl içinde talepte bulunabilirler. Talebin ardından yapılacak vergi incelemesi sonucunda, devreden KDV tutarları incelemenin tamamlandığı yıla ilişkin gelir veya kurumlar vergisinin tespitinde gider olarak değerlendirilebilecektir. Bu süreç, mükelleflerin devreden KDV tutarlarını vergi matrahından düşmelerine olanak tanımaktadır.
-Talepte Bulunulmaması Durumu:
Eğer mükellefler 3 yıl içinde talepte bulunmazlarsa, devreden KDV tutarlarının gider olarak yazılması mümkün olmayacaktır. Bu durumda, söz konusu KDV tutarları kanunen kabul edilmeyen gider olarak kayıtlardan çıkarılabilecektir. Bu, mükelleflerin devreden KDV’yi vergi avantajı olarak kullanmalarını engellemektedir.
Devreden KDV’de 5 yıl sınırlandırması, mükelleflerin KDV hesaplarını daha dikkatli yönetmelerini gerektirecektir. Ayrıca, vergi incelemesi sonucunda devreden KDV’nin gider yazılabilmesi, mükelleflerin vergi planlamasında dikkate alması gereken önemli bir husus olacaktır. Bu düzenlemeler, KDV’nin etkin bir şekilde yönetilmesi ve vergi tabanının korunması amacıyla atılmış önemli adımlardır.
4. Devir ve Bölünme İşleminde Devreden KDV’nin Devralan Şirketlerce İndirimi İncelemeye Bağlanıyor…
Kanunun 20 ve 22’nci maddeleri ile yapılan düzenlemeler, devreden Katma Değer Vergisi (KDV) tutarlarının devralan şirketler tarafından indiriminin vergi incelemesine tabi tutulmasını öngörmektedir. Bu değişiklik, devir ve bölünme işlemlerinde devreden KDV’nin devralan şirketlerce nasıl indirileceği konusunda önemli yenilikler getirmektedir.
-Devreden KDV’nin Devralınması:
Devir veya bölünme işlemlerinde, devreden şirketin KDV hesaplarında yer alan devreden KDV tutarları, devralan şirket tarafından indirilebilecektir. Ancak bu indirim, vergi incelemesi şartına bağlanmıştır. Bu, devreden KDV’nin devralan şirketin KDV hesaplarına geçişini düzenlemektedir.
-Vergi İncelemesi Şartı:
Devreden KDV’nin devralan şirket tarafından indirilebilmesi için, vergi incelemesi yapılması gerekmektedir. Vergi incelemesi sonucunda, devreden KDV tutarlarının devralan şirketin KDV matrahından düşülmesi onaylanacaktır. Bu süreç, devreden KDV’nin doğruluğunu ve geçerliliğini kontrol etmek amacıyla uygulanmaktadır.
Bu düzenleme, devir ve bölünme işlemlerinde şeffaflık ve güvenilirliği artırmayı hedeflemektedir. Mükelleflerin, bu tür işlemler sırasında devreden KDV tutarlarını dikkatle yönetmeleri ve vergi incelemesi süreçlerine hazırlıklı olmaları gerekmektedir. Gerekçede de hedeflendiği üzere, bu yenilik, vergi uyumunun sağlanmasında ve vergi tabanının korunmasında önemli bir rol oynayacaktır.
5. Ticari Olmayan Deniz Taşıma Araçlarına Yat Limanlarında Verilen Hizmetlerde KDV İstisnasının Kaldırılması…
Kanunun 17’nci maddesi ile ticari olmayan gezi, eğlence, spor gibi faaliyetlerde kullanılan deniz taşıma araçlarına yat limanlarında verilen kiralama, bakım ve benzeri hizmetlerde Katma Değer Vergisi (KDV) istisnasının kaldırılması hükme bağlanmıştır. Bu düzenleme, belirli deniz taşıma araçlarının yararlandığı vergi avantajlarını sona erdirmektedir.
Ticari olmayan gezi, eğlence, spor gibi faaliyetlerde kullanılan deniz taşıma araçları, bu düzenlemenin kapsamına girmektedir. Bu araçlara yat limanlarında verilen kiralama, bakım, onarım, depo ve benzeri hizmetler, KDV istisnası uygulamasının dışında bırakılacaktır.
Bu değişiklik, ticari olmayan deniz taşıma araçlarına yönelik hizmet sağlayıcılarını ve bu hizmetlerden yararlanan araç sahiplerini doğrudan etkileyecektir. Hizmet sağlayıcılar, verdikleri hizmetler için artık KDV tahsil etmek ve beyan etmek zorunda kalacaklardır. Araç sahipleri ise bu hizmetler için daha yüksek maliyetlerle karşılaşacaktır.
6. Özel Usulsüzlük Cezalarının Artırılması…
Kanunun 10, 11, 12 ve 13’üncü maddeleri ile özel usulsüzlük cezası tutarlarının artırılması hükme bağlanmıştır. Bu düzenleme, vergi yükümlülüklerini yerine getirmeyen mükelleflere uygulanan cezaların caydırıcılığını artırmayı amaçlamaktadır.
Bu değişiklik, vergi yükümlülüklerini ihlal eden mükelleflerin daha yüksek cezalarla karşılaşmalarını sağlayarak, vergi uyumunu teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Artırılan ceza tutarları, vergi mükelleflerinin vergi beyannamelerini zamanında ve doğru şekilde vermelerini, vergi yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmelerini teşvik etmektedir. Cezaların artırılması, vergi kaçakçılığını ve usulsüzlükleri önlemek amacıyla önemli bir araç olarak kullanılacaktır.
Özel usulsüzlük cezaları, vergi beyannamelerinin zamanında verilmemesi, eksik veya yanıltıcı bilgi verilmesi, vergi belgelerinin düzenlenmemesi veya kaydedilmemesi gibi durumlarda uygulanmaktadır. Bu tür usulsüzlükler, vergi sisteminin etkin ve adil şekilde işlemesini engellediği için ciddi şekilde cezalandırılmaktadır. Gerekçe, bu düzenlemeler, vergi sisteminin etkinliğini ve adaletini sağlamayı hedeflemektedir.
7. Kayıt Dışı Faaliyette Bulunanlara Vergi Ziyaı Cezası Yüzde 50 Artırımlı Uygulanacak…
Kanunun 9’uncu maddesi ile kayıt dışı faaliyette bulunanlara uygulanacak vergi ziyaı cezasının artırılması hükme bağlanmıştır. Bu düzenleme, vergi idaresinin bilgisi dışında çalışan mükelleflerin cezalarının caydırıcılığını artırmayı hedeflemektedir.
Kayıt dışı faaliyette bulunarak vergi idaresinin bilgisi dışında çalışan mükelleflere vergi ziyaı cezası kesilecektir. Vergi ziyaı cezası, mükellefin ödemesi gereken vergiyi eksik beyan etmesi veya hiç beyan etmemesi durumunda uygulanan bir ceza türüdür.
Kanunun 9’uncu maddesi ile kesilecek vergi ziyaı cezalarının artırılması öngörülmüştür:
– Verginin 1 katı olarak kesilecek cezalarda, ceza tutarı 1,5 kat artırımlı olarak uygulanacaktır.
– Verginin 3 katı olarak kesilecek cezalarda ise ceza tutarı 4,5 kat artırımlı olarak uygulanacaktır.
Gerekçe, vergi ziyaı cezalarının yüzde 50 artırımlı uygulanması, mükelleflerin vergi yükümlülüklerini yerine getirmelerini teşvik ederek, vergi gelirlerinin artırılmasına ve vergi tabanının genişletilmesine katkı sağlayacaktır. Bu düzenleme, vergi sisteminin etkinliğini ve adaletini sağlamayı hedeflemektedir.
8. Sahte Belge Düzenleyenlerle İlgili Teminat ve Özel Usulsüzlük Cezası Uygulaması…
Kanunun 5’inci maddesi ile sahte belge düzenleme amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiği vergi inceleme raporu ile tespit edilip mükellefiyeti terkin edilen kişiler ve bunlarla ilişkili olanlara yönelik teminat ve özel usulsüzlük cezası uygulaması getirilmiştir. Bu düzenleme, vergi kaçakçılığı ile mücadelede önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.
-Sahte Belge Düzenleyenlerin Tespiti:
Vergi inceleme raporu ile münhasıran sahte belge düzenleme amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiği tespit edilen kişilerin mükellefiyetleri terkin edilecektir. Bu kişiler, sahte belge düzenleme suçunu işledikleri için vergi idaresi tarafından takibe alınacaklardır.
-İlişkili Kişiler ve Şirketler:
Sahte belge düzenleyen kişilerle ilişkili olanlar, yani bu kişilerin başka bir şirkette kanuni temsilci veya yüzde 10’dan fazla oranda ortak oldukları takdirde, bu şirketler de düzenlemenin kapsamına girmektedir. Bu durumda, söz konusu kişilerin hukuki statülerine son verilmesi veya teminat gösterilmesi istenecektir.
-Teminat Gösterilmesi:
Sahte belge düzenleyen kişi veya kişilerle ilişkili şirketler, bu kişilerin hukuki statülerine son vermez veya teminat göstermezlerse, teminat tutarı kadar özel usulsüzlük cezası kesilecektir. Bu düzenleme, sahte belge düzenleyenlerin vergi yükümlülüklerinden kaçınmalarını önlemek amacıyla getirilmiştir.
-Özel Usulsüzlük Cezası:
Teminat gösterilmemesi durumunda, belirlenen teminat tutarı kadar özel usulsüzlük cezası uygulanacaktır. Bu ceza, sahte belge düzenleme suçu işleyenlerle ilişkili olan şirketlere ek bir yükümlülük getirmektedir.
Düzenlemenin gerekçesi, sahte belge düzenleyenlerin tespit edilip mükellefiyetlerinin terkin edilmesi, bu kişilerle ilişkili olan şirketlerin teminat göstermeleri veya hukuki statülerine son vermeleri gerekliliği, vergi kaçakçılığının önlenmesine yönelik önemli adımlar olarak görülmektedir. Bu düzenlemeler, vergi sisteminin güvenilirliğini artırmak ve vergi kaybını önlemek amacıyla hayata geçirilmiştir.
9. “Borcu yoktur” yazısı talep edilen işlemler…
Vadesi geçmiş borcun bulunmadığına ilişkin belge arama zorunluluğu bulunan ödeme ve işlemler arasına, mahkeme kararları ve icra dairelerinin ödeme veya icra emirleri üzerine yapılacak ödemeler de dâhil ediliyor.
10. Hizmet erbabına bedelsiz pay senedi verilmesi suretiyle sağlanan menfaatlere ilişkin düzenleme…
Hizmet erbabı ile yapılan sözleşmeler kapsamında, hizmet erbabına, belirli bir süre işverene bağlı çalışılması, belirlenen performans ve benzeri kriterlerin sağlanması kaydıyla, işverenin veya grup şirketlerinin pay senetlerinden bedelsiz veya indirimli satın alma hakkı verilebiliyor.
11. Hasılat Denetiminde Yasal Düzenlemenin Gerekliliği ve Uygulanabilirliği Üzerine Bir Değerlendirme…
Vergi güvenlik müesseseleri, vergi adaletinin sağlanması ve vergi kayıplarının önlenmesi amacıyla önemli araçlardır. Kanunun 3’üncü maddesi ile ticari veya serbest meslek faaliyetleri yürüten mükelleflerin gerçek hasılatlarının tespitine yönelik olarak getirilen düzenleme, bu çerçevede değerlendirilebilir. Bu düzenleme ile mükellefler nezdinde yapılacak yoklamalar neticesinde tespit edilen günlük hasılat tutarlarının ortalaması alınarak aylık ve yıllık hasılat tutarlarının belirlenmesi amaçlanmaktadır. Ancak bu düzenlemenin gerekliliği ve uygulanabilirliği hususunda çeşitli endişeler bulunmaktadır.
Kanunun 3’üncü maddesi, mükelleflerin gerçek hasılatlarını tespit etmeye yönelik bir vergi güvenlik müessesesi öngörmektedir. Bu düzenleme çerçevesinde, yoklamalar sonucu tespit edilen günlük hasılat tutarlarının ortalaması alınarak, mükelleflerin aylık ve yıllık hasılat tutarları belirlenecek. Bu şekilde tespit edilen hasılat tutarları ile mükelleflerin beyan ettikleri hasılat tutarları karşılaştırılacak. Eğer fark yüzde 20’den fazla ise mükellefler, Vergi Usul Kanunu’ndaki “izaha davet müessesesi” kapsamında izaha davet edilecekler. Bu düzenleme, kurumlar vergisi mükellefleri için de geçerli olacaktır.
Mevcut düzenlemeler çerçevesinde de hasılat denetimleri yapılabilmekte ve vergi kaçakçılığı ile mücadele edilebilmektedir. Ancak, geçmişte benzer uygulamaların başarılı sonuçlar vermemesi ve uygulamadan vazgeçilmesi, bu düzenlemenin gerekliliği konusunda şüpheler uyandırmaktadır. Özellikle, yoklama ve inceleme süreçleri için yeterli personel bulunmadığı göz önüne alındığında, bu tür bir düzenlemenin başarılı olma ihtimali düşüktür.
12. Gelir ve Kurumlar Vergisinde Tevkifat Kapsamı Genişletiliyor…
Kanunun 4, 33 ve 34’üncü maddeleri ile 6563 sayılı Kanun kapsamında, elektronik ticaret pazar yerlerinde elektronik ticaret hizmet sağlayıcılarının mal veya hizmetlerinin teminine yönelik sözleşme yapılmasına ya da sipariş verilmesine imkân sağlayan aracı hizmet sağlayıcılarının ve elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcılarının, mezkur Kanun hükümlerine göre faaliyette bulunan hizmet sağlayıcılarına ve elektronik ticaret hizmet sağlayıcılarına faaliyetleri dolayısıyla yaptıkları ödemeler gelir veya kurumlar vergisi kesintisi kapsamına alınıyor.
Ayrıca, maddede yapılan diğer bir düzenleme ile mal ve hizmet alımlarına ilişkin gerçek kişilere yapılan ödemeler üzerinden Cumhurbaşkanınca belirlenen sektör ve faaliyet konuları dikkate alınarak gelir veya kurumlar vergisi tevkifatı yapılması öngörülüyor. Diğer taraftan, maddenin sekizinci fıkrasında değişiklik yapılarak, Cumhurbaşkanına birinci fıkranın (19) ve (20) numaralı bentleri kapsamında vergi kesintisine tabi ödemeler için faaliyet konuları, ödeme türleri, sektörler, iş grupları ve iş nevileri itibarıyla ayrı ayrı veya birlikte oran belirleme yetkisi veriliyor.
KDV’de olduğu gibi kazanç vergilerinde de tevkifat müessesesinin yaygınlaştırılmasını doğru bulmuyorum. Çünkü bu tevkifatlar tahakkuk edecek yıllık vergiye mahsuben yapılıyor, çoğu durumda iade edilmek üzere alınıyor. İade prosedürlerinin karmaşık ve süresinin uzun olması, özellikle enflasyonist dönemlerde mükellefler için çok ağır sonuçlar yaratıyor.
13. Bilgi Verme Yükümlülüğü Getirilen İşlemler…
Kanunun 6’ncı maddesi ile her türlü dijital ortamda alım, satım, kiralama, ilan ve reklam gibi ticari faaliyet gösteren aktörlerin bu faaliyetlerine ilişkin bilgilerin alınabilmesi amacıyla bilgi verme mecburiyeti kapsamına alınan banka ve ödeme kuruluşlarının bilgi verme yükümlülüğü ile düzenli bilgi verilecek konular düzenleniyor.
14. Kıymetli Madenler Borsa Rayici İle Değerlenecek…
Kanunun 7 ve 8’inci maddeleri ile kıymetli maden borsalarında işlem gören altın, gümüş, platin ve pladyum gibi kıymetli madenlerin değerlemesinde ölçüt olarak borsa rayicinin kullanılmasına, borsa rayicinin olmaması ya da muvazaalı bir şekilde oluşması halinde ise değerlemede maliyet bedelinin esas alınmasına hükmediliyor.
15. Vergi Aslı Uzlaşma Kapsamı Dışına Çıkarılıyor…
Kanunun 14’üncü maddesi ile vergi aslı uzlaşma kapsamından çıkarılıyor ve buna ilişkin olarak Vergi Usul Kanununun ilgili maddeleri düzenleniyor.
Kanunun 16’ncı maddesi ile vergi aslının uzlaşma kapsamından çıkarılması nedeniyle mevcut uzlaşma başvurularının Vergi Usul Kanununun değiştirilmeden önceki hükümlerine göre sonuçlandırılması öngörülüyor.
Bu düzenlemeler kanunun yayımı tarihinde yürürlüğe girecek.
16. ÖTV Düzenlemeleri…
Ulusal güvenlik kuruluşlarına milli savunma ve iç güvenlik ihtiyaçları için yapılan teslim ve hizmetler ile engellilerin eğitimleri, meslekleri ve günlük yaşamları için özel olarak üretilmiş her türlü araç-gereç ve özel bilgisayar programlarının hem yurt içi teslimlerinde hem de ithalatta uygulanan KDV ve ÖTV istisnasının yanında 4458 sayılı Gümrük Kanununda ithal edilecek bazı mallar ile taşıt araçları bakımından aynı konuda yer alan ilave istisnaların, bu malların ithalatını teşvik edici yurt içi alımlarını ise caydırıcı mahiyette olduğundan, belirtilen malların ithalatı ve yurt içi teslimindeki ithalat lehine olan uygulama farklılıklarının giderilmesi öngörülüyor.
ÖTV Kanununa ekli (III) sayılı listenin (B) cetvelinde yer alan bazı tütün mamullerinden alınmakta olan maktu vergi tutarına ilişkin asgari maktu vergi tutarının %20’sine kadar olan sınırlamanın kaldırılmasına, birim ambalajda bulunan mamul için alınacak asgari maktu vergi tutarı kadar maktu verginin alınabilmesine yönelik düzenleme yapılmıştır.
17 . Deprem nedeniyle yabancı devlet kurum ve kuruluşları tarafından yapılan yardımlara ilişkin KDV istisnası…
Kanunun 23’üncü maddesi ile yabancı devlet kurum ve kuruluşları tarafından deprem nedeniyle yapılacak yardımlara ilişkin mal ve hizmet teslimlerinde KDV istisnası sağlanıyor.
18.Serbest Bölge İstisnası Yurt Dışına Satışlarla Sınırlandırılıyor…
Serbest bölgelerde faaliyette bulunan mükelleflere tanınan kazanç istisnasının ihracat gelirleri ile sınırlandırılması sağlanmaktadır.
Mevcut düzenlemeye göre, serbest bölgelerdeki üretim faaliyetlerinden elde edilen kazançların tamamı, üretilen ürünlerin yurt içine ya da yurt dışına satılıp satılmadığına bakılmaksızın kurumlar vergisinden istisna ediliyor. Kanunun 24’üncü maddesi ile, serbest bölgelerde faaliyet gösteren kurumların münhasıran yurt dışına yaptıkları satışlardan (ihracattan) elde ettikleri kazançların istisna olması, yurt içine yaptıkları satışlardan elde edilen kazançlara tanınan istisnanın ise kaldırılması öngörülüyor.
19.Taşınmazlara Yatırım Yapan Fon ve Ortaklıklarda Kurumlar Vergisi İstisnası…
Yatının fon ve ortaklıklarına tanınan istisna, bu fon ve ortaklıkların gayrimenkul kazançlarının belirli bir kısmım kar olarak dağıtmaları şartına bağlanmaktadır.
Kanunun 32’nci maddesi ile, taşınmazlara yatırım yapan fon ve ortaklıkların, ticari mal niteliğinde olanlar dâhil sahip oldukları taşınmazlardan elde ettikleri kazançların %50’sinin, elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken ayı izleyen ikinci ayın sonuna kadar ortaklarına kâr payı olarak dağıtmaları durumunda kurumlar vergisi istisnasından yararlanabilecekleri, kâr dağıtımı şartını sağlayamayan ve bu nedenle istisnadan faydalanılamayan yatırım fon ve ortaklıklarından elde edilen kâr payları için iştirak kazançları istisnasından faydalanılabileceği düzenleniyor.
20.Kamu Özel İş Birliği Modeli Çerçevesinde Yürütülen Projelerde Kurumlar Vergisi Oran Artırımı…
Ayrıca, yap işlet devret modeli ile kamu özel işbirliği projeleri kapsamında yürütülen faaliyetlerden elde edilen kazançlara uygulanacak kurumlar vergisi oranı %30’a çıkarılmaktadır.
21.Yurt Dışına Çıkış Harcı…
Kanunun 51 inci maddesi ile yine çok tartışılan yurt dışına çıkış harcı çıkış başına 500 Türk lirası olarak yeniden belirlendi. Harcın tutarı her yıl yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacak.
Son söz; işbu torba kanun ile neler hedeflenmiş oldu; vergilemede güvenliğin sağlanması ve kayıt dışılıkla mücadele, vergi adaletinin güçlendirilmesi ve dolaysız vergilerin payının artırılması, vergiye uyumun artırılması, bazı istisnaların kaldırılması, bazı istisnalar da uygulanma şeklinin değiştirilmesi, cezaların ve tahsilat etkinliğinin artırılması öngörülerek bu düzenlemelere gidilmiştir. Temmuz sıcağında hararetli tartışmaların gölgesinde geçen kanun yapma sürecini tamamlamış olduk. Vatana millete vergi sistemimize hayırlı uğurlu olsun…
(Kaynak: Abbas Coşar / Bodrum Gündem | 30.07.2024)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.