Son 2 aydır reel sektör başta olmak üzere kamuoyunun ana gündemini, enflasyon düzeltmesi oluşturuyor! Bu da son derece normal, çünkü, enflasyon düzeltmesi 18 yıl sonra yeniden uygulanacak. Hemen herkesin enflasyon düzeltmesinden beklentisi oldukça yüksek, kimse yüksek enflasyon nedeniyle oluşan fiktif karlar üzerinden vergi ödemek istemiyor. Bunu da, enflasyon düzeltmesiyle yapabileceklerine inanıyor!
Oysa durum beklenilenin tam aksi yönünde!
Gazetemizdeki “Vergi Kurdu” adlı köşemizde kaleme aldığımız çok sayıda yazıda, beklenilenin aksine 2024 ve 2025 (uygulanacaksa 2026 yılı dahil) hesap dönemlerinde yapılacak enflasyon düzeltmelerinin reel sektörün yüzde 98’inde vergi etkisi yaratacağını ve ilave vergi ödemelerine neden olacağını belirtmiştik. Hazine ve Maliye Bakanlığı da yaptığı basın açıklaması ile, bu hususu teyit ederek, 2024 ve 2025 yıllarında yapılacak enflasyon düzeltmelerinin vergi etkisinin olacağını belirtti.
Reel sektör geç de olsa vergi etkisinin farkına vardı!
Reel sektör geç de olsa gerek köşe yazılarımız gerekse Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın basın açıklaması sonrasında, 2024 ve 2025 hesap dönemlerinde yapılacak enflasyon düzeltmeleri nedeniyle ilave vergi ödeme durumu ile karşı karşıya kalacağının farkına vardı.
Peki, reel sektör ne talep ediyor?
Reel sektör 2024 ve 2025 hesap dönemlerinde yapılacak enflasyon düzeltmelerinin aynen 2023’de olduğu gibi vergisiz olmasını ya da bu yapılamıyorsa en azından ihtiyari olmasını talep ediyor.
Torba Yasa Meclis Genel Kurulu’nda bekliyor!
İçinde enflasyon düzeltmesi başta olmak üzere çok sayıda düzenlemenin yer aldığı Torba Yasa Teklifi, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülerek kabul edildi ve yasalaştırılmak üzere Genel Kurul’a intikal ettirildi. Genel Kurul’da Torba Yasadaki maddelerin yarısından fazlası kabul edildikten sonra, bütçe görüşmeleri nedeniyle kalan maddelerinin görüşülmesine ara verildi. İçinde bulunduğumuz ayın son günlerinde görüşülerek yasalaştırılması bekleniyor.
Verilen bu ara, enflasyon düzeltmesi konusunda yaşanan tereddütlerin giderilmesi ve reel sektörün taleplerinin yeniden değerlendirilmesi için de büyük bir fırsat!
Vergi etkisi dışında başka sorunlar da var!
Evet, enflasyon düzeltmesi ile ilgili olarak, yaratacağı vergi etkisinin dışında başka sorunlar da var.
Bu sorunlardan birisi de, endeks farkı!
Enflasyon düzeltmesinde endeks karmaşası var!
Uygulamada enflasyon düzeltmesi tüm yönleriyle tartışılırken, gündeme bir de endeks farkı girdi. Maliye ve Kamu Gözetimi Kurumu (KGK) enflasyon düzeltmesinde farklı endekslerin kullanılacağını açıkladı. Çok ilginç değil mi?
Maliye hangi endeksin kullanılmasını istiyor?
Maliye, VUK’un mükerrer 298/A maddesi uyarınca enflasyon düzeltmesinde Yİ-ÜFE Fiyat Endeksinin kullanılacağını açıkladı. Nitekim, bu hususu da, kamuoyu görüşüne açtığı Taslak Tebliğ’de de ayrıca belirtti.
Hemen belirtelim, son enflasyon düzeltmesinin yapıldığı tarihten bu yana Yİ-ÜFE fiyat endeksi yaklaşık 25 kat artış gösterdi!
KGK’ya göre hangi endeks kullanılacak?
KGK, 24.11.2023 tarihinde yayımlamış olduğu duyuruda; Yüksek Enflasyonlu Ekonomilerde Finansal Raporlama Hakkında Uygulama Rehberi’nin yayımlandığını ve enflasyon düzeltmesinde Tüketici Fiyat Endeksinin (TÜFE) kullanılacağını açıkladı.
Son enflasyon düzeltmesinin yapıldığı tarihten bu yana TÜFE fiyat endeksi, yaklaşık 15 kat artış gösterdi!
KGK neden TÜFE’nin esas alınmasını istiyor?
Enflasyon düzeltmesini konu alan TMS 29 numaralı Standartta, ÜFE ya da TÜFE gibi doğrudan bir endeks yönlendirmesi yapılmıyor, sadece satın alma gücündeki değişimleri en iyi yansıtan genel fiyat endeksinin kullanılması gerektiği belirtiliyor.
KGK’da yayımlamış olduğu rehberde; satın alma gücünü en iyi yansıtan endeksin Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) olduğunu açıklamış bulunuyor.
ÜFE-TÜFE ne fark eder?
ÜFE, çoğunlukla mal ya da hizmet üreten işletmelerin faaliyetlerinin şekillenmesinde, bütçelemelerinde ve yönetim raporlarında çoğunlukla ele alınıp kullanılan yani üretimin arz kısmını ele alan bir oranken, TÜFE, doğrudan bu finansal tabloları kullanan paydaşları etkileyen mal ya da hizmetin fiyatına doğrudan yansıyan bir oran. Satın alma gücünü en iyi yansıtan oran olması da bu yüzden.
Bu finansal tabloları kullanan ve bunlardan doğrudan etkilenen paydaşlar ise; yatırımcılar, tedarikçiler, tüketiciler ve devlet.
Maliye Yİ-ÜFE derken KGK neden TÜFE’yi istiyor?
Devlet nihai çıktıdan fiyattan etkilenen bir paydaşsa, KGK TÜFE derken, Maliye neden ÜFE’yi esas alıyor?
Bu konuya şu açıdan yaklaşmak daha doğru olacak: Aralık 2004’den Kasım 2023‘e kadar ÜFE yaklaşık 25 kat, TÜFE ise yaklaşık 15 kat arttı! Yani, ÜFE, TÜFE’den yüzde 50’den daha fazla artmış bulunuyor. Bu durumun aynı şekilde devam edeceği öngörülüyor.
Arz yönlü fiyatlar nihai mal ya da hizmetlerin fiyatlarının çok çok önünde. Bu ise şöyle bir sonuç ortaya çıkarıyor: Parasal olmayan kalemler göz önünde bulundurulduğunda, şirketlerin bilançolarının aktif tarafı, pasifine kıyasla çok daha büyük! Yani, Şirketler aktiflerindeki değerleri enflasyon düzeltmesine tabi tutarak, 15 kat yerine 25 kat artıracaklar. Bu da, enflasyon düzeltmesi nedeniyle daha fazla gelir yazılacağı anlamına geliyor. Enflasyon düzeltmesinde ÜFE endeksini kullanıldığı takdirde, TÜFE’ye kıyasla yüzde 50’den daha fazla gelir yaratılması söz konusu. Bu da, yüzde 50’den daha fazla vergilendirilebilir gelir anlamına geliyor. Neyse ki, 2023 hesap dönemi bilançolarının enflasyon düzeltmesi vergisiz yapılacak, aksi halde ciddi ilave bir vergi ödenme durumu ile karşılaşılabilirdi! 2024 ve 2025 hesap dönemlerinde yapılacak enflasyon düzeltmelerinde de aynı şey olacak, Yİ-ÜFE daha fazla gelir yazılmasına neden olacak, aman dikkat!
Yİ-ÜFE daha fazla vergiye neden oluyor!
Evet, yukarıda da ifade edildiği üzere, reel sektörün yapacağı enflasyon düzeltmesinde Yİ-ÜFE’nin esas alınması, daha fazla kar/gelir etkisi doğmasına ve daha fazla vergi ödenmesine neden olacak! Bu da, Maliye’nin enflasyon düzeltmesinde Yİ-ÜFE’de ısrarlı olmasının gerçek nedenini gösteriyor!
Enflasyon düzeltmesinde 2 farklı endeks kullanılacak!
Tam da bu şekilde olacak, enflasyon düzeltmesinde Maliye ve KGK yönünden iki farklı endeks kullanılacak. KGK açısından denetimden geçmiş finansal tabloların düzeltilmesinde vergi uygulamalarından farklı bir endeks (TÜFE) kullanılmış olacak.
Sonuç olarak;
Enflasyon düzeltmesinde vergi ve bağımsız denetim açısından iki farklı endeks ve iki farklı bilanço düzenlenecek. Bize göre, gerek yaratacağı vergi etkisi gerekse iki farklı endeksin uygulandığı iki farklı bilançonun oluşmasının önüne geçilmesi ve yeni kafa karışıklıklarının önlenmesi için, konunun yeniden değerlendirilmesinde fayda var!
(Kaynak: Abdullah Tolu / Ekonomim.com | 13.12.2023)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.