Her SSK’lı doğum borçlanmasıyla dört yıl kazanabilir mi?
Koşullarının tamamı sağlandığında ancak, iki doğum karşılığında dört yıl erken emeklilik mümkün olabilir.
İlk sigortalılık tarihinden sonraki doğum olaylarının borçlanılması da 08.09.1999 tarihinden sonra ilk defa sigortalı olanların doğum borçlanması da salt gün sayılarını artırır, SSK’dan emeklilik tarihini değiştirmez.
İlk sigortalılığı 1 Ekim 1998 ‘e dayanan, 2 Ocak 1989 ve 2 Eylül 1993 tarihlerinde iki doğum yapan, halen Tarım SSK sigortalılığına devam eden okurum Fatoş BÜYÜK çocukları yaşamışsa her iki doğumunu borçlanıp dört yıl daha önce emekli olabilir.
05.04.1958 doğumlu, 01.01.1990 ilk sigortalılık girişli, 3 bin 780 gün primi olan okurum Fatma Duman iki çocuğu için 9 bin 810 YTL bedel ödeyerek borçlanma yaparsa 05.04.2012 olan yaştan emeklilik tarihi değişmese de borçlanmayı yapar yapmaz normal emekli olabilir.
İlk kez 01.03.1977 tarihinde sigortalı olan, 01.03.1961 doğumlu, 2 bin 500 prim günü olmasına karşın, iki çocuğundan sonra ikişer yıl sigortalılığı bulunmayan okurum Sevgi ÖZEN ise yaştan emeklilik için doğum borçlanmasıyla 3 bin 600 günü tamamlayarak 56 yaşında emekliliğini garantilemiş oluyor. Aksi durumda gerekli bin 100 günü 23.05.2011 tarihine kadar sigortalı geçirse de tamamlayamayacak ve emeklilik yaşı 58’e yükselecekti.
10.03.1964 doğumlu, 17.12.1982 tarihinden itibaren sigortalı olarak halen bin 740 gün primi bulunan, 1 Ekim 2006 tarihinden beri isteğe bağlı SSK sigortalısı olan ve 29.05.1986 doğumlu oğlundan dolayı doğum borçlanması durumunu soran okurum Hacer GUTAVOĞLU ilk sigortalılık tarihinden sonraki bu doğum borçlanmasından dolayı normal emeklilik açısından tabi olduğu yaş değişmeyeceğinden sadece gün kazanacak. 50 yaşını 24.05.2011 tarihinden sonra dolduracağından 3 bin 600 günle emeklilik bakımından tabi olacağı yaş da her halukarda 58 olacağı için doğum borçlanması sadece 3 bin 600 günü daha çabuk doldurmasını sağlayacak. Bu okurum en azından 1 Ekim 2008 tarihinden sonra isteğe bağlı sigortalılık Bağ-Kur kapsamında değerlendirileceğinden SSK kapsamında değerlendirilecek toplu gün kazanma hakkını kullanmış olacak.
Demek ki yaştan etkilenmeyip güne ihtiyacı olanlarla ilk sigortalılıktan önce
gerçekleşmiş doğumların borçlanması durumunda yaş ve dolayısıyla emeklilik öne çekilmiş olurken, yaştan emeklilik durumunda yaşı beklemek zorunda olanlar için doğum borçlanması ekstra bir anlam ifade etmiyor.
Memuriyetten SSK’ya geçip doğum borçlanması yapmak akıllıca değil
4/c sigortalıları yani memurlar içinse bu yolu önermeyi kesinlikle doğru bulmuyoruz. Zira memurların birleştirilen hizmet süreleri üzerinden emekli ikramiyesine hak kazanarak emekli olabilmesi için son defa T.C. Emekli Sandığı’na tabi görevler için prim ya da kesenek yatırmış olması gerekiyor.
Yani memuriyetinden önce doğum yapmış olsa bile kadın memura doğum borçlanmasıyla dört yıl önce emekli olacağı –isabetli olmayan- önerisini sunmak aynı zamanda emekli ikramiyesini yakmayı önermek anlamına da geliyor. Hem en az 20-50 bin YTL arasında tutacak ikramiyeyi kaybetmek hem de dört yıllık borçlanma bedeli olarak en az 9 bin 810 YTL borçlanma bedeli ödemek, karşılığında dört yıl erken emekli olunsa bile tercih edilecek bir yol değildir. Memuriyeti esnasında doğum nedeniyle iki yıl aylıksız izin almış olması zaten mümkün olmadığından bu durumda iki yıllık doğum borçlanması yapmak da söz konusu değil.
18 yıllık memur olduğunu belirten okurum Ziynet ŞENKAL’ın yaptığı iki doğumu 18 yıllık memuriyetinin öncesinde yapmış olsa dahi, borçlanması önce istifa edip en az bir günlüğüne SSK’lı olmasına bağlı. Okurum bin 260 günden az SSK primi ödemiş olması durumunda yine Emekli Sandığı’ndan emekli olacak olsa bile bu defa ikramiyesini yakmış olacağından doğum borçlanması yapması ona faydadan çok zarar verecektir. Bu nedenle kadın memurlara bu yolu kesinlikle önermiyoruz.
-Bitti-
İŞVERENLER İÇİN ÇALIŞMA HAYATI
Beş Yılı Aşan Bağ-Kur Borçlarından Kurtulmak İsteyenlerin bu Olanakları SSGSS Yasası İle Daraltılmış Olarak Tekrar Geliyor
Bilindiği gibi 1479 sayılı Kanun ve 2926 sayılı Kanuna göre kayıt ve tescili yapıldığı halde, beş yıl ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunan sigortalıların bu sürelere ilişkin prim borçlarının ödemesinden veya ihtiyaç dışındaki kısmının ödenmesinden kurtulabiliniyordu.
Daha sonra sigortalının en son bulunduğu basamağın başvuru tarihindeki değeri üzerinden hesaplanacak borç tutarlarını tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde ödedikleri takdirde bu süreler tekrar sigortalılık süresi olarak değerlendirilebiliyordu.
Bilindiği gibi 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 30 Nisan 2008 tarihinden geçerli olan Geçici 17 nci maddesi de kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlarla tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, 1479 ve 2926 sayılı kanunlara göre tescilleri yapıldığı halde, 30.04.2008 tarihi itibariyle beş yılı aşan süreye ilişkin prim borcu bulunanların, bu sürelere ilişkin prim borçlarından tamamen veya kısmen kurtulmalarına imkân tanımak üzere düzenlemiş bulunuyor.
Yani halen aynı konudaki iki farklı yasa maddesi bulunuyor ve bu iki maddeden 1479 sayılı Kanunun ek 19 uncu maddesi hala yürürlükte bulunmasına rağmen Bağ-Kur başvuruları yasayı çiğnemiş olma pahasına kabul etmiyordu.
Aynı konuda Bağ-Kur sigortalılarına tanınan hakkı konu edinen iki ayrı yasa maddesinde önemli bir fark bulunuyor. O da 1 Ekim 2008 tarihinde yürürlükten kalkacak 1479 sayılı Kanunun ek 19 uncu maddesinde beş yıllık süredeki borçlar artırılmaya uygun iken yani dört yıl borcu olan ve bu borçtan kurtulmak isteyen bir Bağ-Kur sigortalısı vergi kaydı açıp bir yıl daha borcunu artırarak yasa kapsamına girip borcunu sildirebilecek iken SSGSS Yasasıyla getirilen geçici 17 nci madde sigortalılara bu hakkı sınırlı olarak tanıyor.
Zira yeni düzenlemeye göre 30 Nisan 2008 tarihinde beş yıl ve daha fazla süre miktarında bulunan Bağ-Kur borçları kapsamdayken 30 Nisan 2008 tarihinde 4 yıl 11 ay Bağ-kur borcu bulunan bir sigortalının 1 ay bile daha borçlanıp yasa kapsamına girme fırsatı bulunmuyor. Yasa sildirilmek istenen Bağ-Kur borçlarının alt limiti olan beş yıl sınırının tespitinde 30 Nisan 2008’i milat kabul ediyor. Üstelik 30.04.2008 tarihine kadar vergi kaydı, esnaf sicili, meslek odası kaydı bulunup da Bağ-Kur’a kayıtlı bulunulmayan süreler isterse beş ve daha fazla yıl miktarında bile olsa borçlanılmasına imkân tanımıyor.
Bu nedenle hala Bağ-Kur’a kaydolmamış beş yıl ve daha fazla miktarda Bağ-Kur’lu olmaya uygun çalışma süresi olanlarla, Bağ-Kur’lu olmaya uygun olup sildirmek istediği beş yılı 1 Ekim 2008 tarihinden önce dolduracak olanlar, hala yürürlükte bulunan ama Bağ-Kur’un uygulamaktan ısrarla kaçındığı ek 19 uncu maddeden yaralanmak için başvuruda bulunup alacakları ret cevabı ile yargıya başvurabilirler.
(Kaynak: Sözcü Gazetesi | 10.09.2008)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.