İktidar milletvekilleri tarafından, 13.01.2022 tarihinde TBMM Başkanlığı'na sunulan “Vergi Usul Kanunu ile Kurumlar Vergisi Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nde; enflasyon düzeltmesinin ertelenmesi ve TL mevduata dönüşümde kur farkı ve altın kazançlarına kurumlar vergisi istisnası uygulanmasına ilişkin düzenlemeler var.
Teklife göre; kurumlar vergisi mükelleflerinin 31.12.2021 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarını, dördüncü geçici vergi dönemine ilişkin beyannamenin verilme tarihine (17 Şubat 2022) kadar Türk Lirası'na çevirmeleri ve bu suretle elde edilen Türk Lirası varlığı bu kapsamda açılan en az üç ay vadeli Türk Lirası mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirmeleri durumunda;
1) Söz konusu yabancı paraların dönem sonu değerlemesinden kaynaklanan kur farkı kazançlarının 01.10.2021 ile 31.12.2021 tarihleri arasındaki döneme isabet eden kısmı;
2) 2021 yılı 4'üncü geçici vergi dönemine ilişkin beyannamenin verilme tarihine kadar Türk Lirası'na çevrilen hesaplarla ilgili oluşan kur farkı kazançları ile söz konusu hesaplardan dönem sonu değerlemesinden kaynaklananlar da dâhil olmak üzere vade sonunda elde edilen faiz ve kâr payları ile diğer kazançlar;
Kurumlar vergisinden istisna edilerek, %25 oranında vergiye tabi olmayacaklar.
2022 yılı sonuna kadar Türk Lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüşüm halinde istisna nasıl uygulanacak?
Kurumlar vergisi mükelleflerinin 31.12.2021 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarını, 2022 yılı sonuna kadar Türk Lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi kapsamında, dönüşüm kuru üzerinden Türk Lirası'na çevirmeleri ve bu suretle elde edilen Türk Lirası varlığı en az üç ay vadeli Türk Lirası mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirmeleri durumunda; oluşan kur farkı kazançlarının, geçici vergi dönemi sonu değerlemesiyle Türk Lirası'na çevrildiği tarih arasına isabet eden kısmı ile dönem sonu değerlemesinden kaynaklananlar da dâhil olmak üzere vade sonunda elde edilen faiz ve kâr payları ile diğer kazançların kurumlar vergisinden istisna edilmesi teklif edilmektedir.
ALTIN HESABI OLAN ŞİRKETLER…
Kurumlar vergisi mükelleflerinin 31.12.2021 tarihli bilançolarında yer alan altın hesabı ile bu tarihten sonra açılacak işlenmiş ve hurda altın karşılığı altın hesabı bakiyelerini 2022 yılı sonuna kadar Türk Lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi kapsamında, dönüşüm fiyatı üzerinden Türk Lirası'na çevirmeleri ve bu suretle elde edilen Türk Lirası varlığı en az üç ay vadeli Türk Lirası mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirmeleri durumunda; Türk Lirası'na çevrildiği tarihte oluşan kazançlar ile dönem sonu değerlemesinden kaynaklananlar da dâhil olmak üzere vade sonunda elde edilen faiz ve kâr payları ile diğer kazançların kurumlar vergisinden istisna edilmesi teklif edilmektedir.
Yapılacak düzenleme ile ortaya çıkacak derin eşitsizlik ve adaletsizliklerin ilk akla gelenleri şu şekilde sıralanabilir:
– İhracat işlemlerinden kaynaklanan döviz cinsinden alacaklarını 31.12.2021 tarihine kadar henüz tahsil edememiş olan ihracatçılar, yıl sonu itibarıyla yapmak zorunda oldukları değerleme işlemleri sonucunda ortaya çıkan kur farkı gelirleri üzerinden %25 oranında kurumlar vergisi ödeyecekler, hatta bu kapsamdaki şirketler örneğin alacaklarını izleyen yıl tahsil edip, kur korumalı mevduat hesabına yatırsalar dahi bu durum değişmeyecektir.
– Buna karşın ihracat bedelini 2021 yılı sonuna kadar tahsil etmiş ihracatçılar ya da faaliyet konusu ne olursa olsun diğer tüm şirketler, bankada bulunan döviz tevdiat hesapları dolayısıyla, yılın son 3 ayında lehlerine doğan kur farkları için kurumlar vergisi ödemeyeceklerdir. Diğer taraftan bu gruba giren şirketlerin aynı dönemde aleyhlerine doğan kur farklarını gider yazabilme imkanları da aynen devam etmektedir.
– Düzenleme çerçevesinde iktidarın çağrılarına kulak vermeyerek, parasını dövize çeviren şirketler 2021 yılının son üç ayında elde ettikleri kur farkları ve faiz gelirleri için vergi ödemezken, bizzat Sayın Cumhurbaşkanı'nın çağrısına uyarak parasını Türk Lirası'na çeviren ve TL cinsinden bankaya yatıran şirketler aynı dönemde elde ettikleri mevduat faizleri için kurumlar vergisi ödemek zorundalar.
– Düzenleme ile getirilen kur farkları ve faiz gelirleri üzerinden vergi ödememe imkanının sadece kurumlar vergisi mükelleflerine tanıyıp, bilanço esasına göre defter tutan gelir vergisi mükelleflerine tanınmamak bir başka adaletsizliği de beraberinde getirmektedir.
– Türk vergi sisteminde değerleme hükümleri çerçevesinde; altın “emtia” olarak kabul edildiği için, maliyet bedeli ile muhasebe kayıtlarında izleniyor ve satılmadığı sürece değer artışı nedeniyle vergi ödenmiyor. Bu haliyle düzenleme, en çok paralarını fiziken altına çeviren ya da altın mevduat hesaplarında tutan şirketlere yarayacak. Şöyle ki; örneğin 2021 yılı mart ayı içinde gramı 420 TL'den altın alan bir şirket, kanun yayınlandıktan sonra sahip olduğu altınları gramı 800 TL'den sattığında lehine doğan kazancın son 3 aylık kısmı değil, tamamı vergi dışı kalacak.
İktidarı, bir yasa teklifinde bu kadar çok adaletsizliği bir arada yapabildiği için kutlamamız gerekiyor.
(Kaynak: Nedim Türkmen / Sözcü Gazetesi | 17.01.2022)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.