Türkiye’nin önde gelen sanayi kentlerinde örgütlü sanayi odaları, ticaret odaları ve ticaret borsalarının başkanlarından, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun “Enflasyon muhasebesi zorunlu bir ihtiyaç haline geldi. Gerekli adımların atılmasını bekliyoruz” yönündeki açıklamasına destek geldi. İş insanları, enflasyonun işletmeleri tahrip ettiğini belirtiyor.
Yüksek enflasyonun işletmeler üzerindeki olumsuz etkisi, TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’nun “enflasyon muhasebesinin zorunlu bir ihtiyaç olduğu” ve “İş dünyası olarak bu konuda gerekli adımların atılmasını beklediklerini” açıklaması ile yeniden alevlendi. Konuyla ilgili DÜNYA’ya açıklama yapan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı ve önde gelen illerin oda ve borsa başkanları, enflasyonun işletmeler üzerinde tahrip edici etkisi bulunduğunu, enflasyon muhasebesinin uygulanmaması halinde sermaye erimesinin kaçınılmaz olduğunu kaydediyor. Enfl asyon muhasebesi adımının atılmasının, ihracat ve istihdamda sürekliliğe ve artışların sürdürülebilirliğine katkı vereceği, enflasyon muhasebesinin finansal piyasaların da dikkatini çekeceği, TL menkul kıymetlere ilgiyi artıracağı, finansal istikrara da katkı sunacağı ifade ediliyor.
Enflasyon muhasebesine geçmek firmalar için zorunlu hale geldi. Artan enflasyon nedeni ile sanayicilerimiz için enflasyon muhasebesine geçmek artık zorunlu ihtiyaca dönüştü. Çünkü firmalar olarak bu ortamda yapamadığımız karların vergilerini ödediğimiz için işletme sermayelerimiz erimeye başladı. Enflasyon nedeniyle fiyatlardaki artış fiktif olarak kar yaratıyor. Oysa satılan ürünü aynı fiyata yerine koyamadığımız için işletme sermayelerimizin hızla erimesine neden oluyor. Ayrıca enerji ve hammadde fiyatlarındaki artışlar nedeni ile maliyetlerimiz zaten artıyor ve bu artışları hem iç piyasada hem de ihracatta müşterilere yansıtamıyoruz. Bu sebeple de işletme sermayelerimiz zaten en az yüz de 80 azaldı. Sanayiciler olarak enflasyon muhasebesi ya da enflasyon düzeltmesi konusunda adımlar atılmasını bekliyoruz.
Enflasyonun şirket bilançoları üzerindeki olumsuz etkisini her platformda dile getirdik. Bu konuda Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’ye de bir rapor sunduk. İşletmeler enflasyon nedeniyle fiktif kâr elde ediyor. Buna karşılık artan fiyatın satılan ürünün yenisini almaya yetmemesi sebebiyle işletme sermayeleri hızla eriyor. Bu süreçte, işletmeler için enflasyon muhasebesi zorunluluk halini almıştır.
Firmaların gerçekte olmayan kârlar üzerinden vergi ödemek durumunda kalması, mali yapılarda zayıflamaya yol açıyor. Bu aynı zamanda makroekonominin temeli olan üretim ve istihdam kapasitesini zayıflatıyor. Mevzuatta yer almasına rağmen ertelenen enflasyon muhasebesi uygulamasının bu yılı kapsayacak şekilde bir an önce yürürlüğe girmesi gerekir.
TOBB Başkanımız Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu tarafından dile getirilen enflasyon muhasebesi uygulamasının getirilmesi talebi son derece yerindedir. Son üç yıldır tedricen artan ve geçen yıldan bu yana etkisi daha çok hissedilen enflasyonun işletmelerimiz üzerinde yaratacağı tahribatı asgariye indirmek için önemli bir enstrümandır. En son 2004 yılında uygulanan enflasyon muhasebesinin, işletme sermayesi eriyen ve finansmana erişimi zorlaşan özel sektör için ihtiyaç haline geldi. Ekonomi yönetiminin, Türk iş dünyasının bu haklı talebini dikkate alacağına inanıyoruz.
Firmalar için enflasyon muhasebesi gerekiyor. Çoğu şirket bunu yapmak zorunda, çünkü fiyat değişikliklerinde olsun, asgari ücret farklarında olsun, elektrik zammında olsun bunu nasıl yansıtacak, nasıl karşılayacak. Bu şartlarda enflasyon muhasebesini bütün şirketler, bütün tüccarlar, bütün esnaf yapmak zorunda.
Enflasyonun bu kadar yüksek olduğu bir dönemde, ne kazanırsanız kazanın, her şeyiniz gidiyor, sermayeyi bitiriyorsunuz. Resmi enflasyon yüzde 80’lerde ve bu ortamda diyelim ki yüzde 100 para kazandınız. Vergiyi falan eklediğinizde eksiye düşersiniz, mevcudu da kaybedersiniz ki esnafın, ticaret erbabının yaşadığı budur. TOBB olarak ve hatta Bakanlar nezdinde yapılan toplantılarda bunu hep gündeme getirdik. Enflasyon bu kadar yüksek olmasa sorun değil ama yüzde 80 mi, 180 mi belli değil, bir ölçüsü de yok, inşallah 2023’te daha aşağılara çekilir.
Enflasyon dönemlerinde, enflasyonun mali tablolar üzerindeki etkilerinin giderilmesine yönelik düzeltici işlemler yapılması gerekiyor. Zira yüksek enflasyonun karları ve sermayeyi erittiği gibi işletmelerin sermayeleri eridiği halde sürekli kar ediyor gibi gösteriyor. İşletmelerin teknik iflas durumuna düşmesini engelliyor. Enflasyon değerlemesi sonucu oluşan fon, şirketlerin öz varlığını artırdığı için finansman gider kısıtlama tutarını azaltıcı etki doğuruyor. Şirketlerin aktifinde bulunan iktisadi kıymetler, az da olsa rayiç bedellere yükselmektedir. Enflasyon değerlemesi sonucu oluşan yeni değerler üzerinden amortisman ayrılacağından, şirket karlarındaki fiktif değerler az da olsa gerçek duruma getirilmiş olacaktır. Bu nedenlerden dolayı, enflasyon muhasebesi zorunlu ihtiyaç olarak ön plana çıkmaktadır.
“Yüksek enflasyon ne yazık ki mali tablolarımızda tahribata yol açmaktadır. İşletmelerimiz yükselen enflasyon nedeniyle oluşan gerçek olmayan kârların vergilendirilmesi ile karşı karşıya. Bu da işletmelerimizin sermayelerini vergi yoluyla devlete aktarmalarına sebep olmaktadır. Aynı zamanda da işletmeler yerine koyma maliyetini dikkate alarak fiyat belirleme durumunda kalıyor ki bu durum enflasyon açısından olumsuzluk demek. Dolayısıyla enflasyon muhasebesi zorunlu bir ihtiyaç haline geldi. Enflasyon düzeltmesi, finansal tabloların gerçeği yansıtması ve vergi matrahlarının doğru bir şekilde hesaplanması için parasal olmayan varlıkların enflasyon karşısında eriyen değerleri yerine gerçek değerleri ile bilançolara yansıtılmasını sağlayacaktır.
2021 yılında ülkemiz ekonomisinde enflasyon muhasebesinin şartları sağlanmış olsa da ilgili uygulama 2023 yılına ertelenmiştir. Bu ertelemenin kaldırılıp; 2022 yılında KOBİ tanımına girmeyen yüksek cirolu büyük ölçekli firmalara enflasyon muhasebesinin uygulanması izni verilmesi firmalarımıza önemli ölçüde esneklik sağlayacaktır. Günümüz zorlukları göz önünde bulundurulduğunda, sağlanacak bu imkan işletmelerimizin sürdürülebilirliğine katkıda bulunacak, enflasyonun işletmelerimize yönelik olumsuz yansımalarını biraz olsun hafifletecektir.
“Türkiye’de de dünyada olduğu gibi son bir yıldır enflasyon sürecine girildi. Şu an bununla topyekün mücadele ediyoruz. Ama burada şirketlerin sayın Rifat Hisarcıklıoğlu’nun da ifade ettiği gibi bir enflasyon muhasebesi yapması gerekiyor. Mesela bir üretici hammaddeyi pahalı alıyor, üstüne belirli bir kâr koyup satıyor. Ama ürününü sattığı para ile yeniden hammadde almakta zorluk çekiyor. Fiyatı artan ürünlerde kâr oranı artmıyor aslında. Yüksek cirolar yüksek kar gibi algılanıyor. O yüzden şirketlerimiz tedbirlerini almalı. Zarar etmeyecek şekilde rakamlar planlanmalı ve şirket sermayeleri enflasyona kurban edilmemeli.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun, enfl asyon muhasebesi uygulamasını talep ediyoruz açıklamasına yüzde yüz katılıyorum. Yükselen enflasyon karşısında ve değişken hammadde ihtiyaçları karşısında işletmelerin birinci sorunu sermayelerini korumak. O bakımdan bunları dikkate alınca varlıkların yeniden değerlenmesi, enflasyon muhasebesinin mutlaka uygulanmasının zorunlu hale geldiğini ifade edebilirim. İşletmeleri korumamız gerekiyor. Sermayeleri korumamız gerekiyor.
● Bugün gelinen noktada, enflasyon muhasebesinin yapılması için gerekli şartların oluştuğunu söyledi. Gültepe, “Son 3 yıllık kümülatif enflasyon oranı ÜFE yüzde 300’e TÜFE’de yüzde 150’ye yaklaştı. Stoklar, duran varlıklar ve benzeri temliklerin vergilendirilmesi, bu şartlar altında reel sermaye kaybına yol açarak iktisadi faaliyet üzerinde negatif bir etki oluşturacak” dedi. Enfl asyon muhasebesinin, reel sermaye kaybını önleyeceğini kaydeden Gültepe şöyle konuştu: “Enflasyon muhasebesi, yatırımlar başta olmak üzere iktisadi faaliyete pozitif bir etki yapacaktır. Dolayısıyla bu adımın atılması, ihracat ve istihdamda sürekliliğe ve artışların sürdürülebilirliğine katkı verecektir. Enflasyon muhasebesi finansal piyasalarda da dikkat çekecektir. Dolayısıyla TL menkul kıymetlere ilgiyi de artıracağı için finansal istikrara da katkı sunacak bir adım olarak görüyoruz. Her şeyden önemlisi, enflasyon muhasebesi sayesinde firmalarımızın reel gelirleri üzerinden vergilendirilecek ve öngörülebilir projeksiyonlar yapabilecektir. Firmalarımızın, mevcut durumu yönetme ve gelecek projeksiyonlarını oluşturma kabiliyetlerini güçlendirmek adına enflasyon muhasebesi yapılmasının faydalı olacağına inanıyoruz.”
● Türkiye bu zorlu sürecin üstesinden gelecek güce sahiptir. Ancak bu zorlu dönemi hızla geride bırakmak için gerekli tedbir ve politikaların uygulanması çok önemli. İşletmelerimizin enflasyon karşısında sermayelerini koruyabilmeleri için enflasyon muhasebesine geçilmesi zorunlu hale geldi. Küresel enerji fiyatlarındaki artış ve tedarik zincirlerindeki bozulma nedeniyle üretici fiyat endeksinde önemli bir artışla karşı karşıyayız. Yüksek enflasyonun yol açtığı risklerin nasıl yönetileceği konusunda bazı belirsizlikler var. Şu anda işletmelerin bilançoları gerçek değerleri yansıtmıyor. Öz sermayesi ve makine teçhizatı güçlü olan firmalar, sermayeleri eridiği halde yüksek enflasyon nedeniyle kar etmiş gibi görünüyor. Bu durum mali yapılarda bozulmaya ve kaynak kullanımında verimsizliğe yol açıyor. Şirketlerin işletme sermayesi ihtiyacına dönük taleplerini Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’ye aktardık. Daha önce BTSO olarak gündeme taşıdığımız enflasyon muhasebesinin yanı sıra KGF destekli yeni kredi paketlerinin oluşturulması gibi bir dizi destek talebimizi Sayın Bakanımıza bildirdik. En kısa zamanda bu desteklerin birer birer hayata geçeceğini temenni ediyoruz.
● “Eskişehir Sanayi Odası olarak, 453 işletme ile gerçekleştirdiğimiz ‘Güncel Ekonomik Beklenti’ konulu anketimizin sonuçlarını aldık. ‘2022 yılı için enflasyon muhasebesinin uygulanmasını istiyor musunuz?’ sorusuna yüzde 87 oranında ‘evet’ denildi. “Reel sektör enflasyon muhasebesi talep ediyor. İşletme sermayelerinin hızla eridiği enflasyonist ortamda reel sektör enflasyon muhasebesi düzenlemesi talep ediyor. Şu anda enflasyon düzeltmesi ile ilgili bir belirsizlik ortamı doğmuştur. Bu belirsizliğin çok uzatılmadan netleştirilmesi beklenmektedir. Yüksek enflasyon ortamında enflasyonun etkilerinden arındırılmaksızın hesaplanacak kar/zarar sonucu üzerinden vergilendirme yapmak, vergi adaleti açısından önemlidir.
(Kaynak: Dünya Gazetesi | 11.11.2022)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.