Küresel finansal krizin kapitalizmin temellerini sarsmadığına inanlar arasında farklı görüşler yer alıyor. Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, kapitalizmin sosyal yönünün geliştirilmesi gerektiği görüşünde.
Açık Toplum Enstitüsü Türkiye Direktörü Hakan Altınay kapitalizmin başarısının daha iyi bir sistem arayışını engellememesi gerektiğini söylüyor. Finlandıyalı Ekonomist Prof. Dr. Kari Liuhto ise kapitalizmi ancak çevre sorunlarının yıkabileceği iddiasında.
Kapitalizmin tabanı ile barışık olması gerekir
Hamdi Akın
Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı
ABD ve Batı Avrupa'da yaşanan finansal kriz ve hükümetlerin piyasalara müdahalesi, Adam Smith ekolü ve "serbest piyasa ekonomisi"nin sonu anlamına mı geliyor?
Hayır, kesinlikle bu bir rejim sorunu değildir. Sadece sistemin bir bütün olarak ele alınması gerekir. Bu kriz sistemin denetim ayağının zafiyetinden kaynaklanmaktadır. Aynı şey "Enron" şirketinin yıllar evvel çöküşünde de yaşandı ve beraberinde "Arthur Anderson" denetim şirketini de beraberinde götürdü. 2000-2001 Türkiye'de yaşanan kriz de bunun ufak bir örneğidir. O zaman sorgulanmayan kapitalizmin bugün sorgulanıyor olması krizin, tüm dünyayı etkileyecek dünya tüketiminin yüzde 25'ini yapan ve dünyanın finans merkezi olan Amerika'da çıkmış olmasıdır. Sistemin erken uyarı görevini yapması gereken kısımlarının görevini tam olarak yapmaması ve yöneticilerin suistimalleri de ayrıca Amerika'da ve tüm dünyada sorgu altına alınması gereken bir konu olduğunu ve cezaların mutlaka uygulanmasını düşünüyorum.
ABD'nin 750 milyar dolarlık yardım paketi kapitalizmin ruhuna aykırı mıdır?
Hayır, ben Hazinenin yerinde olsam daha büyük bir para ile piyasaya girerim. Ancak sanırım onlar da öyle yapacaklar. Çünkü Hazine buradan para kazanacak. Krizin biraz daha derinleşmesi, Aset ve Banka market cap'lerinin düşmesini bekliyorlar. İyice dibe vurunca Amerikan Hazinesi de bir oyuncu gibi piyasaya girip şirketleri toplayacak ve daha sonra bunları düzelen bir ekonomide satacak, para kazanacak ve piyasadaki en büyük oyunculardan biri olacak, bu kapitalizmde var.
Bu krizin, geniş kitleler nezdinde "alternatif bir sistem" arayışını güçlendireceği kanısında mısınız? Gelecekte dünyayı nasıl bir ekonomik sistem bekliyor?
Sistemin değişikliği yukarıdaki krizlerin etkilerini yüzde 100'e yakın oranda tabana yansıması ile mümkün olur. Aksi takdirde bu sistemle büyüyenler bu sistemi değiştiremezler, çünkü bildikleri budur ve başka bir sistemde ikinci, üçüncü sınıf oyuncu olmak istemezler... Ancak dünya halklarını çok rahatsız edecek bir boyuta geldiği zaman sanırım arayış başlayabilir ama bu asla komünizm olmaz. Komünizme geçmek istenirse bu mutlaka dünyada çok büyük savaşları gerektirir.
Yeniden moda olan bir ifadeyle, "Karl Marx haklı mıydı?"
Hayır, haklı olsaydı modelin ömrü çok kısa olmaz ve komünizm bu kadar çok revizyona uğramazdı. Ancak insanların birbirlerinden farklı olduğu ve farklarının ödüllendirilmesi ne kadar gerekli ise mevcut ekonomik sistemler içinde tüm insanlarında mutlu ve medeni bir şekilde ezilmeden yaşama haklarının göz ardı edilmemesi ve sınıfların adil ve birbirine geçişi kolay ve mümkün olması gerektiği de unutulmamalıdır.
Krizi, "Anglo Sakson kapitalizmi" ile "Kara Avrupası kapitalizmi"nin farklılıkları bağlamında değerlendirebilir misiniz?
Bu tip krizlerde her iki yönetim biçiminde ortak noktaların çözüm için yeterli olduğu görülecektir. Sosyal yönü ağır basmayan kapitalist düşüncenin, tabanın tepkisine yol açabileceği görülecektir. O sebeple kapitalizmin "tabanı ile barışık olması" giderek önem kazanacaktır diye düşünüyorum. Ancak bu krizden Ortadoğu ve Asya kapitalistlerinin önemli dersler çıkaracağını düşünüyorum. Bu marketlerin likidite ve girişimci sorunları olmaması ve reel ekonomilerinin oldukça sıhhatli olmasına rağmen "dolar" para birimine olan bu kadar bağımlı olmaları çok tartışılacaktır...
Daha insancıl üretim anlayışı geliştirilmeli
Hakan Altınay
Açık Toplum Enstitüsü Türkiye Direktörü
İnsanlık mutlaka kapitalizmden daha insancıl bir üretim ve paylaşım sistemi geliştirmek amacını ciddiye almalıdır. Lakin bu gereksinim çok gerçek olmakla birlikte, kapitalizm dışı bir seçeneğin bugün ortada olmadığı da açıktır. Kapitalizme duyulan antipati nedeniyle kapitalizmin erken bir sonunu ilan etmek çok inandırıcı olmaz.
Kapitalizm başarıları ile ilgili soru işaretleri son haftalarda artsa da bu sistemin son iki yüzyıllık başarısı tartışma götürmez. Kapitalizm, insanlık tarihindeki en hızlı refah artışını yaratmıştır ve farklı ölçülerde de olsa insanlığın tamamı bu refah artışından yararlanmıştır. Materyal refah ötesinde ortalama insan ömrü iki katına çıkmış, eğitime erişim insanlık tarihinde hiç olmadığı kadar yaygınlaşmıştır. Son haftalardaki krize rağmen kapitalizmin uzun vadeli karnesi parlaktır. Üstelik şimdi eleştirmenin gözde olduğu finans piyasalarının beş yıldır dünyadaki yüksek ve yaygın büyümeyi mümkün kılan kaynakları ürettiğini de unutmamak lazım. Bütün bunlar daha da iyi bir sistem aramamak için bir neden değildir. Kapitalizmin insanlığın ulaşabileceği en üst nokta olduğunu iddia etmek insan zekasına büyük bir hakaret olur. Sırf kapitalizm kendi ahlakını üretmek konusudaki başarısızlığı çok ciddi bir sorundur.
Son küresel kriz kapitalizm sonunu geldiğini göstermez. Eğer bir şeyin sonu geldiyse, bu herhalde kredi notu veren kuruluşların saygınlığının ve genelde Amerika'nın finans piyasalarını denetim mekanizmalarının inandırıcılığının sonudur.
Neyse ki kapitalizme tek anlamlı eleştiri Marx'dan gelmiyor ve Marxizm insancıl seçenekleri tekeline sahip değil. Marx'ın Hindistan'ın modernleşmesi konusunda tercih ettiği yöntemleri bilen kimsenin insancıllığı Marx'da aramaması gerekir. Sosyal demokrasi bu konularda Marx'dan çok daha donanımlı önermeler içeriyor.
Kapitalizmin temellerini ancak çevre krizi sarsar
Prof. Dr. Kari Liuhto,
Finlandiya Pan-European Enstitüsü Direktörü
Güncel finansal karmaşada serbest piyasa modeline bir meydan okuyuş söz konusu olmayacaktır. Bununla birlikte bu durum ekonomik gücün, Çin başta olmak üzere, adım adım batıdan doğuya doğru kayışı anlamına gelebilir. Günümüzde serbest piyasa modeline meydan okuyabilecek yegâne şey, hükümetleri ekonomik faaliyetler üzerine daha güçlü yönlendirici roller üstlenmeye zorlayacak olan, derin küresel çevre değişiklikleridir.
Karl Marx'ın yorumları bireyleri ve onların özgürlüklerini göz ardı eden, sosyalizm ve merkezi planlamaya tabi ekonomilere yol açtı. Merkezi planlı ekonomiler de ne çevre sorunlarına ne de bireylerin gereksinimlerine çözüm üretebildi. İnsanlığa olumlu katkısı olmuş Marx soyadı taşıyan yegâne kişiler, Groucho, Chico, Harpo ve Zeppo olmuştur.
Krize farklı ülkelerden tepkiler değişken olabilmesine rağmen, günümüzdeki kriz kapitalizmin temellerini sarsmıyor. Kapitalizmin temellerini sarsabilecek yegâne güç, çevre krizidir.
(Kaynak: Referans Gazetesi | 13.10.2008)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.