Konu o kadar konuşuldu ki entelektüel mankenden dağdaki çobana kadar herkes KEY'in ne olduğunu, nereden gelip nereye gittiğini biliyor. O yüzden kimin ne kadar para alacağı, ne zaman alacağı gibi konular üzerinde durmayacağız. Biz konunun başka bir noktasına değinmek istiyoruz.
KEY uygulaması 1987 yılında nispeten ekonomik istikrarın bulunduğu bir dönemde başlamış, temelde çalışanların küçük tasarrufları ile ev sahibi olmalarını sağlamaya yönelik bir sistemdi. Tıpkı yine aynı dönemde 1988 yılında başlamış olan Tasarrufu Teşvik Fonu (TFF) gibi. Bu iki uygulamanın bazı ortak noktalarına dikkat çekmek istiyoruz;
- Her iki uygulama da ekonomik istikrarın bulunduğu ortamda başlatılmış,
- Her iki uygulama da başlangıçta iyi niyetli ve idealist bir yaklaşımla ele alınmış,
- Her iki fonda biriken paralar ekonomik istikrarsızlık dönemlerinde (90'lı yıllarda) zayıflatılmış ve hatta tüketilmiş,
- Her iki fonda biriken paralardan ümit kesilmek üzereyken yakalan ekonomik istikrar ile paraların geri ödenmesine başlanmış,
- Her iki fonun geri ödenmesi sırasında paranın azlığından ve ödemelerin gecikmesinden mevcut yöneticiler sorumlu tutulmuş. Yukarıda saydığımız maddelerden özellikle sonuncusu gerçekten calibi dikkattir. Her iki fonun da tasfiyesi sürecinde eleştiri oklarının neredeyse tamamının mevcut siyasi ve bürokratik yönetime yöneltildiği görülmektedir.
Oysa her iki fon da birer cenaze olarak yıllarca ortada kalmışken ve cesetler kokmaya başlamışken, yakalanan ekonomik istikrar ile cenazeler kaldırılabilmiştir. Evet, herkesten, her dönem için, her konuda hesap sorulması tabiidir ve devlette devamlılık esastır. Ancak hangi dönemin, hangi hesabını kimden soracağımızı da bilmemiz gerekiyor. Nitekim milletimiz de bunu zaten biliyor.
Okur sorularına cevaplar...
Soru: Devlet memurluğunda primi doldurup maaş almak için yaşı beklemek şartıyla emeklilik var mıdır? Eğer varsa 1997/ Mart itibariyle öğretmen olduğuma göre ne zaman emekliliği hak edebilirim? F. Yavuz.
Cevap: Değerli okurum devlet memurları 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu'na göre emekli olurlar. Söz konusu kanuna göre 25 fiili hizmet yılını doldurduktan sonra yaş şartını yerine getirerek emekli olabilirsiniz. Siz 25 yıl hizmetten sonra 56 yaşınızı doldurduğunuz tarihte emekli olacaksınız. Dilerseniz 25 yılı tamamladıktan sonra işten ayrılarak yaşınızı bekleyebilirsiniz. Ancak bu bekleme süresinde emekli aylığı alamazsınız.
Soru: Almanya'da işçi olarak çalışmaktayım. Türkiye'de SSK ve Bağ-Kur'a tabi olarak 4191 gün prim ödemem var. 20 ay askerliğim var ve kalanını da yurtdışı borçlanma yaparak ödemek istiyorum. Türkiye'deki en son hizmetim Bağ-Kur'a tabi olarak geçti. Askerlik ve yurtdışı borçlanmasını nereye yapmalıyım ve ne zaman emekli olurum? M. Enis Sar.
Cevap: Değerli okurum, Türkiye'den SSK şartlarıyla 5000 günü doldurarak emekli olursunuz. Bunun için de askerlik borçlanmasına ilaveten 209 gün de yurtdışı borçlanması yapmanız gerekiyor. Ancak dikkat etmeniz gereken bir nokta var. Türkiye'de en son Bağ- Kur'a prim ödediğiniz için şu an doğrudan borçlanma başvurusu yaparsanız Bağ-Kur şartlarıyla borçlanırsınız ve emeklilik için 5000 gün değil 9000 gün gerekir. Bu yüzden size tavsiyem Türkiye'ye dönünce yurtdışı borçlanma talebinde bulunmadan önce SSK'lı işçi statüsünde birkaç gün de olsa çalışın ve prim ödeyin. Böylelikle borçlanmanızı SSK'ya yapma hakkınız doğar ve 9000 gün yerine 5000 günle emekli olursunuz.
(Kaynak: Bugün Gazetesi | 23.07.2008)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.