Bu ayın bir önceki yıla ait gelirlerin yıllık beyanname konusu yapıldığı ay olması dolayısıyla bu yazımı, 2021 yılında sermaye şirketlerinden gerçek kişi pay sahiplerince elde edilen kâr paylarının beyanına, istisna olan kısmının belirlenmesine ve yıllık beyanname konusu yapılmasına ilişkin kuralları aktarmaya ayırdım.
Tam mükellef kurumlardan elde olunan kâr paylarının vergilendirme ve istisna uygulamasında en önemli konu, şirketçe dağıtılan kârın hangi yıla ait kazançlardan olduğu noktasında düğümlenmektedir. Bu nedenle genel kurul kararında hangi yıl kazancının dağıtıldığının belirtilmesinde bazen yarar olabilmektedir.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 22/2. maddesine göre, tam mükellef kurumlardan elde edilen ve 75/2. maddesinin 1 - 3. bentlerinde yer alan kâr paylarının yarısı gelir vergisinden istisna edilmiştir. Bu düzenlemelere göre yarısı vergiden istisna olan kâr payları anonim şirketlerde, hisse senedi veya ilmuhaber sahiplerine, menkul kıymete bağlanmamış çıplak pay sahiplerine, kurucu senetlerine veya intifa senetlerine, yönetim kurulu başkan ve üyelerine ödenen kâr paylarıdır. Limitet şirketlerde istisnadan yararlanacak kâr payları ise ortaklara ödenen kâr payları ile organ sıfatını haiz müdürlere ödenen kâr paylarıdır.
Söz konusu istisnaya tâbi kâr payları, -kural olarak - Gelir Vergisi Kanunu’nun 94/1-6. Maddesine göre dağıtımda gelir vergisi stopajına tabidir. Bu nedenle istisnadan yararlanabilecek bu kâr payları, stopaja tabi tutulmuş şekilde elde edilecek kâr payları olacaktır.
Stopaja tabi tutularak elde edilen gelirlerin beyannameye aktarılmasında kural, bu gelirlerin brüt olarak nazara alınmasıdır. Net gelir üzerinden vergilendirme yapılmaz. Bu nedenle, kâr payı elde edenlerin, istisna olan yarı tutarı hesaplamadan önce elde ettikleri kâr paylarını brütleştirmeleri, sonra yarısını alarak istisna ve vergiye tabi tutarı hesaplamaları gerekmektedir.
Söz konusu kâr paylarının vergiye tabi olan yarısının, Gelir Vergisi Kanunu’nun 86. maddesinde yazılı beyan sınırını aşması halinde, bu vergiye tabi olan kısmın tamamının yıllık beyanname ile beyan olunması gerekmektedir. Bu sınır 2021 yılında elde edilecek gelirler için 53.000 TL’dir.
Kâr payının yıllık beyanname konusu olup olmayacağı, ancak bu hesaplama ile mümkündür. Zira beyan sınırının hesabında istisna kısım, nazara alınmaz. Mükellefin başkaca gelirleri de olma ihtimalini bir kenara bırakarak basit bir örnek de verelim. Örneğin Bay (A), (B) AŞ’den 480.000 TL brüt, %15 stopaj düşüldükten sonra net 408.000 TL kâr payı almış olsun. Brüt kâr payının yarısı 240.000 TL vergiden istisna olacak ve kalan 240.000 TL vergiye tabi olacak ve sınırı geçtiğinden yıllık beyanname konusu olacaktır. Mükellefin 240.000 TL üzerinden yıllık vergisi hesaplanacak olmakla birlikte stopajın tamamının çıkan yıllık vergiden mahsubu (72.000 TL) yapılacaktır.
Yukarıdaki açıklamalarımız, kurumların 2003 ve izleyen yıllara ait kârlarını dağıtmaları durumunda geçerlidir. Çünkü Gelir Vergisi Kanunu’nun 22. maddesinde yer alan istisna düzenlemesi, dağıtılan kârın; 2003 yılı ve sonrasına ait olması halinde geçerlidir. Dağıtılan kârın 2002 ve öncesi istisna kazançlardan olması veya kanunun geçici 61. maddesinde kapsamında stopaja tabi yatırım indirimi istisnasından kaynaklanması durumunda, elde edilen kâr paylarının beyan kuralları, Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 62. maddesinde farklı olarak düzenlemeye konu edilmiştir. Bu düzenlemeye göre, söz konusu kaynaklardan dağıtılan ve elde edilen kâr paylarının net tutarının 1/9 fazlasının yarısı vergiden istisna edilecektir. Dolayısıyla elde edilen kâr payının 53.000 liralık beyan sınırını geçip geçmediği, bu şekilde belirlenebilecektir. Sınırın aşılması dolayısıyla yıllık beyannamede bu kapsamda bir kâr payı gelirinin yer alması halinde, bu gelire tekabül eden yıllık vergiden, beyan olunan kar payı tutarının beşte biri indirilecek, kalan vergi ödenecektir. Kurumların 2003 öncesine ait istisna dışı kazançlarından yapacakları kar dağıtımlarında uygulama ise, 2003 sonrası dönemlerle ilgili yukarıdaki açıklamalarımız doğrultusunda olacaktır.
Kurumların 1998 ve öncesine ait kârlarını dağıtmaları halinde ise, tam mükellef gerçek kişilerce elde edilen kâr paylarının tamamı yıllık beyannameye dahil edilmeyecektir. Bu kısma tekâbül eden kâr payının tamamı, gelir vergisinin konusu dışındadır.
Bu belirlemelerin kâr payı elde edenlerce yapılması olanağı, özellikle halka açık anonim şirket ortakları için pek kolay değildir. Bu nedenle kâr dağıtımı yapan şirketlerin, her şeyden önce dağıttıkları kâr paylarının kaynaklarını belirlemeleri, kâr dağıtımı kararının alındığı genel kurul kararında bunu belirtmeleri ve hissedarlarına açıklamaları zorunludur.
(Kaynak: Bumin Doğrusöz / Dünya Gazetesi | 24.03.2022)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.