Cuma günü köşemde, ilk 7 aylık bütçe sonuçlarının gelir (vergi) tarafını değerlendirmiştim. Bugün ise, vergi gelirlerindeki olağanüstü artışlara rağmen bir türlü durdurulamayan bütçe giderlerini ve özellikle “cari transferler” kalemini irdelemek istiyorum.
Ocak-Temmuz 2023 döneminde; bütçe giderleri geçen yılın aynı dönemine göre %96.8 oranında artarken, bütçe gelirleri sadece %63.1 oranında arttı. Bütçe gelirleri içinde yer alan vergi gelirlerinde geçen yılın ocak-temmuz dönemine göre, bu yılın aynı döneminde %70.7 oranında gerçekleşen artış bile, bütçe açığının ilk 7 ay sonunda ancak 434.7 milyar TL'ye indirebildi.
HER YÜZ LİRA HARCAMANIN 43.5 LİRASI CARİ TRANSFERLER!
İlk 7 ayda bütçe giderlerinin oransal dağılımı aşağıdaki şekilde gerçekleşmiştir:
– Cari transferler %43.5
– Personel giderleri %24.7
– Faiz giderleri %11.8
– Mal ve hizmet alımları %6.8
– Sermaye giderleri %5.8
– SGK devlet primi giderleri %3.7
– Sermaye transferleri %2.4
– Borç verme %2.1
Bütçe giderlerinin neredeyse yarısını oluşturan “Cari Transferler”e yakından bakalım.
Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın yayımladığı verilerde ve bütçe hesaplarında kullandığı cari transferler kavramı; “cari yıl içinde kullanıma sunulan, faydası bir yıl içinde tüketilen ve karşılığı olmayan harcamalar“ dır. Yani milli geliri artırmayan o yıl içinde harcanıp buharlaşan rakamlar, cari transferler içinde yer alıyor.
Aşağıdaki tabloda geçen yılın gerçekleşen cari transfer harcamaları, bu yıl için bütçede konulan hedefler ve ilk 7 aylık gerçekleşmeleri yer almaktadır.
Yukarıdaki tabloya göre; geçen yılın ocak-temmuz dönemine göre bu yılın ocak-temmuz döneminde, personel giderleri %116.3, SGK devlet primi giderleri %103.3, mal ve hizmet alım giderleri %99.5, cari transferler %98.4, sermaye giderleri %89.8, sermaye transferleri %528.3 ve faiz giderleri de %106.8 oranında arttı.
SEÇMENİ TAVLAMANIN BEDELİNİ HERKESE ÖDETMEK!
Cari transferler kalemi içinde yer alan bazı kalemler, seçmenin oyunu almak için ölçüsüz bir şekilde kullanıldı. Sonuç; kamu kurumları görev zararı %178 artış ile 370.7 milyar TL'ye, KİT'ler görevlendirme giderleri %412 artış ile 90.1 milyar TL'ye, BOTAŞ'ın görev zararı mayıs ayında bedava kullandırılan doğalgaz ödemelerinin finansmanı nedeniyle %540 artışla 32 milyar TL'ye, elektrik sübvansiyonları nedeniyle Elektrik Üretim A.Ş.'nin görev zararı sıfırdan 35 milyar TL'ye ve kömür yardımları nedeniyle Türkiye Kömür İşletmeleri'nin görev zararı da %229 artışla 4.9 milyar TL'ye çıktı. Seçimi kazanmak adına, döviz kurlarının artışını engellemek için yaklaşık 200 milyar dolarlık rezerv satıldı. Tüketilen rezervlerin yarattığı sorunlar herkesi etkiliyor. Seçim öncesi yapılan harcamalar ve sonrasında yerine getirilen vaatler, iktidara 5 yıl kazandırdı ama ülkenin gelecek yılları heba oldu. Kamu giderlerinin finansmanı için yüksek vergi tahsilatı gerekiyor. Enflasyon nedeniyle yükselen fiyatlar, matrahları yükselterek bu amaca hizmet ediyor.
Vergi oranlarının yükseltilmesi, ek vergiler ve zamlar seçim ekonomisinin yarattığı kalıcı hasarı ortadan kaldırmakta çok yetersiz kalacak. Doğalgaz tüketmeyen seçmene bedava doğalgazın maliyetini vergiler yolu ile ödetmek, dahiyane bir çözüm. Türkiye gerçek enflasyon rakamının üzerinde bir faiz oranına izin vermediği sürece, çok az kişi dışında hiç kimse rahat bulamayacak.
(Kaynak: Nedim Türkmen / Sözcü Gazetesi | 21.08.2023)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.