Yaklaşık 4 milyon vatandaşın 500 milyar liranın üzerindeki vadesi 31.08.2020 tarihine kadar olan borçlarının, gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE dikkate alınarak 2 ayda bir taksit ödemeli 18 taksitte ödenmesine olanak sağlayan düzenleme Meclis Genel Kurulunda kabul edildi. Kanun, Cumhurbaşkanı'nın onayının ardından Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girecek.
HACİZLER YAPILAN ÖDEMELER NİSPETİNDE KALDIRILACAK…
Kamuya olan borçları nedeniyle evine, arabasına ve banka hesaplarına haciz uygulanmış olan milyonlarca kişi yapılandırma dilekçesi verdiğinde, hacizlerin ne zaman kalkacağını merak ediyor. Bu sorunun yanıtını, 7256 sayılı kanunun “ortak hükümler” başlıklı 3'üncü maddesinin 12'nci fıkrasında yapılan aşağıdaki düzenleme veriyor.
“Bu kanuna göre ödenecek alacaklarla ilgili olarak, tatbik edilen hacizler yapılan ödemeler nispetinde kaldırılır ve buna isabet eden teminatlar iade edilir. Bu kanuna göre ödenecek alacaklar nedeniyle tatbik edilen hacizlere konu mallar, borçlunun talebi hâlinde 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre alacaklı tahsil dairesince satılabilir. Bu talep, kanun kapsamında ödenmesi gereken tutarların kanun hükümlerine göre ödenmesine engel teşkil etmez.”
Yukarıdaki düzenleme çok açıktır. Yapılandırmaya başvurmak hacizleri kaldırmamakta, yapılan ödeme nispetinde hacizler zaman içinde kaldırılmaktadır.
Uygulamada alacaklı amme idareleri borçla ilgili olarak, mükelleflerin üzerlerine kayıtlı bütün gayrimenkul ve araçlarına ve bankalardaki hesaplarına haciz koymaktadırlar. Dolayısıyla 1 milyon liralık borç için 6 milyon liralık bir varlığa haciz işleminin uygulandığı sıkça görülmektedir. Yapılan bu taşkın haciz işlemlerini alacaklı amme idarelerine düzelttirmek hiç de kolay olmamaktadır. Gayrimenkuller ile ilgili olarak getirilen değerleme raporlarını kabul etmemekte, kendilerine bağlı takdir komisyonları marifetiyle bu bedelleri takdir etmeye çalışmakta, bu süreçde çok uzun bir zaman almaktadır. Araçlarla ilgili olarak da motorlu taşıt siciline haciz şerhi işletilmekle kalmayıp; bu araçların yakalanarak trafikten men edilmesine ilişkin işlemler yapılmaktadır. Nakliye şirketlerinin TIR'ları trafikten el çektirilip, otoparklarda çürümeye terk edilmiş durumdadır. Asıl işini TIR'ları olmadan yapamayan şirket iflas etmekte, tahsilat için yaşaması gereken firmalar batırılmakta, araçlar, dolayısıyla milli servet çürütülerek yok edilmektedir.
E-HACİZ KÖTÜYE KULLANILMAKTADIR…
6183 sayılı Kanun'un 79. maddesi uyarınca; amme borçlularının bankalar nezdinde bulunan her türlü mal, hak ve alacaklarına elektronik ortamda haciz uygulanabilmesi için önce banka genel müdürlükleri ile haciz protokolü düzenlendi. Protokolün yürürlüğe girmesi ile beraber e-haciz uygulamaları başlatıldı. Vergi daireleri e-haciz işlemlerine başlamadan önce; “İç yazı” ile belirlenen, yapmaları gereken kontrolleri yaptıktan sonra, uygulayacakları e-haciz işlemleri ile ilgili olarak, uygulanan e-hacizler sonucunda, bloke edilen paraların vergi dairesi hesaplarına intikali işlemlerini ciddiyet ve büyük bir titizlikle yapmak zorundadırlar. Vergi daireleri e-hacizler ile ilgili bankaların bildirim yazılarını her gün düzenli olarak takip edip, hesapta para bulunması ve diğer hak ve alacak bildirimlerinin sıfır olması halinde para isteme yazılarını derhal hazırlamalı. Hesaptan paranın çekilmesi işleminin tamamlanmasından sonra, e-hacizin kaldırılması, bakiye borcun bulunması durumunda yasal prosedürün uygulanarak e-haciz işleminin yenilenmesi gerekmektedir.
Yazımın başlığını “Borcunu yapılandıranın elektronik haczi kalkacak mı?” diye belirledim. Aslında e-haciz işlemlerinde yasalara ve ilgili diğer mevzuata tam uyulsa, böyle bir soru anlamsız ve boş bir soru olacaktı. Şöyle ki; elektronik hacizler, bankaya iletildikleri gün hesapta para varsa paranın bloke edilerek vergi dairesine gönderilmesi ile beraber sona erer. Hesaplarda para yoksa; daha sonraki günler için bu e-hacizlere dayanılarak bloke işlemi yapılamaz. Elektronik hacizlerin her gün yenilenmesi şarttır. Vergi daireleri hesaplarına e-haciz işlemi yaptıkları mükelleflere, işlemden sonra bilgi vermek zahmetine katlanmadıkları için, mükellefler bu işlemleri bankacılardan öğrenmektedirler.
Geçen yıl amme alacaklarını tahsil etmek için 5.500.000 vatandaşın banka hesaplarına elektronik haciz işlemi uygulanmıştır. Bu e-hacizlere rağmen tahsilat/tahakkuk oranı yükselmemiştir. Bu dönemde konulan elektronik hacizlerin çok büyük bir bölümü halen hesaplarda varlığını sürdürmektedir. Bu durum, mükelleflerin bankalarla olan ilişkilerini bozmakta bankalar kredilerini geri çağırmakta ya da yeni kredi vermemektedir. Banka hesaplarını kullanamayan mükellefler, normal faaliyetleri ile ilgili olarak kayıt dışına yönelmekte ya da daha tehlikeli olan başkalarına ait POS cihazlarını kullanarak işlerini sürdürmeye çalışmaktadırlar. Vergi dairelerinin birazcık özen göstermeleri ile çözülebilecek olan bu sorun, maalesef ülkemizde ticari faaliyetin sekteye uğratılması noktasına gelmiştir.
Pandemi döneminde açılan kredi paketlerinden, vergi ve sigorta prim borçları nedeniyle faydalanamayan mükelleflerin, yapılandırma hükümlerinden yararlanmak için vergi daireleri ve sigorta müdürlüklerine başvurup; borçlarının yapılandırıldığına ilişkin alacakları belge üzerine kamu bankalarından kredi almaları olasıdır
(Kaynak: Nedim Türkmen / Sözcü Gazetesi | 16.11.2020)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.