Freelance veya serbest çalışanlar olarak bilinen satıcılar mükellefiyet kayıtları olmadan vermek istedikleri hizmetler karşılığında fatura taleplerini karşılamak maksadıyla ya münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla kurulan ve paravan olarak adlandırılan işletmelere ya da şahsi ilişkiler kullanılarak gerçek faaliyetlerini yürüten işletmelere başvurmaktadırlar. Geçenlerde izlediğim ve “hey sen freelance’li! Hizmet verdin ve senden fatura mı istediler? Korkma senin yerine faturayı biz düzenliyoruz…” şeklinde başlayan bir video ile kanunen yasak olan bu uygulamalara bir yenisinin daha eklendiğini fark ettim. Freelance çalışanlar adına fatura düzenleme sistemi!
Freelance; ülkemizde devamlı veyahut arızi olarak serbest meslek faaliyeti yürüten serbest çalışanlara verilen isimlerden biridir. Bu bağlamda freelance çalışanlar kendi nam ve hesaplarına ve bağımsız bir şekilde iş yapmaktadırlar. Genellikle yazılım, tasarım vb. gibi şahsi yetenek isteyen işlerde bu yeteneklerini kullanan kişilerin aldığı isim olarak karşımıza çıkmaktadır. Anılan hizmetlerin profesyonel şirketlerden temin edilmesinin ciddi maliyetlere yol açması ve sırf bu işler için personel temin edilmek istenmemesinden dolayı bu işletmeler piyasada freelance olarak daha ucuza çalışan kişilere yönelmektedirler.
İşletmelerin freelance olarak çalışanlardan aldıkları hizmetleri maliyet/giderlerine yansıtmak istemeleri kadar doğal bir husus bulunmamaktadır fakat bu maliyet/giderlerin gerçek belgeler ile belgelendirilmesi vergi kanunlarımız karşısında önem arz etmektedir. Karşı tarafta hizmet sunan freelance çalışanlar ise bu belge taleplerini mükellefiyet tesisinin kendi içerisinde barındırdığı bir takım maliyetlerin (belge basımı, muhasebe ücreti, beyanname verilmesi, nihayetinde vergi ödenmesi gibi) fiyat avantajını ortadan kaldırdığından bahisle başka bir mükelleften temin etme yolu ile karşılamaktadırlar. Sırf bu amaçla bir süredir yurtdışında uygulanan başkası adına fatura düzenleme sistemi ülkemizdeki bu ihtiyaca hizmet etmek üzere uygulanmaktadır. Yerine fatura düzenleme işini yapanlar genellikle internet ortamında kendilerini tanıtarak freelance çalışanlara belli komisyon karşılığında fatura düzenleme hizmeti sunmayı vaat etmekte olup freelance çalışanlar adına düzenledikleri faturalar karşılığında tahsil edilen tutarlardan kendi komisyonları düşüldükten sonra kalanı freelance çalışanlara vermektedirler.
Alıcı ve satıcının belli olduğu bir işte üçüncü bir şahıs tarafından belge düzenlenmesi 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359’uncu maddesi uyarınca kaçakçılık suçunu oluşturmaktadır ve bu kişilere hürriyeti bağlayıcı cezalar verilebilmektedir. Belge düzenleyen üçüncü şahıs ile alıcı arasında gerçek bir muamele olmadığı düşünüldüğünde düzenlenen bu belgeler sahte belge olarak nitelendirilecektir. Çünkü gerçek muamele alıcı ile satıcı arasında gerçekleşmekte olup belgenin doğal olarak satıcı yani freelance olarak çalışan tarafından düzenlenmesi gerekmektedir.
Freelance olarak çalışanların sunmuş oldukları hizmetlerden elde etmiş olduğu gelirler kimisi için ana gelir unsuru kimisi için ise ek gelir unsuru olabilmektedir. Buradan hareketle bu çalışanların Türk Vergi Mevzuatına da uygun olarak yapması gerekenleri aşağıdaki şekilde açıklamaya çalışalım:
Bilindiği üzere Türk Vergi Sisteminde gerçek kişilerin kazançları 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununda yer alan hükümlere göre vergilendirilmektedir. Anılan Kanun’a göre gelir, bir gerçek kişinin bir takvim yılında elde etmiş olduğu kazanç ve iratların safi tutarıdır. Yine her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancı olarak tanımlanmıştır. Serbest meslek faaliyeti ise sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması olarak hüküm altına alınmıştır. Mezkur Kanun’un 82’nci maddesinin 4’üncü bendi uyarınca arızi olarak gerçekleştirilen serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla tahsil edilen hasılatların ise arızi kazanç olarak vergilendirilmesi gerektiğine hükmedilmiştir. Dolayısıyla serbest meslek faaliyeti mutad meslek halinde ifa ediliyorsa bir diğer deyişle elde edilen gelir kişinin ana gelir kaynağını oluşturacak şekilde ifa ediliyorsa elde edilen kazanç serbest meslek kazancıdır; faaliyet mutad meslek halinde değil de ara sıra ve ek gelir elde etmek amacıyla ifa ediliyorsa bu kazanç arızi serbest meslek kazancıdır.
Faaliyetin niteliği mükelleflerin vergi ödevlerini yerine getirmesi açısından önem arz etmektedir. Şöyle ki; faaliyetini mutad bir şekilde ifa ederek serbest meslek kazancı elde eden bir kişinin gelir vergisine ek olarak KDV mükellefiyeti tesis ettirip elde edilen hasılat için serbest meslek makbuzu düzenlemesi ayrıca KDV hesaplaması ve aylık dönemler halinde KDV beyannamesi ile beyan etmesi gerekmektedir. Tabi bunlara ek olarak 213 sayılı Kanun’da yer alan diğer ödevlerin de (belge basımı, kazanç defteri tutulması gibi) yerine getirilmesi önemlidir. Yine faaliyetini ek gelir elde etmek maksadıyla arızi olarak ifa eden bir kişinin ise elde etmiş olduğu kazanç Kanun’da yer alan istisna sınırını aştığı takdirde (2022 yılı için 58.000,00-TL) aşan kısmın gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir. Bu sınırın aşılmaması halinde ise vergi kanunları açısından yapılacak herhangi bir işlem bulunmamaktadır.
Freelance olarak çalışan kişinin yapmış olduğu iş karşılığında düzenlenmesi gereken belgenin kendisi tarafından değil de yerine belge düzenleme hizmeti sunan sunucular tarafından düzenlenmesi halinde söz konusu belgenin sahte belge olduğuna değindik. Bu belgenin hizmet sunulan kişiler tarafından kullanılması halinde 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29, 34 ve 54’üncü maddeleri gereğince haksız indirim konusu yapılan KDV tutarı indirimlerden çıkarılarak hizmeti alan kişilerin KDV beyanları yeniden düzeltilecektir. Yapılan düzeltme sonucu çıkacak fark KDV kadar re’sen tarhiyat yapılabilecektir.
Hizmeti alan kişiler düzenlenen belgelerin gerçekten freelance çalışanlar tarafından düzenlendiğini düşünerek bunları kullanırlarsa kaçakçılık suçunun manevi unsuru (kasıt) oluşmadığından dolayı burada kaçakçılık suçu doğmayacak ve re’sen tarh edilecek vergiler üzerinden bir kat vergi ziyaı cezası kesilecektir. Fakat tersi durumda yani bu belgelerin freelance çalışanlar tarafından düzenlenmediğini bilmelerine rağmen kullanmaları halinde sahte olarak düzenlenen bu belgelerin bilerek ve istenerek kullanılmasından dolayı kaçakçılık suçu doğacak ve re’sen tarh edilecek vergiler üzerinden üç kat vergi ziyaı cezası kesilecektir. Ayrıca adli işlemlerin başlatılması maksadıyla ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulacaktır.
Türk Vergi Kanunlarımıza aykırı bir şekilde işletilmeye çalışılan bu sistemin bir parçası olmanın gerek adli gerekse idari olarak ciddi yaptırımları bulunduğundan; Atalarımızın şu sözüyle yazımı sonlandırıyorum: “Düşüne düşüne görmeli işi, sonra pişman olmamalı kişi.”
(Kaynak: Abdullah Yekeler / Dünya Gazetesi | 17.11.2022)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.