Anayasa’ya göre çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme hakkına sahip. Yine Anayasa’ya göre, hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz. Anayasa’da genel çerçevesi çizilen sendika hakkı 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ile düzenlenmiş bulunuyor.
Türkiye’de sendikal örgütlenme oranı çok düşük. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın yayımladığı istatistiklere göre, sigortalı çalışan 16 milyon 163 bin işçiden yalnızca 2 milyon 98 bini sendikalı. Sendikalaşma oranı yüzde 14.42 seviyesinde yer alıyor. Toplu iş sözleşmesi kapsamındaki sendikalı işçi sayısı ise 1.5 milyon kişi dolayında.
Sendikal örgütlenme ve sendikal ayrımcılık işçi işveren arasındaki en önemli anlaşmazlık konuları arasında yer alıyor. Bunun son örneği, yaklaşık 2 bin 600 işçi için ikinci dönem toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin yürütüldüğü Vakıf Pazarlama işyerinde yaşanıyor. İşyerinde örgütlü TÜRK-İŞ’e bağlı KOOP İş Sendikası Başkanı Eyüp Alemdar, işverenin sendikasızlaştırma yönünde mevzuata aykırı iş ve eylemlerde bulunduğu, sendikalı ve sendikasız çalışanlar arasında farklı ücret politikası uyguladığı gerekçesiyle TÜRK-İŞ’e bağlı kardeş sendikaların da desteğiyle yarın İstanbul’da, Perşembe günü de Ankara’da eylem yapacaklarını açıkladı. Alemdar, işverenin, sendika üyesi işçilere ikramiye ödendiği tarihlerde sendika üyesi olmayan işçilere teşvik veya prim adları altında ödeme yaptığını ileri sürerek, bunun kanuna aykırı olduğunu söyledi.
Kanuna göre, toplu iş sözleşmesi ile sendika üyesi işçilere sağlanan hakların sendika üyesi olmayan işçilere tanınabilmesi için sendikanın onay vermesi ve sendikasız işçilerin işyerinde yetkili sendikaya aidat ödemesi gerekiyor.
PANDEMİDEKİ SENDİKAL AYRIMCILIK YARGIDAN DÖNDÜ
Kanuna göre, işyerinde sendikal ayrımcılık yapıldığının tespit edilmesi halinde işçi başına 12 aylık ücretten az olmamak üzere sendikal tazminat ödenmesi gerekiyor.
Pandemi döneminde 15 ay süreyle uygulanan işten çıkarma yasağı süresince işverene işçiyi ücretsiz izne çıkarma yetkisi verildi. Bazı işverenler, ücretsiz izne çıkarma yetkisini işçisine karşı bir silah olarak kullanma yoluna gitti. Özellikle sendikal örgütlenme aşamasında olan işyerlerinde işçileri sendika üyeliğinden istifaya zorlamak için işçisini ücretsiz izne çıkartan işletmeler oldu.
Petrol-İŞ’in örgütlendiği bir işyerinde de benzer durum yaşandı. Toplam 77 işçiden 41’inin sendika üyesi olduğu işyerinde yetki tespiti aşamasında bazı işçiler sendika üyeliğinden çıkmaya zorlandı. Bu sırada pandemi patlak verince işyerinde sendikal örgütlenmeye öncülük eden 9 işçi aylarca ücretsiz izne çıkartıldı.
İşçiler, sendikal ayrımcılık yapıldığı gerekçesiyle iş mahkemesinde dava açtılar. İş mahkemesi, işçileri haklı bularak ayrımcılık gerekçesiyle sendikal tazminat ödenmesini kararlaştırdı.
İşverenin itirazı üzerine dosyayı inceleyen Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi, işçilerin şikâyeti üzerine İŞKUR tarafından işyerinde sendikal ayrımcılık yapıldığı ve işçilerin sendikadan istifaya zorlandığının tespit edildiğine dikkat çekerek, sendikal ayrımcılık gerekçesiyle verilen tazminat kararını onadı.
(Kaynak: Ahmet Kıvanç / Haber Türk | 09.05.2023)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.