Sosyal güvenlik mevzuatında mevcutta ondan fazla prim teşviki var ve her biri farklı amaçlar doğrultusunda uygulamaya alınmıştır.
Beş puanlık prim indirimi ile primlerini düzenli ödeyen işverenleri ödüllendirmek ve primleri süresi içinde ödemeye teşvik etmek, İşsizlik Sigortası Kanununun Geçici 10. maddesine ilave edilen teşvik ile genç ve kadın istihdamını artırmak, İş Kanunu’nun 30. maddesinde yer alan teşvikle engelli istihdamını artırmak, 5510 sayılı Kanunun Ek-2. maddesindeki teşvik ile yatırımların ve istihdamın artırılması hedeflenmiştir.
Ne var ki hedef, primleri zamanında tahsil etmek ya da yatırımları veya istihdamı artırmak olmasına rağmen uygulamada olan prim teşviklerinden yararlanılır iken ödeme vadesi geçmiş prim ve idari para cezası borcu bulunan işverenlere bu borçlarını ödemediği veya yapılandırmadığı / taksitlendirmediği sürece teşviklerden yararlanmalarına izin verilmemektedir.
Düşünün ki, beş puanlık prim indirimindeki veya genç ve kadın istihdamını artırmak amacıyla getirilen 06111 teşvikindeki diğer şartları sağlamanıza rağmen SGK’ya vadesi geçmiş borcunuz varsa bu teşviklerden cari aylarda yararlanamıyorsunuz.
Ve belki de istihdam artışına en çok ihtiyacımız olan şu zamanlarda mevcut borçlar nedeniyle yeni istihdam sağlayamıyorsunuz.
Veya ödeme vadesi geçmiş borcunuz nedeniyle cari aydaki primlerin beş puanlık indirim sonrası kalan tutarını ödemek isteseniz bile, beş puanlık prim indiriminden yararlanamıyorsunuz.
Çalışma hayatında işler her zaman istediğiniz gibi gitmeyebiliyor.
Vadesi geçmiş borcunuzun bulunmamasına rağmen kimi zaman işler istediğiniz gibi gitmeyebiliyor veya beklediğiniz satış hasılatına ulaşamadığınız durumlarda ya da pandemi sürecinde olduğu gibi ekonomik kriz ortamının oluştuğu durumlarda yahut onlarca farklı nedenle kimi zaman işverenler bırakın vergi ve prim borcunu, çalışanın ücretini bile ödemekte zorlanabiliyor.
Banka kredisiyle çalışanının ücretini, hatta vergi ve prim borcunu ödeyen o kadar çok işletme sahibi var ki.
Amaçları ise işlerini çevirebilmek, yaşadıkları zor durumdan kurutulabilmek.
SGK’ya borcu bulunan işveren eline bir miktar para geçtiğinde hiç değilse cari ayda prim teşvikinden yararlanayım diye teşvik sonrası kalan primlerimi ödeyim dese bile maalesef ki vadesi geçmiş borçlar nedeniyle bu mümkün olmuyor.
O da bakıyor ki cari ayda prim teşviklerinden yararlanamıyor, eline geçen parayla da başka borçlarını ödüyor.
Vadesi geçmiş borcuna bakmayıp cari ayda teşvikli bildirge gönderilmesine izin verseniz birçok işletme sahibi, teşviklerden yararlanmak amacıyla eline geçen parayla cari aydaki teşvik sonrası kalan prim borçlarını ödeyecek.
Hani diyeceksiniz ki, SGK’ya borcu olan işveren gitsin borçlarını yapılandırsın ya da yapılandırma başvuru süresi bitmişse gitsin taksitlendirsin.
O işler de öyle kolay olmuyor maalesef.
Bir kere, yapılandırma dediğiniz yasalar son zamanlarda birkaç senede bir çıksa da yapılandırmaya her zaman başvuramıyorsunuz. Taksitlendirme dediğiniz işleme başvurduğunuzda ise borcunuz 50.000 TL’nin üzerindeyse sizden illaki bir teminat göstermeniz isteniyor.
Teminat verecek bir malınız mülkünüz yoksa maalesef ki taksitlendirme bile yapamıyorsunuz.
Halbuki kanun koyucu 6183 sayılı yasanın 76. maddesinde aciz halindeki borçlu için teminat ve faiz aranmaksızın taksitlendirme yapılabileceğini öngörse de aciz haline düşmüş işverenden hem teminat göstermesi isteniyor hem de borçlarını faiziyle birlikte ödemesi.
Benden size tavsiye,
Ödeme vadesi geçmiş borcu olan işverenlere cari aylarda prim teşviklerinden yararlanmaya müsaade etmediğiniz takdirde unutmayın ki bu borçlar her geçen gün daha da artıyor ve birkaç yıl sonra artık ödenemez bir hale geliyor.
Sonuçta prim borçları nedeniyle verilmeyen 5 puanlık indirim veya istihdam artışına rağmen verilmeyen teşvik, kimi zaman 37,5’lik primin tamamından mahrum kalmaya neden olabiliyor.
O açıdan, bırakın vadesi geçmiş borcu olan işverenler cari ayda teşvik sonrası kalan primlerini ödüyorsa, cari ayda teşviklerden yararlansın. En azından mevcut prim borçlarının üzerine yeni borçlar eklenmesin.
Emin olun hem prim tahsilatınızı artırırsınız hem de istihdamı.
Ve bir de lütfen aciz halindeki borçlu için kanun koyucunun öngördüğünü, yani taksitlendirme için başvurduğunda teminat ve faiz aramadan taksitlendirme yapın.
Hem yapmadığınızda neyini alacaksınız adamın, zaten aciz halinde, bir şeyi yok ki alasınız.
Hiç değilse iyi niyetli olarak ödemeye gelen aciz halindeki vatandaşın borcunu taksitler halinde ödemesine müsaade edin.
Yoksa her sene bir yapılandırma yasası çıkartır, başvuruda bulunacak işveren beklersiniz kapılarda.
(Kaynak: Eyüp Sabri Demirci / Karar.com | 28.07.2023)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.