Gelir Vergisi Kanunu’ndaki 7 gelir unsurlarından biri olan diğer kazanç ve iratlar; belirli kaynaklara bağlanması mümkün olmayan, belirli dönemlerde (periyodik olarak) meydana gelmeyen, devamlı değil arızi olan ve çoğu zaman bir teşebbüs sonucu olmaksızın, kişilerin bazı mal varlıklarında, genel ekonomik ve sosyal gelişmelerin de etkisiyle, kendiliğinden ortaya çıkan kazanç ve iratlardır.
Diğer kazanç ve iratlar; değer artışı kazançları ve arızi kazançlar, olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Bu gün yazımızda değer artış kazançlarını kısaca açıkladıktan sonra vergiden istisna olan ve hiç vergilenmeyecek değer artış kazançları üzerinde duracağız.
Gelir Vergisi Kanunu’nun Mükerrer 80’inci maddesine göre aşağıda sayılan mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artışı kazançları olarak vergilendirilir;
1- İvazsız olarak iktisap edilenler ile tam mükellef kurumlara ait olan ve iki yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetleri hariç, menkul kıymetlerin veya diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar, değer artış kazancı olarak vergilenebilecektir.
GVK’nın Geçici 67’nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, tam mükellef kurumlara ait olan ve İstanbul Borsası’nda işlem gören ve bir yıldan uzun süreyle elde tutulan hisse senetlerinin elden çıkarılmasından elde edilen gelirler için Mükerrer 80.nci madde hükümleri uygulanmayacak; bu gelirler için yıllık beyanname verilmeyecektir.
2- 70’inci maddenin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde yazılı hakların (ihtira beratları hariç) elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artış kazancı olarak vergilendirilmektedir.
Bu haklar arama, işletme ve imtiyaz hakları ve ruhsatları, alametifarika, marka, ticaret unvanı, hertürlü teknik resim, desen, model, plan ile sinema ve televizyon filmleri, ses ve görüntü bantları, sanayi ve ticaret ve bilim alanlarında elde edilmiş bir tecrübeye ait bilgilerle gizli bir formül veya bir imalat usulü üzerindeki kullanım hakları veya imtiyazları gibi haklardır.
3-Telif haklarının ve ihtira beratlarının müellifleri, mucitleri ve bunların kanuni mirasçıları dışında kalan kimseler tarafından elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artış kazancı; müellifleri, mucitleri ve bunların kanuni mirasçılarınca elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar ise serbest meslek kazancı olarak vergilendirilmektedir.
4- Limited, hisseli komandit, adi komandit, kollektif ve adi ortaklıkların ortaklık haklarının veya hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kazançlar da değer artış kazancıdır. Kooperatif üyelerinin kooperatifteki ortaklık paylarının elden çıkarılmasından sağlanan kazançlarda bu kapsamda değerlendirilmektedir.
5- Faaliyeti durdurulan bir işletmenin kısmen veya tamamen elden çıkarılmasından doğan kazançların istisnaları aşan kısmı değer artış kazancı olarak vergilendirilir.
6- İktisap şekli ne olursa olsun (ivazsız olarak iktisap edilenler hariç) 70’inci maddenin birinci fıkrasının (1), (2), (4) ve (7) numaralı bentlerinde yazılı mal (gerçek usulde vergiye tabi çiftçilerin zirai istihsalde kullandıkları gayrimenkuller dâhil) ve hakların, iktisap tarihinden başlayarak beş yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar (Kooperatiflerin ortaklarına bu sıfatları dolayısıyla tahsis ettikleri gayrimenkulleri tahsis tarihinde ortak tarafından satın alınmış sayılır.).değer artış kazancı olarak vergiye tabidir.
Yukarıda belirtilen mal ve haklar; arazi, bina, maden suları, madenler, taş ocakları, kum ve çakıl istihsal yerleri, tuğla ve kiremit harmanları, tuzlalar ve bunların mütemmim cüzileri ve teferruatı ile dalyanlar ve voli mahalleridir.
Gayrimenkul olarak tescil edilen haklarla gemi, gemi payları ve bilumum motorlu yükleme ve boşaltma araçları da bu kapsamdadır.
Elden çıkarma, yukarıda yazılı mal ve hakların satılması, bir ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade etmektedir.
Gerçek kişilerin sahip oldukları gayrimenkulleri elden çıkarmalarından doğan kazancın niteliği ve vergilendirilmesi hakkında, Gelir Vergisi Kanunu’nda iki ayrı gelir türünde düzenlemeye yer verilmiştir. Bunlardan ilki "ticari kazanç" diğeri ise "diğer kazanç ve iratlar" hükümlerinde yer alan düzenlemedir.
Gerçek kişiler tarafından bedel karşılığı edinilen gayrimenkullerin (konut, arsa, vb.) iktisap tarihinden başlayarak beş yıl içinde elden çıkarılması halinde, elde edilen kazanç gelir vergisine tabidir. Beş yıllık sürenin hesabında takvim günü esas alınmaktadır.
Gayrimenkul alım satım işinden elde edilen gelirin niteliğinin belirlenmesinde ilk önemli unsur "faaliyetteki devamlılık" tır. Gayrimenkul alım satım işleri devamlı olarak, bir meslek halinde sürdürülüyorsa elde edilen kazanç ticari kazançtır.
Burada devamlılık unsurunu belirleyen en belirleyici ölçüt, kazanç doğuran işlem sayısındaki çokluktur. İşlem sayısındaki çokluk gayrimenkullerin aynı takvim yılı içerisinde birden fazla veya takip eden birden fazla takvim yılında art arda satılmış olmasına göre belirlenir.
Alım satım işlemlerinin birden fazla olması halinde kazanç şeklinin belirlenebilmesi için ikinci önemli unsur olan "satışın hangi amaçla yapıldığının tespit edilmesi gerekmektedir. Gayrimenkul alım satımı kazanç elde etmek için yapılıyorsa söz konusu alım-satım işlemi ticari kazanç kapsamında değerlendirilir. Gayrimenkul alım satımında ticari bir amaç yoksa ve alım-satım şahsi ihtiyacın karşılanması amacıyla yapılıyorsa elde edilen kazanç değer artışı kazancı olarak değerlendirilir.
Gayrimenkul alım satım işinden elde edilen gelirin niteliğinin belirlenmesinde üçüncü önemli unsur ise "ticari bir organizasyonun varlığı" dır. İş yeri açılması, işçi çalıştırılması, ticaret siciline kayıt olunması vb. durumlarda ticari bir organizasyonun var olduğu kabul edilmektedir. Gayrimenkul alım satımı, şekli ve maddi şartları ile kurulmuş bir ticari organizasyon içinde yapılıyorsa elde edilen kazanç ticari kazançtır. Ticari organizasyonun şekli ve maddi unsurları ile açıkça belli olmadığı hallerde ise kazanç türü "faaliyetteki devamlılık" ve "satışın hangi amaçla yapıldığı" unsurlarına göre tespit edilir.
Gayrimenkul alım satım işlemi "ticari kazanç" hükümleri kapsamında değilse, elde edilen kazanç "değer artışı kazancı" hükümlerine göre tespit edilir.
Mal ve haklar ivazsız olarak edinilmişse bu mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artışı kazancı olarak vergilendirilmeyecektir. Bunun dışında, iktisap şekli ne olursa olsun söz konusu mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artışı kazancı olarak vergilendirilecektir.
Değer artışı kazancında vergilendirilecek kazanca "safi değer artışı" denilmektedir. Değer artışında safi kazanç, elden çıkarma karşılığında alınan para ve ayınlarla (eşya, mal vb.) sağlanan ve para ile temsil edilebilen her türlü menfaatlerin tutarından; elden çıkarılan mal ve hakların maliyet bedeli, elden çıkarma dolayısıyla yapılan ve satıcının üzerinde kalan giderler ve ödenen vergi ve harçların düşülmesi suretiyle bulunmaktadır.
Gayrimenkullerin elden çıkarılması halinde, değer artış kazancının hesaplanmasında iktisap tarihi olarak hangi tarihin esas alınacağına ilişkin ayrıntılı açıklamalar 76 No.lu Gelir Vergisi Sirkülerinde yapılmıştır.
Maliyet bedelinin tespit edilememesi halinde maliyet bedeli yerine; Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre Takdir Komisyonu’nca tespit edilecek bedel, esas alınır.
Dar mükelleflerin (kurumlar dahil), yabancı sermaye mevzuatına göre ilgili mercilerden izin alarak Türkiye’ye bizzat getirdikleri nakdi veya ayni sermaye karşılığında iktisap ettikleri menkul kıymetler ile iştirak hisselerini elden çıkarma dolayısıyla oluşan değer artış kazançlarının hesabında, kur farkından doğan kazançlar dikkate alınmaz. Bunun için elde edenin kazançlarının sadece bu gelirlerden ibaret olması gerekir.
Mal ve hakların elden çıkarılmasında iktisap bedeli, elden çıkarılan mal ve hakların, elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere Türkiye İstatistik Kurumu’nca belirlenen Yurt İçi-Üretici Fiyat Endeksi artış oranında artırılarak tespit edilir. Şu kadarki, bu endekslemenin yapılabilmesi için artış oranının % 10 veya üzerinde olması gerekir.
Gelir Vergisi Kanunu’nun Mükerrer 80’inci maddesine göre; Taksi, dolmuş, minibüs ve umum servis araçlarına ait ticari plakaların elden çıkarılmasından doğan kazançların tamamı, Menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlananlar hariç olmak üzere bir takvim yılında elde edilen değer artışı kazancının 2021 takvim yılı için 19.000 TL’si (2022 yılı için istisna tutarı 25.000 TL), gelir vergisinden istisna edilmiştir.
Ancak elden çıkarılan değer, 01/01/2006 tarihinden itibaren ihraç edilmiş menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası aracı ise istisna uygulanmayacak, elde edilen gelirden giderler düşülecek ve aşan tutar beyan edilecektir.
2021 yılı içerisinde mal ve hakların elden çıkarılması karşılığında elde edilen ve istisna rakamını aşan kazançların beyanı gerekir.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 81’inci maddesine göre aşağıdaki yazılı hallerde değer artışı kazancı hesaplanmaz ve vergilendirilmez
Ferdi bir işletmenin sahibinin ölümü halinde, kanuni mirasçılar tarafından işletmenin faaliyetine devam olunması ve mirasçılar tarafından işletmeye dâhil iktisadi kıymetlerin kayıtlı değerleriyle(bilanço esasına göre defter tutuluyorsa bilançonun aktif ve pasifiyle bütün halinde) aynen devir alınması halinde değer artışı hesaplanmaz ve vergilendirilmez.
Kazancı bilanço esasına göre tespit edilen ferdi bir işletmenin bilançosunun bir sermaye şirketine aktif ve pasifiyle bütün halinde devrolunması, devir alan şirketin bilançosuna aynen geçirilmesi ve devredilen ferdi işletmenin sahip veya sahiplerinin şirketten, devir bilançosuna göre hesaplanan öz sermayesi tutarında ortaklık payı
alması (Bu ortaklık payını temsil eden hisse senetlerinin nama yazılı olması şarttır.).halinde de vergileme söz konusu olmaz.
Kollektif ve adi komandit şirketlerin GVK’nın 81’inci maddesinin (2) numaralı bendinde yazılı şartlar dâhilinde (aktif ve pasifiyle bütün halinde devrolunması ve bu şirketin bilançosuna aynen geçirilmesi) nev'i değiştirerek sermaye şirketi haline dönüşmesi halinde değer artışı vergilenmez.
Kollektif ve adi komandit şirketlerin şekil değiştirerek anonim şirket haline dönüşmesi halinde şekil değiştiren kollektif ve adi komandit şirketlerin ortaklarının anonim şirketteki ortaklık paylarını gösteren hisse senetlerinin nama yazılı olması şarttır.
Öte yandan, GVK’nın 70’inci maddesinde yazılı, yukarıda açıklanan, mal ve hakların beş yıl geçtikten sonra satılması halinde oluşan değer artış kazançları vergilenmeyecek değer artış kazancı niteliğindedir.
(Kaynak: Akif Akarca / Dr.Mehmet Şafak / Dünya Gazetesi | 31.03.2022)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.