BASINDAN YAZILAR
Vergiye Uyumlu Mükelleflerin Durumu - MuhasebeTR

Vergiye Uyumlu Mükelleflerin Durumu

Amme Alacaklılarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun’un 48/A maddesi “Vergiye Uyumlu Mükelleflerin Borçlarının Tecili” ile düzenleme uygulama açısından önem arz etmektedir. Şöyle ki; “Devlete ait olup Maliye Bakanlığı’na bağlı tahsil dairelerince takip edilen ve 213 sayılı Kanun kapsamına giren vergi, resim, harç ve cezalar ile bu alacaklara bağlı gecikme faizi ve gecikme zammının vadesinde ödenmesi veya haczin tatbiki veyahut haczolunmuş malların paraya çevrilmesi amme borçlusunu çok zor duruma düşürecekse, borçlu tarafından yazı ile istenmiş olmak ve aşağıdaki şartları taşımak koşuluyla vadesi bir yılı geçmemiş alacaklar, Maliye Bakanı’nca 36 (otuz altı) ayı geçmemek üzere faiz ve teminat alınarak tecil olunabilir.”

Madde hükmünden yararlanacak borçlunun;

1) Başvuru tarihi itibarıyla en az 3 (üç) yıl süreyle; ticari, zirai veya mesleki faaliyetleri nedeniyle yıllık gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olması,

2) Başvuru tarihinden geriye doğru 3 (üç) yıla ait vergi beyannamelerini kanuni sürelerinde vermiş olması (Kanuni süresinde verilen bir beyannameye ilişkin olarak kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla veya pişmanlıkla verilen beyannameler bu şartın ihlali sayılmaz.)

3) Bu madde kapsamına giren ve başvuru tarihi itibarıyla vadesi 1 (bir) yılı geçmemiş borcunun borç ödemede hüsnüniyet sahibi olmasına rağmen ödenememiş olması şarttır. Ancak bu madde ile 48’inci maddeye göre tecil edilen veya özel kanunlara göre ödeme planına bağlanan borcun bulunması madde hükmünden yararlanılmasına engel teşkil etmez.

 

Bu madde kapsamında tecil edilen alacaklara, 48’inci maddeye göre belirlenen oranda faiz tatbik edilir.

Amme borçlusunun alacaklı tahsil daireleri itibarıyla tecil edilen borçlarının toplamı 500 bin Türk Lirası’nı (bu tutar dahil) aşmadığı takdirde teminat şartı aranmaz. Bu tutarın üzerindeki amme alacaklarının tecilinde, gösterilmesi zorunlu teminat tutarı 500 bin Türk Lirası’nı aşan kısmın %25'idir.

Cumhurbaşkanı:

1) Teminatsız tecil tutarını; yarısına kadar indirmeye, yeniden kanuni tutarına getirmeye, zorunlu teminat oranını %50'ye kadar artırmaya, sıfıra kadar indirmeye, yeniden kanuni orana getirmeye,

2) Borçlunun çok zor durum halinin tespitinde kullanılmak üzere varlıklar, yükümlülükler ve nakit akımlarını esas alan mali göstergeler ile mali durumu tespite yarayan diğer ölçütlere dayalı kriterleri belirlemeye, belirlenen kriterler çerçevesinde çok zor durum halini derecelendirmeye ve bu dereceleri dikkate alarak;

  1. a) Tecil süresini 60 aya kadar uzatmaya,
  2. b) Farklı faiz oranları belirlemeye,

3) Tecil edilecek gecikme zammını, Türkiye İstatistik Kurumu’nun her ay için belirlediği Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi’nin (Yİ-ÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak hesaplatmaya,

4) Madde hükmünü, alacaklı diğer amme idarelerini, alacak türlerini ve uyumlu borçlu kapsamına girebilecek borçlu kriterlerini belirleyerek uygulatmaya (Devlete ait olup Maliye Bakanlığı’na bağlı olanlar dışındaki tahsil dairelerince takip edilen alacaklar dahil) yetkilidir.

Bu fıkranın (4) numaralı bendindeki yetkinin kullanılması halinde bu madde ile Maliye Bakanı’na tanınan yetkiler 48’inci maddede tanımlanan alacaklı amme idarelerinin tecile yetkili makamları tarafından kullanılır.

Maliye Bakanı:

1) Tecil edilecek amme alacağını tür ve tutar olarak belirlemeye,

2) Tecilde taksit zamanlarını, ödemelerin başlayacağı ayı, tecil talep tarihini takip eden aydan başlamak üzere 12 ayı geçmeyecek şekilde belirlemeye, ödeme dönemlerini, azami altı ayda bir yapılacak şekilde düzenlemeye,

3) Tecilde diğer şartları belirlemeye yetkilidir.

Maliye Bakanı, tecil yetkisini, sınırlarını açıkça belirtmek ve yazılı olmak şartıyla oluşturulacak tecil komisyonlarına devredebilir. Komisyonların teşkili ile çalışma usul ve esasları Maliye Bakanı’nca belirlenir.

Tecil şartlarına riayet edilmemesi nedeniyle muaccel olan amme alacağının tecili, talep edilmesi halinde en fazla iki defa geçerli sayılabilir.

Haciz yapılmışsa mahcuz mal, değeri tutarınca teminat yerine geçer. Tecil edilen amme alacakları ile ilgili olarak daha önce tatbik edilen ve borcun tamamını karşılayacak değerde olan hacizler, yapılan ödemeler nispetinde kaldırılır ve buna isabet eden teminat iade edilir. Ancak, mahcuz malların değeri tecil edilen borç tutarından az, zorunlu teminat tutarından fazla olması halinde, tatbik edilen hacizler, tecil şartlarına uygun olarak yapılan ödemeler neticesinde kalan tecilli borç tutarı mahcuz mal değerinin altına inmediği müddetçe kaldırılmaz. Tecilli borca karşılık alınan teminat ise, tecil şartlarına uygun olarak yapılan ödemeler neticesinde kalan tecilli borç tutarının zorunlu teminat tutarının altına inmesi durumunda, yapılan ödemeler nispetinde kaldırılır.

Tecil edilen amme alacağının iki milyon Türk Lirası’nı (bu tutar dahil) aşmaması, mahcuz malın 10’uncu maddenin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde sayılan mal olması ve bu kanuna göre belirlenmiş değerinin %50'sinden aşağı olmamak üzere satış bedelinin %50'sinin tahsil dairesine ödenmesi şartıyla mahcuz malın satışına izin verilir.

(Kaynak: Veysi Seviğ / Dünya Gazetesi | 04.07.2022)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM