Gelir Vergisi Kanunu ücreti, işverene tabi ve belirli bir iş yerine bağlı olarak çalışanlar hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler olarak tanımlıyor.
Kanun ayrıca, önceden yapılmış veya gelecekte yapılacak hizmetler karşılığında verilen para ve ayınlarla sağlanan diğer menfaatleri de ücret olarak kabul ediyor.
Ücret geliri elde edip henüz beyanname vermemiş olanlar için, 2021 yılında elde edilen ücretlerin vergilemesini ve hangi durumlarda yıllık beyanname verileceğini aşağıda kısaca açıklamaya çalıştım.
2020 yılına kadar tek işverenden alınan ücretler tutarına bakılmaksızın beyana tabi değildi. 7 Aralık 2019 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 7194 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikle, tek işverenden alınan ve stopaja tabi tutulmuş, gelir vergisi tarifesinin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı geçen ücretler beyanname kapsamına alındı ancak bu düzenleme 2020 yılı gelirlerine uygulanmak üzere yürürlüğe girdi.
Bu düzenleme çerçevesinde, 2021 yılında tek işverenden alınan ücret 650.000 lirayı geçiyorsa beyanı gerekiyor. Dolayısıyla 2021 yılında bu tutarı geçen ücret geliri elde edenler 2022 yılında yıllık beyanname verecekler, başka gelirleri nedeniyle zaten beyanname veriyorlarsa da ücret gelirini de bu beyannameye dahil edecekler.
Birden fazla işverenden ücret alınması, aynı zamanda birden fazla işte çalışılması ya da bir yıl içerisinde iş değiştirilmesi durumlarında söz konusu olabilir. Böyle bir durumda;
- Birden fazla işverenden alınan ve birinci işverenden alınan ücretler de dâhil olmak üzere toplamı 650.000 lirayı aşan ücretlerin,
- Birden fazla işveren alınan, birden sonraki işverenden alınan ve toplamı 53.000 lirayı aşan ücretlerin,
beyan edilmesi gerekiyor.
Bazı durumlarda iş değişikliği halinde de işverenin değişmediği ve tek işverenden ücret alındığı kabul edilebiliyor. Örneğin çalışılan şirket bir başka şirkete devredildi veya bölündü ya da bir şirketin türü değişti ve ücretli yeni tüzel kişilikte çalışmaya devam ediyorsa, işveren değişikliği olmamış gibi uygulama yapılıyor.
Yukarıda geçen 53.000 liralık tutarın ne olduğu konusu da önemli (Brüt/net/matrah?). Gelir Vergisi Kanunu’nun 86. maddesine göre ücret gelirinin beyan sınırını aşıp aşmadığının tespitinde, gayrisafi ücret tutarından 63. maddede yer alan indirimler ile 31. maddede yer alan engellilik indirimi yapıldıktan sonra bulunan gerçek safi tutarın, bir başka deyişle vergi matrahı dikkate alınıyor.
Ücretler için yıllık beyanname verilmesini gerektiren bir başka durum ise yurt dışında bulunan işverenlerden alınan ücretlerdir. Bu durum özellikle yabancı sermayeli şirketlerde çalışan üst düzey yabancı çalışanlar için söz konusu olabilir. Bu kişiler hem Türkiye’deki işverenden hem de yurt dışında bağlı oldukları şirketlerden ücret alabilmektedirler.
Yurt dışından ücret alınması durumunda alınan ücret tutarı ne olursa olsun beyan edilmesi gerekiyor.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 23. maddesinin 14 no.lu bendine göre kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan dar mükellefiyete tabi işverenlerin yanında çalışanlara, işverenin Türkiye dışındaki gelirlerinden ödenen ücretler gelir vergisinden istisna. Esas olarak irtibat büroları ve bölgesel yönetim merkezleri çalışanları için uygulanan bu istisna ücretler için beyanname verilmesi gerekmiyor.
2021 yılında elde edilen ücretler nedeniyle yıllık beyanname verecek kişiler beyan edilen gelirden aşağıdaki indirimleri yapabilirler. Bu indirimler gelirleri için beyanname verenler için vergi yüklerini azaltmanın bir yolu ve sadece beyanname veren mükelleflere tanınmış. İndirimler Gelir Vergisi Kanunu’nun 89. maddesinde sayılmış. Önemli bulduğum bazıları şunlar:
- Eğitim ve sağlık harcamaları: Gelir Vergisi Kanunu’na göre; beyan edilen gelirin %10’unu aşmaması, Türkiye’de yapılması ve gelir/ kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan kişilerden alınan belgelerle tevsik edilmesi koşullarıyla, mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin olarak yapılan eğitim ve sağlık harcamalarının beyan edilen gelirden indirilmesi mümkün.
- Bağış ve yardımlar: Kamu kurumlarına, vergi muafiyeti tanınan vakıflara, kamu yararına çalışan derneklere yapılan bağışlar, belli sınırılar çerçevesinde beyan edilen gelirden indirilebilir.
- Sigorta primleri: Hayat sigortaları ile şahıs sigortalarına ödenen primler. Bireysel Emeklilik Sistemi’ne ödenen katkı payları, vergi matrahından düşülemiyor. Ancak hayat sigortası ya da kaza, sağlık, doğum, tahsil gibi kendinize, eşinize ya da bakmakla yükümlü olduğunuz çocuklarınıza ait şahıs sigortasının bulunması durumunda, buralara ödediğiniz primleri matrahtan düşebilirsiniz. Şahıs sigortalarının %15’i, hayat sigortalarının ise %50’si indirim konusu yapılabiliyor ve indirim yapılacak toplam tutarında yıllık asgari ücretin tutarını geçmemesi gerekiyor.
Beyan edilen ücretler arasında yurt dışından elde edilen ücretler de varsa, bunlar için yurt dışında ödenen gelir vergisinin burada mahsubu mümkün. Bunun için yetkili makamlardan alınan belgenin Türk elçilik ya da konsolosluklarına onaylatılması gerekiyor.
(Kaynak: Recep Bıyık / Dünya Gazetesi | 16.03.2022)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.