Ülkelerin genel bütçe gelirlerinin önemli bir bölümü vatandaşlarından-vergi mükelleflerinden alınan vergilerden oluşmaktadır. Ülkemizde de durum farklı değildir. Söz konusu vergilerin alınmasına yetkisi verilmesi parlamentolara aittir. Hazine ve Maliye Bakanlığı bünyesinde Gelir İdaresi Başkanlığına bağlı vergi daireleri ve defterdarlıklar bünyesindeki mal müdürlükleri vergi tarh ve tahsili ile görevlidir. Mahalli idareler de kendi alanlarında vergi tarh ve tahsiline yetkilidir.
Vergi kanunları ile belirlenmiş vergiler vergi mükelleflerince vadesinde ödenir. Vergiye tabi gelir elde ya da vergiye tabi bir işleme taraf olan kişiler vergi mükellefi olarak adlarına tarh ve tahakkuk eden vergileri öder.
Vergi kanunlar mükelleflere ödev yüklediği gibi bazı haklarda tanımaktadır. Vergi idareleri de demokrasinin ve dünyadaki yönetim anlayışının gelişimine paralel mükellef haklarını genişletmektedir. Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığımız da bu çerçevede ;mükellef Hakları Bildirgesi ve Etik Kurallar bildirgesi yayınlamıştır. Mükellef Hakları Bildirgesinde;
-Açık ,güvenilir, zamanında ve yeterli bilgi ile hizmet vereceğiz.
-Bilgi Edinme Hakkı Kanunu çerçevesinde öğrenmek istediğiniz her bilgi için doğru insanlarla temasa geçmeniz konusunda sizleri yönlendireceğiz.
-vergi konusundaki gelişmeleri sürekli güncellenen internet sayfamızla ve basılı yayınlarla sizlere en kısa zamanda duyuracağız.
-Ücretsiz e-posta sistemimize kaydolmanız durumunda vergisel gelişmeleri kaynağında ve anında öğrenmiş olacaksınız.
-Şahsi ve gizli bilgilerinize saygılıyız. Bu bilgileri Vergi Usul Kanunu’nun öngördüğü haller dışında açıklamayacağız ve kullanmayacağız.
-Vergi ile ilgili yükümlülüklerinizin yerine getirilmesinde sizlere her türlü kolaylığı sağlayacağız.
-Yaptığımız işlemlerde ve gerçekleştirdiğimiz düzenlemelerde vergi kanunlarının adil, hukuksal, tarafsız ve rekabeti koruyucu bir şekilde uygulanmasını esas alacağız.
-Vergi incelemelerinde kanunları doğru, tarafsız ve tutarlı bir şekilde uygulayacağız. İncelemenin her aşamasında sizi bilgilendireceğiz.
-Şikayetlerinizi gerçek kimlik ve iletişim bilgilerinizle iletmeniz halinde ,en kısa sürede sonuç ile beraber size döneceğiz.
-Sürekli olarak kendimizi yenileyecek, daha iyi hizmet sunmanın arayışı içinde olacağız.
Şeklinde bildirimde bulunmuştur.
Bu bildirge ,Türk Gelir İdaresinin mükellef odaklı, kaliteli hizmet sunma anlayışı içerisinde ,saygılı ve dürüst olma temel ilkesiyle çalışmaya vergi ödemenin sadece bir yükümlülük değil, vatandaş olma ve sorgulama hakkı olduğu bilinciyle kendisinden hizmet alan herkesi memnun etmeye ve sorunları çözmeye olan bağlılığını onaylamaktadır.
Gelir İdaresi Başkanlığı yukarıda yer verdiğimiz Mükellef Hakları Bildirgesinde açıklanan taahhütlerini Aralık 2022 de internet sitesinde yayınladığı ‘’Mükelleflerin Hakları ve Ödevleri, Elektronik Uygulamalar, Cezai Müeyyideler Rehberi ‘’ile daha somut hale getirmiştir.
Bu Rehber, Gelir İdaresi Başkanlığının, mükelleflerin vergiye gönüllü uyumunu sağlama ve mükellef odaklı, kaliteli hizmet sunma anlayışı doğrultusunda; mükelleflerimizin önceden bilgilendirilmesi suretiyle mükellefiyet sürecinde yaşanabilecek sorunların önüne geçilmesi ve bu sürecin kolaylaştırılması amacıyla hazırlanmıştır.
Bu kapsamda; vergi mevzuatı çerçevesinde mükellefiyetin başlangıcından sona ermesine kadar geçen tüm süreçte mükelleflerin sahip oldukları haklar, yararlanabilecekleri elektronik hizmetlere ilişkin uygulamalar, yerine getirmek zorunda oldukları yükümlülükler ve karşılaşabilecekleri yaptırımlara yer verilmiştir.
Mükelleflerin genel kanunlara dayanarak vatandaşlıktan kaynaklanan haklarıdır. Anayasanın 10. 73.ncü ve 74.ncü maddesi başta olmak üzere her vatandaşın adil ,eşit muamele görme ve saygılı hizmet alma hakkı vardır. Hakkını aramak amacıyla mahkemelerde dava açabilir. Davalarda ve idari işlemlerinde - uyuşmazlıklarda kendine temsilci tayin edebilir. Bunlar dışında;
-Dilekçe Hakkı ve Bilgi Edinme Hakkı ile İhbar ikramiyesi Talep Etme Hakkı (3071 S.K.)(4982SK) vardır.
-Kamu Denetçisine Başvurabilir.(TBMM’ye bağlı olan Kamu Denetçiliği idarenin işleyişiyle ilgili şikâyetleri inceler.)
Mükelleflerin vergi kanunlarının uygulanması sırasında karşılaştıkları özel durumlar ve işlemler ile ilgili olarak sahip oldukları haklardır. Rehberde ayrıntılı olarak verilen haklardan başlıcalarına aşağıda yer verilmiştir.
Uzlaşma, mükelleflerin ikmalen, re’sen ve idarece tarh edilecek/edilen vergiler ve bunlara ilişkin kesilecek/kesilen vergi ziyaı cezaları ile kanunen belirlenen tutarı geçen usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları konusunda yargı yoluna başvurmadan, vergi idaresi ile anlaşmak amacıyla başvurabilecekleri idari bir çözüm yoludur. Uzlaşma, tarhiyat öncesi ve tarhiyat sonrası uzlaşma olarak ikiye ayrılır.
Haklarında vergi incelemesine başlanmış mükelleflerin, bu inceleme kapsamında kendilerine vergi tarh edilmeden ve vergi ziyaı cezası ile kanunen belirlenen tutarı geçen usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezası kesilmeden önce kullanabilecekleri bir haktır.
İkmalen, re’sen ve idarece tarh edilen vergi ve bunlara ilişkin kesilen vergi ziyaı cezası ile kanunen belirlenen tutarı geçen usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezası konusunda mükelleflerin vergi idaresi ile anlaşmak amacıyla kullanabilecekleri bir haktır.
Vergi Usul Kanununun 371. inci maddesinde düzenlenen “pişmanlık ve ıslah” müessesesi ile beyana dayanan vergilerde vergi kanunlarına aykırı davranışlarını kendiliğinden bir dilekçe ile ilgili makamlara haber veren mükelleflere, söz konusu maddede bentler halinde sayılan şartların sağlanması kaydıyla vergi kaybına bağlı suçlara ilişkin cezalardan (vergi ziyaı cezası ve kaçakçılık) kurtulma hakkı verilmiştir.
Mükellefler, vergilendirme işlemlerindeki hataların düzeltilmesini vergi dairesinden yazılı bir şekilde talep edebilirler. Bunların posta ile taahhütlü olarak gönderilmesi mümkündür. Söz konusu talebin vergi dairesince uygun bulunması halinde düzeltme işlemi yapılır. Uygun görülmeyen hallerde ise durum mükellefe yazı ile tebliğ olunur .
Düzeltme talebini içeren dilekçeler, vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak 5 yıl içinde verilmelidir. Vergi hatalarının düzeltilmesinde tutar olarak herhangi bir sınırlama söz konusu değildir.
Vergi Usul Kanununun 124. üncü maddesi gereğince vergi mahkemesinde dava açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme talepleri reddolunan mükellefler, şikâyet yolu ile Hazine ve Maliye Bakanlığına müracaat edebilirler. Bu kapsamda olan başvurular il özel idare vergileri hakkında valiliğe, belediye vergileri hakkında ise belediyeye yapılır.
Şikâyet yoluyla düzeltme dilekçesini takiben 30 günlük süre içinde Bakanlığın cevap vermemesi halinde istek reddedilmiş sayılır. İdarenin şikâyeti reddetmesi ya da 30 günlük süre içinde cevap vermemesi halinde talepleri reddolunanlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu gereği söz konusu idari eylemi/işlemi 30 gün içinde vergi mahkemeleri nezdinde dava konusu yapabilirler.
Ödeme emrini alan borçlu; böyle bir borcunun olmadığı, borcunu kısmen ödediği, borcun zamanaşımına uğradığı, iddiasıyla tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde, borcun türüne göre; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamındaki borçlar için vergi mahkemesinde, diğer
borçlar için idare mahkemesinde dava açabilir .
Vergi ile ilgili gizlilik kavramı, Vergi Usul Kanununun 5 inci maddesinde sayılan istisnai haller dışında, vergi uygulamasında görev alan memurların görevlerini ifa ederlerken mükelleflerin şahısları, ailevi durumları, servetleri, faaliyetleri ve faaliyet alanları, gelir durumları,meslek sırları ve benzeri durumlarıyla ilgili olarak öğrendikleri bilgilerin açıklanmaması ve kendileri ile üçüncü kişilerin kullanımına sunulmamasıdır.
Tecil, amme borcunun ödeme vadesinin ertelenmesini ifade eder. Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun (6183 sayılı Kanunun) 48 inci maddesinde; amme borcunun vadesinde ödenmesi veya haczin tatbiki veyahut hacze tabi tutulmuş malların paraya
çevrilmesi mükellefi çok zor duruma düşürecek ise amme borcunun tecil edilebilme imkânı sunulmuştur. Ayrıca, vergiye uyumlu mükelleflerin Amme Alacaklarının Tahsil
Usulü Hakkında Kanunun 48/A maddesinde tanımlanan borçları da bu maddede belirtilen şartları taşımak koşuluyla Hazine ve Maliye Bakanınca tecil olunabilir.
6183 sayılı Kanunun 74/A maddesi ile Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince amme alacağına karşılık haczedilmiş olan mallar üzerindeki haczin, maddede sayılan şartların sağlanması halinde, kaldırılmasına imkân sağlanmaktadır. Bu düzenleme, rızaen ödeme esasına dayalı olarak mahcuz mal üzerindeki Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince tatbik edilen hacizlerin kaldırılmasına imkân vermektedir
Vergi incelemesi sürecinde mükellefin hakları rehberde 20 den fazla madde olarak sayılmıştır. Bu maddeler vergi müfettişinin incelemeye başlama yazısında mükellefe bildirilmektedir.
Mükellef veya vergi sorumlusu;
içinde ilgili vergi dairesine başvurarak vadesinde ya da 6183 sayılı Kanunda belirtilen türden teminat göstererek vadenin bitmesinden itibaren üç ay içinde ödeyeceğini bildirirse kesilen
cezanın yarısı,
bendinde yer alan ödeme süreleri içinde öderse üzerinde uzlaşılan cezanın %25’i
indirilir. Mükellef veya vergi sorumlusu ödeyeceğini bildirdiği vergi ve vergi
cezasını yukarıda yazılı süre içinde ödemez veya dava konusu yaparsa bu hükümden faydalandırılmaz. Yukarıdaki hükümler vergi aslına tabi olmaksızın kesilen usulsüzlük
cezaları hakkında da uygulanır.
Vergi mükelleflerinin, kendi vergi durumlarıyla ilgili ve vergi uygulamaları sırasında açık olmayan ve tereddüde düştükleri konular hakkında Hazine ve Maliye Bakanlığından veya yetkili kıldığı makamlardan bilgi alma hakkı Vergi Usul Kanununda düzenlenmiştir. Buna göre,
yetkili makamlar kendilerinden yazı ile istenecek açıklamaları en kısa zamanda yazı (özelge/mukteza) veya sirküler ile yanıtlamak zorundadır.
Mükellefler çeşitli vergi kanunlarında kabul edilmiş ve ikincil mevzuatta ayrıntılı olarak düzenlenmiş olan mahsup ve iade hakkına sahiptir. Bu hakkın etkin kullanılabilmesi için Gelir İdaresi Başkanlığınca 2010 Ocak vergilendirme döneminden itibaren “KDV İadesi Risk Analiz
(KDVİRA) Sistemi”, 15/5/2014 tarihi itibariyle bunun tamamlayıcısı olan İade Takip Sistemi uygulamaya geçirilmiştir. İade Takip Sistemi kısaca, iade mekanizmasının ilk adımı olan
mükellefler tarafından elektronik ortamda iade talep dilekçelerinin verilmesi (1/11/2013 tarihi itibariyle iade talep dilekçeleri elektronik ortamda alınmaya başlanmıştır) ile başlayıp mükellefe iadenin yapılmasına kadar geçen süreçteki tüm aşamaların, gerek merkez
birimler ve vergi dairesi gerekse de mükellefler tarafından on-line olarak takibine imkân veren bir sistemdir.
(Kaynak: Akif Akarca, Dr.Mehmet Şafak / Ekonomim.com | 09.02.2023)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.