Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesinde; kazançlarını bilanço esasına göre tespit eden gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, fiyat endeksindeki artışın, içinde bulunulan dönem dahil son üç hesap döneminde %100'den ve içinde bulunulan hesap döneminde % 10'dan fazla olması halinde malî tablolarını enflasyon düzeltmesine tâbi tutmalarını öngörmüştür. Kasım ayı verilerine bakılırsa, 2021 yılsonu bilançolarının tanziminde ve dördüncü dönem geçici vergi beyannamelerinin verilmesinde enflasyon düzeltmesi hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Ancak bu konuda nihai belirleme, elbette ki, 3 Ocak’ta açıklanacak olan Aralık ayı enflasyon verilerine göre yapılacaktır.
Bu yıl, yılsonu bilançolarının enflasyon düzeltmesine tabi tutulması gereğinin ortaya çıkması halinde, uygulamanın başarı ile yapılabileceğini söylemek pek mümkün değildir. Enflasyon düzeltmesi uygulamasını, enflasyon düzeltmesi hükümlerine göre düzeltilmiş mali tabloları hazırlayacak olanlar, mükellefler değil, 3568 sayılı Kanun’a göre yetki almış meslek mensuplarıdır. Her şeyden önce, bu konuda son uygulama yaklaşık 16 yıl önce yapılmıştır. O dönemin başarılı uygulamacıları dahi, pek çok önemli ayrıntıyı bu gün unutmuş durumdadır. Öte yandan geçen süreçte mesleğe başlayanlar, bu süreçte bağımsız denetçi olanlar ise uygulamanın yabancısıdır.
Bu nedenle bilenlerin bilgilerinin tazelenmesi, bilmeyenlerin eğitilmesi, yoğun ve zaman alıcı bir süreci gerektirmektedir. TÜRMOB’un güçlü bir eğitim kadrosu olmasına karşılık, zamanın yetersizliği bu konuda yeterli eğitim verilmesinin önünde büyük bir engel oluşturmaktadır.
Gerek bu sebebi gerek uygulama güçlüğünü de bahane edenlerce, enflasyon düzeltmesinin uygulamasının kaldırılması veya uygulamayı gerektirecek ölçütlerin değiştirilerek ertelenmesi savunulmaktadır. Bu görüşe katılmak mümkün değildir. Ölçütlerle oynanması, her uygulama gerektiğinde yeni ölçütlerle kanunun işlevsiz hale getirilmesi beklentisini yaratır. Enflasyon düzeltmesi düzenlemesinin yürürlükten kaldırılması ise muhasebe standartlarını yok saymak ve enflasyonun mali tablolardaki tahribatını giderme konusunda Dünya’ya ters düşmekle eşdeğer olacaktır.
Öte yandan yılın bitmesine az zaman kalmıştır. Yılsonuna kadar bu konuda bir düzenleme yapmak da zordur. Yılsonundan sonra uygulama ölçütlerinde yapılacak değişiklik veya müesseseyi ortadan kaldıran bir düzenleme, hesap döneminin kapanmış olması dolayısıyla, uygulama beklentisi içerisinde olanlarca geçmişe etkili uygulama olarak nitelendirilerek Anayasa’ya aykırılık savı ile de karşılaşacaktır.
Bu noktada hem kanunun başarıyla yaşama geçirilmesi, hem de enflasyon düzeltmesinin mali tablolardaki tahribatın vergisiz olarak giderilmesini savunan iş kesiminin beklentilerinin karşılanması, ancak uygulamanın da başarılı olarak yapılmasını temin edecek süreyi kazandıracak bir orta yola ihtiyaç vardır.
Benim önerim ise, hem kanunun uygulanmasını sağlama hem de başarılı bir uygulama için zaman kazandırılmasını amaçlamaktadır. VUK’a eklenecek bir geçici madde ile “31.12.2021 tarihi itibariyle enflasyon düzeltmesi koşullarının oluşması durumunda, mükerrer 298. madde uyarınca mali tablolarda yer alan parasal olmayan kıymetlerde yapılması gereken enflasyon düzeltmesi, 31.12.2022 tarihinde enflasyon düzeltmesi için gerekli koşulların oluşup oluşmadığına bakılmaksızın, 31.12.2022 tarihli mali tablolar üzerinde yapılır. Özel hesap dönemi olanlar için söz konusu düzeltme 2022 yılı dönem sonu bilançoları üzerinde yapılır. 2022 yılı hesap dönemi geçici vergi beyannamelerinin hazırlanmasında enflasyon düzeltmesi hükümleri dikkate alınmaz” hükmü getirilebilir.
Bu şekilde bir erteleme ile hem işletmelerin gerekli hazırlıkları yapması, hem de konuya ilişkin bilgisayar programlarının oluşturulması ve aynı zamanda eğitim için gerekli süre sağlanmış olur. Böylesi bir erteleme mali tablolarını enflasyonun tahribatından vergisiz olarak arındırmak beklentisi içerisinde olan mükellefleri de tatmin edecektir.
Önerdiğimiz düzenlemenin Ocak ayı içerisinde yapılması da, enflasyon düzeltmesi hakkını bertaraf etmediği, sadece ertelediği için, bence bir Anayasa’ya aykırılık savını da bertaraf etmiş olur.
Öte yandan böylesi bir erteleme 7326 sayılı Kanun’la yapılan değişiklik uyarınca VUK’un geçici 31. maddesine göre %2 vergi ödeyerek 2021 yılı içerisinde yeniden değerleme yapmış olanların, yeniden değerleme işlemlerinin sonucu sağlamak istedikleri vergi avantajlarını Nisan 2022’de verecekleri kurumlar vergisi beyannamesinde elde edeceklerinden, bu %2 verginin iadesi taleplerini de ortadan kaldıracaktır.
(Kaynak: Bumin Doğrusöz / Dünya Gazetesi | 15.12.2021)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.