12 Temmuz günü sevgili Veysi Seviğ hocam gazetemizdeki köşe yazısında Sosyal Güvenlik Kurumu'na birikmiş borçları olanlara bir uyarıda bulundu.
"Büyük prim affını kaçırmamak için son 17 gün" başlığı ile yazdığı yazıdaki "Kaçırmamak" kelimesi dikkatimi çekti.
Hatta, dikkatimi çekmekle kalmadı o kelimeye fena halde kafayı taktım.
"Kaçırmayın" kelimesi "Aklınızı kaçırmayın veya altınıza kaçırmayın" , gibi olumsuz anlamlarda kullanılsa da, genelde olumlu bir fiilin uyarısı veya fırsatın değerlendirilmesi olarak kullanılır.
Bu nedenle, primlerini ödememiş kişilere bir fırsat şeklinde sunulunca kusuruma bakmasın ama sevgili hocama biraz da kırıldım.
Kırıldım, çünkü ben de bir iş adamıyım ve tipik "Kümesteki Kaz" örneğiyim. Bu ifademin derin meali, "prim ödeme günlerini kaçırmadan ödeyen örnek bir kazım".
Elbette benim gibi kümeste uslu, uslu oturan, ödemelerini günü gününe yapan daha birçok kaz var.
Gelin görün ki, hocamın uyarısı kümesle ilgisi olmayanlara sunulan kıyak ile ilgili.
Hocam, "17 gün kaldı aman bu fırsatı kaçırmayın" diyor.
Hükümet borçlarını sorunsuz ödeyenleri bir kenara koyarak, ödemeyenlere af çıkarmış.
"Başkaları paşa paşa öderken sizler ödemediğiniz prim borçlarınızı isterseniz peşin de ödersiniz, dilerseniz 12 veya 24 aylık taksitlerle de yaparız; hatta taksitli ödemelere ceza veya zammın yüzde 30'unu da affederiz-taksitlendirmeye başvurunuzdan bir ay sonra başlarız peşin ödemek isterseniz size bir ay keyif çıkarma süresi de veririz. Gecikme cezası ve zammının yüzde 15'i peşin ödenirse kalan ceza ve zammın yüzde 85'ini affederiz. 12 aya kadar taksitlendirmede ceza ve zammın yüzde 55'ini de affederiz. Haydi beyler akkşiiiyaaammm pazarı bu!" demiş.
Bundan iyisi Şam'da Kayısı…
Kime?.. Ödemeyenlere!..
Konuyu biraz açalım.
Sosyal Güvenlik Primi normalde kayıtlı çalışanlar için konuşulan bir konu.
Oysa bu ülkenin çalışanlarının yüzde 53'ü kayıtdışı, kısaca, ödeme ödememe konularının yanına bile yaklaşmayan hayli yüksek bir kesim.
Yüzde 53'lük kısım "dokunulmazlık" kazandığından onlara söz yok.
Bu oranın bir başka yorumu geri kalanların yüzde 47'si kümesteki kaz durumlarında.
Ama orada da bir arıza var.
Yüzde 47 içindeki bazıları Kümeste ama yan çizmiş, üzerine yatmış, ödememişler. Şimdi af ile ödüllendiriliyorlar!..
Benim gibi ödeyenlere ne kalıyor? Burada kaz kelimesi hafif kalacak, bize kalan Eşek gibi ödemek!
Bizler Eşekler gibi ödeyelim ki, ödediğimiz primlerden onlara yüzde 30, yüzde 55, yüzde 85 indirim yapılabilsin.
Şimdi durup "içine edeyim böyle adaletin!" desem olmaz, demesem hiç olmaz…
Benim paramla hovardalık yapan hükümete bir çift sözüm var.
Ben ve benim gibiler harç, borç günü gününe ödedik.
Ne ile ödüllendirildik? "Kümesteki kaz" sıfatıyla!
Eee, yok mu o zaman, kümesteki kazlara bir kıyak?
Gününde ödedik diye bir indirim filan?
Öyle ya... Ödemeyen yüzde 30-55 ve 85 oranlarındaki indirimlerle "aferin" denilerek ödüllendiriliyorlarsa, ödeyen kazlara, pardon eşeklere de bir kıyak olmalı… Anayasamızdaki "eşitlik ilkesi" bunun için değil mi?
Ufukta bir başka af daha var.
Vergi affı bu.
"Af" kelimesi seslendirilir seslendirilmez, vergi ödeyenlerden bazıları veya ödemeyenlerin tamamı kulaklarının üzerine yatarak beklemeye girdiler bile… Maliye Bakanımız her ne kadar "af, maf yok" dese de, bekleyin ve görün, üç vakte kadar o da hazırlanır, ödemeyenlerin önüne üzeri mumlu pasta halinde konulurken, vergisini ödeyen eşeklere yine nanik yapılır!
Veysi Hocam yazmadan ben yazayım o zaman, aman ha, onu da kaçırmayın!
12 Temmuz günü sevgili Veysi Seviğ hocam gazetemizdeki köşe yazısında Sosyal Güvenlik Kurumu'na birikmiş borçları olanlara bir uyarıda bulundu."Büyük ...
( KB)
(Kaynak: Referans Gazetesi | 16.07.2008)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.