Maliye, inşaat şirketlerinin/müteahhitlerin şirket ortağı ve/veya ilişkili kişilere yaptıkları konut satışlarından doğan KDV iadelerinin önündeki engeli ortadan kaldırdı. Bu konuda yaşanan sıkıntıları büyük ölçüde çözdü.
Gazetemizde 9 Şubat ve 8 Nisan 2021 tarihlerinde yayınlanan yazılarımda, Maliye’nin, şirket ortaklarına ve ilişkili kişilere yapılan konut satışlarından doğan KDV iadeleri ile ilgili yeni bir düzenleme yaptığını (34 No.lu KDV Tebliği) ve bu satışlardan doğan KDV iadelerinin önünün açıldığını ifade etmiştim.
Ancak, Maliye, yayınladığı Tebliğde konuyu bu kadar net bir şekilde açıklamadığı için gerek vergi daireleri gerekse KDV iadesi talep eden inşaat şirketleri/müteahhitlerde tereddütlere neden oldu (34 No.lu KDV Tebliği).
Çok sayıda okurumuz geri dönüş yaparak, Maliye’nin yaptığı düzenlemenin köşe yazılarım kadar açık olmadığını, KDV iadelerini yapacak vergi dairelerinin bu düzenlemeden haberinin bile olmadığını ifade ettiler.
Hatta bazıları bu konuda yazılı görüş almak için Maliye’ye başvurduklarını özellikle belirttiler.
Evet, gerçekten de hem okurlarımız hem de KDV iadesini yapacak vergi daireleri tereddüte düşmekte son derece haklı! Maliye’nin 34 No.lu KDV Tebliği ile yaptığı düzenleme, maalesef köşe yazımda belirttiğim kadar açık değil.
Peki, daha açık ve net bir şekilde açıklanamaz mıydı? Tabi ki açıklanabilirdi, ancak bazı teknik konular var ki, bunların çok açık bir şekilde ifade edilmesi bazen mümkün olamayabiliyor. Ancak, yeni düzenlemenin yeteri kadar açık olmaması, Maliye’nin bu satışlardan doğan KDV iadelerinin önündeki büyük engeli ortadan kaldırdığı gerçeğini değiştirmiyor!
Maliye’nin kangren haline gelen bu soruna getirdiği çözüm, mükellef odaklı yaklaşımın güzel bir örneği.
Müteahhitler ve inşaat şirketleri, inşa ettikleri konutların bir kısmını şirket ortaklarına, şirket ortaklarının yakınlarına ve ilişkili diğer kişilere satabiliyor. Satmalarına engel olacak herhangi bir yasal mevzuat ya da hukuki bir durum da yok! Diğer satışlarda olduğu gibi, ortak ve ilişkili kişilere yapılan bu satışlar için de fatura düzenleniyor, KDV hesaplanıyor ve beyan ediliyor. Buraya kadar bir sorun yok! Sorun bu satışlar veya bu satışların da dahil olduğu tüm satışlar için KDV iadesi talep edildiğinde başlıyor.
Maliye, bu satışların nihai tüketim amaçlı satış olmadığı gerekçesiyle sadece bu konutlara isabet eden KDV iadesini yapmayarak bekletiyor, bu konutlar ortak ve ilişkili kişiler tarafından üçüncü kişilere satıldığında veya ortak ve ilişkili kişiler tarafından fiilen kullanılmaya (ikamet, kiraya verme, vb.) başlandığında yapıyordu.
Maliye’nin bu görüşü ve uygulaması Sayıştay tarafından da onaylanmıştı.
Ortaklarına ve ilişkili kişilere yaptıkları konut satışları nedeniyle KDV iadeleri yapılmayan inşaat şirketleri/müteahhitler hemen dava açıyorlardı.
Mahkemeler ise, bu konuda Maliye gibi düşünmüyor, KDV Kanunu’nun 29/2. Maddesi ile KDV Genel Uygulama Tebliği’nde ortaklara ve ilişkili şirketlere yapılan konut satışlarının teslim sayılmamasını gerektirecek yasal bir düzenleme bulunmadığı ve bu satışların teslim sayılabilmesi için nihai tüketim amaçlı olarak yapılması gerektiği hususunda bir şartın da düzenlenmemiş olduğu, bu nedenle şirket ortakları ve ilişkili kişilere yapılan konut satışları nedeniyle yüklenilip indirim konusu yapılamayan KDV’lerin de iade edilmesi gerektiği görüşüyle inşaat şirketleri/müteahhitler lehine (Maliye aleyhine) karar veriyorlardı.
Yani, dava açan inşaat şirketleri ve müteahhitler, Maliye’nin yapmadığı KDV iadelerini yargı kararlarına göre alabiliyorlardı. Dava açmayanlar ise, ortak ve ilişkili kişiler bu konutları ne zaman 3. kişilere satar veya fiilen kullanmaya (ikamet, kiraya verme, vb.) başlarlarsa o zaman KDV iadesini alabiliyorlardı!
Yalnız bu zorlu süreç hem inşaat şirketleri/müteahhitleri hem de Maliye ve Mahkemeleri yordu! İnşaat şirketleri/müteahhitler KDV iadelerini mahkeme süreci nedeniyle oldukça geç aldılar, Maliye ise kaybettiği davalar nedeniyle ciddi tutarlarda mahkeme masrafı, avukatlık vekalet ücreti ve faiz ödedi. Açılan bu davalar nedeniyle Mahkemelerin iş yükü de oldukça arttı.
Maliye, Tebliğde açık olarak belirtmese de, yapı kullanma izin belgesi bulunan ve tapuda ortağa ve ilişkili kişilere mülkiyet devri gerçekleşen konut teslimlerine ilişkin KDV iade taleplerinde yaşanan sorunu çözdü, bu teslimlerde konutun fiilen kullanımına ilişkin belge aranmasına veya bu bağlamda bir yoklama yapılmasına gerek olmadığını açıkladı (34 No.lu KDV Tebliği). Bu şekilde, şirket ortaklarına ve ilişkili kişilere yapılan konut satışlarından doğan KDV iadelerinde yaşanan büyük sorunu, yapı kullanma izin belgesi bulunan ve tapuda mülkiyet devri gerçekleşen konutlar bakımından çözdü.
Vergi daireleri, 34 No.lu Tebliğde, şirket ortaklarına ve ilişkili kişilere yapılan satışlardan doğan KDV iadeleri ile ilgili açık bir düzenleme olmadığı gerekçesiyle KDV iadelerini yapmadı, GİB’den yazılı görüş talep etti.
Maliye, uygulamada yaşanan tereddütler üzerine kendisine yapılan yazılı başvurulara cevaben vergi dairelerine, “yapı kullanma izin belgesi bulunan ve tapuda mülkiyet devri gerçekleşen konutlara ilişkin KDV iadelerinin, konutlar ortaklara ve ilişkili kişilere teslim edilmiş olsa dahi, konutun fiilen kullanımına ilişkin başka bir belge aranmaksızın veya bir yoklama yapılmasına gerek bulunmaksızın yapılması gerektiği” şeklinde talimat verdi! Bu şekilde, köşe yazılarımda dile getirdiğim hususların doğruluğunu biraz geç de olsa teyit etti.
Bu konuda GİB tarafından verilen iki yazılı görüşün özeti şu şekilde:
“İlişkili kişilere teslim edilen konutlara ilişkin yüklenilen KDV, söz konusu konutların ilişkili kişiler tarafından üçüncü kişilere satışı yapıldığında veya kullanılmaya (ikamet, kiraya verme, vb.) başlandığında iade olarak talep edilebilir. Ancak, yapı kullanma izin belgesi bulunan ve tapuda mülkiyet devri gerçekleşen konutlara ilişkin KDV iade taleplerinin, konutun fiilen kullanımına ilişkin başkaca bir belge aranmasına veya bu bağlamda bir yoklama yapılmasına gerek bulunmaksızın yerine getirilmesi gerekir.” (GİB’in 31.03.2021 tarihli ve E-64994458-130[5529-1520]-E.45522 sayılı yazısı).
“Yapı kullanma izin belgesi bulunan ve tapuda mülkiyet devri gerçekleşen konutlara ilişkin KDV iade taleplerinin, konutlar şirket ortakları ve ilişkili kişilere teslim edilmiş olsa dahi, konutun fiilen kullanımına ilişkin başka bir belge aranmasına veya bir yoklama yapılmasına gerek bulunmaksızın yerine getirilmesi gerekir.
İade talep tarihi itibariyle yapı kullanma izin belgesinin alınmamış olunması halinde ise, fiili kullanımın tespitine yönelik araştırmaların yapılarak KDV iadesinin gerçekleştirilmesi gerekir.
İade talebine ilişkin yüklenilen KDV listesinde yer alan son tarihli yüklenimlerin yapı kullanma izin belgesi tarihinden önceki yıllara ait olması halinde, konutların yapı kullanma izin belgesi tarihinden önceki yıllarda fiilen kullanılmış olma ihtimalinin yüksek olması nedeniyle iade talebinin süresinde yapılıp yapılmadığı açısından fiili kullanımının tespitine yönelik araştırma yapılması gerekmektedir.” (GİB’in Ankara VDB’ye yönelik 19.04.2021 tarihli ve E-43370460-130 (5329-1564)-53375 sayılı yazısı).
Maliye, yapı kullanma izin belgesi bulunan ve tapuda şirket ortaklarına ve ilişkili kişilere mülkiyet devri gerçekleşen konutlara ilişkin KDV iadelerinin, konutun fiilen kullanımına ilişkin bir belge aranmadan veya bir yoklama yapılmasına gerek bulunmadan yapılması gerektiğini açıkladı.
Tabi yapılan bu düzenleme, yapı kullanma izin belgesi alınmış ve tapuda şirket ortaklarına ve ilişkili kişilere mülkiyet devri gerçekleştirilen konut teslimlerinden doğan KDV iade talepleri için geçerli bulunuyor.
Ancak, bu düzenleme, yapı kullanma izin belgesi alınmayan ve tapuda şirket ortaklarına ve ilişkili kişilere mülkiyet devri gerçekleşmeyen konut teslimlerinden doğan KDV iade talepleri için geçerli değil. Bu tür teslimlerde önceki uygulama geçerli. Yani, yapı kullanma izin belgesi alınmayan ve tapuda şirket ortaklarına ve ilişkili kişilere mülkiyet devri gerçekleşmeyen konut teslimlerinden doğan KDV iadeleri, önceden olduğu gibi söz konusu konutların şirket ortakları ve ilişkili kişiler tarafından üçüncü kişilere satışı yapıldığında veya fiilen kullanılmaya (ikamet, kiraya verme, vb.) başlandığında yapılabilecek.
Hayır, geçerli değil!
Yeni düzenlemedeki asli şart, ortaklara ve ilişkili kişilere teslimi yapılan konutların yapı kullanma izin belgesinin bulunması ve tapuda ortaklara ve ilişkili kişilere mülkiyet devrinin gerçekleştirilmiş olması. Dolayısıyla, daha önceden ortaklara ve ilişkili kişilerin fiili kullanımına sunulan (fiili olarak teslim veya ortak veya ilişkili kişilerce malik gibi kullanılmaya başlanması) ancak yapı kullanma izin belgesi sonradan alınan konut teslimlerine, 34 No.lu Tebliğde yer alan yeni düzenlemenin uygulanması mümkün bulunmuyor.
(Kaynak: Abdullah Tolu / Dünya Gazetesi | 05.05.2021)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.