Gine Körfezi'nde kaçırılan ‘MV Mozart' isimli Liberya bayraklı gemiye, korsan saldırısı oldu. 1 kişi öldürüldü, 15 gemi adamı kaçırıldı. Son yıllarda, bu tür korsan saldırıları medyamızda yer almaktadır. İşin ilginç yanı; gemiler yabancı bayraklı olmasına rağmen, gemilerin sahipleri ve çalışan gemi adamları Türk vatandaşı çıktı.
Türkiye'de yabancı bayraklı Türk gemisi çalıştıran armatörler yanında, gerçek yabancılara ait gemilere personel sağlayan ve teknik işletmelerini yöneten 15 civarında yönetim şirketi mevcuttur.
Yaptığım küçük bir araştırmada; Türk donatanlara ait yabancı bayraklı gemilerin toplam taşıma kapasitesinin %80'ine ulaştığını tespit ettim.
Kaçırılan gemi Liberya bayraklı, sahipleri ve çalışanları Türk vatandaşı.
TEŞVİK VAR, İLGİLENEN YOK
Türkiye'de 2 tür deniz taşımacılığı tescili vardır: Milli gemi sicili ve Türk uluslararası gemi sicili. Türk topraklarında faaliyet göstermek için; 18 gros ton ve üzeri tüm ticari gemilerin, milli gemi siciline kayıtlı olması gerekiyor. Tercihe bağlı yapılan Türk uluslararası gemi siciline tescili, taşımacılık yapan şirketlere çeşitli avantajlar sağlıyor. 4490 sayılı Kanun'a göre kurulan, Türk uluslararası gemi siciline kayıtlı mükelleflere; gelir ve kurumlar vergisi istisnası, gemi adamlarına ödenen ücretlerde gelir vergisi istisnası ve daha birçok istisna tanınmış böylece gemi ve yatların Türk uluslararası gemi siciline kaydolması teşvik edilmiştir.
Türk uluslararası gemi siciline kaydolunması durumunda; bu kadar çok istisna olmasına rağmen, Türkiye'de “Türk donatanlara ait yabancı bayraklı gemi gerçeği” ve buna bağlı birçok problem söz konusudur.
Denizlerde korsan saldırılarına uğrayan gemilerin tamamı yabancı bayraklı, sahipleri Türk, çalışanlar Türk. Bu yabancı bayraklı gemilerin sahibi firmaların hepsinin İstanbul'da ofisleri yani kurumlar vergisi uygulamasında iş merkezleri var. Sevk ve idare Türkiye'den gerçekleştiriliyor, ancak hiçbiri kurumlar vergisi ödemiyor ve ciddi bir vergi kaybı söz konusu. Türk vatandaşları neden yabancı bayraklı gemileri tercih ediyor diye baktığımızda; yurtdışı bankalardan kredi imkânı yaratmak, vergi kaçırmak ve çalışanları sigortasız çalıştırmak amaçları ortaya çıkıyor.
Bütün dünyada yabancı bayraklı gemilerde çalışan deniz emekçileri, birer döviz kaynağı olarak değerlendirilmektedir. Türkiye dışındaki diğer ülkeler, deniz emekçilerinin suiistimal edilmesini önlemek için; istihdam eden donatanların kabul etmesi gereken standart mukavele formalarını devlet olarak tespit etmekte ve sözleşmelerin takipçisi olmaktadır. Herhangi bir yabancı donatan, “Philippine Seafarers Contract” veya “Croation National Contract” veya “Indian Sea-Men Contract” gibi mukavele formlarını imzalamadan ve gereklerini taahhüt etmeden bu ülke vatandaşlarını istihdam edemez. Tabii bu tip mukavelelerin içeriğinde; denizcilerin sosyal güvenlik, özlük vs. haklarına ait açık belirlemeler mevcuttur.
GEMİ ADAMLARI, NASIL SİGORTASIZ ÇALIŞTIRILIYOR?
Deniz Ticaret Odası'nın, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Sigorta Genel Müdürlüğü'ne başvuruları sonucunda verilmiş olan 04.05.2016 tarih ve 6604547 sayılı “Yabancı Bayraklı Gemilerde Çalışan Türk Gemi Adamları” hakkındaki görüş yazısında; “Gemiyi işleten/donatan ile yük taşıtan ve gemiyi kiralayan ile kiracı arasındaki hak ve sorumluluklara ilişkin deniz ticareti sözleşmeleri hükümleri ülkemiz mevzuatında esas olarak Türk Ticaret Kanunu'nda düzenlenmiş, Türk Ticaret Kanunu'nun 1061'inci maddesinin birinci fıkrasında gemisini menfaat sağlamak amacıyla suda kullanan gemi maliki, donatan olarak tanımlanmış, ister kendi malını isterse başkalarının malını gemi ile suda taşıyan donatanın, geminin teknik ve personel donanımı ile yönetiminden sorumlu olduğu için aynı zamanda gemi adamlarının da işvereni sayıldığına hükmedilmiştir. Ancak, yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere bu hükümler sadece denizlerde, göllerde ve akarsularda Türk bayrağı taşıyan gemileri ve çalışanları kapsamaktadır. Yabancı bayraklı gemilerde çalışan Türk gemi adamları ise, bu mevzuatın dışında kalmaktadır” denilmiştir. Bu görüşü alan yabancı bayraklı gemi sahipleri, sigortasız gemi adamı çalıştırma konusunda gaza basmışlardır.
Türklere ait yabancı bayraklı 1000 grostonun üzerinde 1150 gemi mevcut olup; bu gemilerin değeri yaklaşık 17 milyar dolardır. Bu gemilerde sigortasız çalıştırılan gemi adamı sayısı 50.000 kişidir. Bu gemilerin sahibi; yok Malta'da bir şirket, yok Singapur'da bir şirket demeyin, bütün listeyi devlet kurumları biliyor ama bizim gibi izliyor.
Türklere ait yabancı bayraklı gemilerde çalışan gemi adamları sigortasız çalıştırılmakta, maaş ve diğer haklarını alamadıkları durumda da ortada kalmaktadırlar. Herkesin gözü önünde, tam bir kölelik düzeni kurulmuştur. Devlet otoritesi nerede?
Türk vatandaşlarının saldırıya uğraması nedeniyle, Sayın Cumhurbaşkanı büyük bir duyarlılık gösterip, stajyer kaptanla 2 kez görüştü. Bu görüşmede, sigortan var mı diye sormazdı tabii ama, sorsa idi alacağı cevap hayır olacaktı.
Yazımı kritik ve cevabı çok önemli bir soru ile bitirmek istiyorum: Deniz Ticaret Odası yönetiminde yer alan kişilerden kaç tanesinin yabancı bayraklı gemisi vardır?
(Kaynak: Nedim Türkmen / Sözcü Gazetesi | 29.01.2021)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.