Geçen yazımızda bahsettiğimiz kanun taslağı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşüldü ve bazı maddeler değişikliklerle birçok maddesi de aynen kabul edildi. Bu yazı hazırlandığı sırada henüz TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmeleri tamamlanmamıştı.
Yasal düzenleme ile vergi kanunlarını da ilgilendiren önemli düzenlemeler yapıldı. Bunların bir kısmını geçen yazımızda dile getirmiştik. Yapılan önemli bir düzenleme olan sermaye azaltımında vergileme konusunu ise bu yazımızda etraflıca değerlendirmeye çalışacağız.
Öncelikle şunu ifade etmek isteriz ki, sermaye azaltımı zaman zaman bir vergiden kaçınma yöntemi olarak kullanılmaya çalışıldığından geçtiğimiz yıllarda idare ile mükellef arasında ihtilaflara neden olmuş ve idare veya mükellef lehine muhtelif yargı kararları verilmiştir. Bu düzenleme ile sermaye azaltımında vergilemenin ne şekilde yapılacağı etraflıca açıklanmak suretiyle bu konudaki ihtilaflara son verilmeye çalışılıyor. Bir anlamda idare tarafında genel olan görüş, bu şekilde yasal alt yapıya da kavuşturuluyor. Tek farkla; o da hakim görüşte 5 yıllık ayrım yokken, yasalaşmak üzere olan metinde 5 yıllık bir süreye göre uygulama farklılaştırılarak bir anlamda mükelleflere en azından sermaye azaltımı için hızlı hareket etmemeleri ve şirketlerin mali yapılarının güçlü kalmasını teşvik amacı taşındığı değerlendirilebilir. Madde gerekçesinde de bu husus ifade edilmiştir.
* * *
Düzenleme özetle; 5 yıl içinde sermaye azaltımına gidilmesi durumunda öncelikle vergilenmeksizin sermayeye eklenmiş unsurların sermayeden çekildiği varsayılıyor ve bu unsurlar üzerinden alınmamış olan kurumlar vergisi ve gelir vergisi stopajının ödenmesi gerektiği netleştiriliyor. Sermayeye eklenen nakdi ve ayni sermaye unsurları üzerinden 5 yıl geçtikten sonra sermaye azaltımına gidilirse bu durumda her bir sermaye unsurunun toplam sermaye tutarındaki oranına istinaden sermaye azaltımı yapıldığı varsayılıyor ve vergileme ona göre yapılıyor.
Konuyu örnekle açıklayacak olursak; ortaklar tarafından konulan nakit sermayeye, ayni sermaye unsurlarının veya kârların bir bölümünün sermayeye eklenmesi veya enflasyon düzeltme farkları, yeniden değerleme değer artışları gibi bazı kalemlerin de eklenmesi söz konusu. Dönem veya geçmiş yıl kârlarının sermayeye eklenmesi durumunda; eklenen kâr kısmı üzerinden prensip olarak kurumlar vergisi ödenmiş olduğundan, kârın sermayeye eklenmesi durumunda ortaklara dağıtıma ilişkin gelir vergisi stopajı yapılmıyor. Sermayeye eklenen kâr kısmı, daha sonra sermaye azaltımı yoluyla ortaklara dağıtılırsa bu defa önce alınmamış olan gelir vergisi stopajının yapılması gerekir. Bu, en bilinen ve uygulaması en çok olan kısımdır. Yapılan düzenleme ile sermayeye eklenen kâr kısmının 5 yıldan sonra sermaye azaltımı yoluyla ortaklara dağıtılması durumunda sermaye unsurları toplamına oranlama yapılacağından bir kısım kâr payının 5 yıldan sonra vergileme yapılmaksızın ortaklara dağıtılabilmesi mümkün hale geliyor. Bu, eleştirilebilir. Ancak ülkemizde genel olarak enflasyon rakamlarının yüksek seyrettiği ve sermaye kaleminin de TL takip edildiği dikkate alınırsa burada vazgeçilen verginin önemli olmadığı değerlendirilebilir.
* * *
Düzenlemede, 5 yıl içerisinde sermaye azaltımı suretiyle işletmeden çekilecek kalemler önce hem kurumlar vergisine hem de gelir vergisi stopajına tabi olacaklar, sonra sadece stopaja tabi olacaklar, en son da vergiye tabi olmayacaklar şeklinde, üç bent halinde sıralanmış ve çekişin bu sıraya göre yapıldığının kabul edileceği prensibe bağlanmıştır.
Zarar mahsubu suretiyle sermaye azaltımı yapılmasında azaltım yapılan kalem gelir vergisi stopajına tabi geçmiş yıl kârları gibi bir kalem olsa dahi gelir vergisi stopajı yapılmayacağı madde metninde açıkça belirtilmiştir. Bu suretle en çok tartışma konusu olan bir husus daha mükellef lehine olarak yasal altyapıya kavuşuyor.
Sermayeye eklenen en son kalemin en önce sermaye azaltımına konu edilmesi de alternatif bir tercih olabilirdi. Ancak adı üzerinde bir tercih. Yapılan düzenleme, genel itibarıyla karışıklığa son verilmesi ve 5 yıl sonrası yapılan sermaye azaltımlarında mükellef lehine bir yaklaşım tercih edilmesiyle bizce de yararlı olacak.
(Kaynak: Osman Arıoğlu / İto Haber | 31.10.2022)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.