Telefondaki okurum ziyarete gelmek istediğini söyleyince, "Buyur ettim" geldi.
Elindeki dosyayı masamın üzerine koydu,
"Bendeniz kümesteki kazlardan falanca!" diyerek kendini tanıttı, ardından, "Bu bana reva mıdır?" diye sordu.
Bir şey anlamamıştım, "Anlat bakalım" dedim, o anlattı.
Anlatımından emekli bir teknisyen olduğunu, kirada iki evi bulunduğunu, kira gelirlerinin beyannamelerini verip, vergilerini ödediğini öğrendim.
"Tebrik ederim, uygar bir vatandaş olarak görevini yapmışsın diyecek oldum.
"Keşke uygar olmasaydım, keşke vergi vermeseydim" diye bağırıp, yüz ifadesi değiştiğinde, anladım ki sorun ciddi.
O, kızgınlıkla devam etti:
"Evet beyannamemi verdim, vergimi ödedim ama beni ödediğime bin pişman ettiler. Beyannamede yaptığım bir basit toplama hatası sonucu 41 YTL eksik vergi ödeyince karşıma yüklü bir ceza çıkardılar. Şimdi, 'Gel uzlaşalım, 480 YTL öde. Uzlaşmazsan 1.485 YTL ödersin' diye tehdit ediyorlar."
Okurum önce bir vatandaş sonra bir mükellef yani vergisini veren kişi, kendi deyimi ile ise "kümesteki kaz!" "Uzlaşalım" teklifine kafayı takmış.
"Neden uzlaşacağım bir üçkâğıdım mı var, devleti mi kandırdım, suçu olan adam uzlaşır, ben suç işlemedim, vergimi verirken basit bir toplama hatası yaptım o kadar" diyor hiddetle.
Mali müşavirimizle birlikte dosyasını inceliyoruz.
Bir sürü raporlar ve yazışmalarla hayli kabarık görünen dosyadan çıkardığımız sonuç şu:
Vergi dairesinde bir görevli mükellefimizin beyannamelerini incelemiş.
Toplama hatasından doğan 150 YTL'lik matrah farkını görmüş olmasına rağmen, bu farktan 41 YTL eksik vergi ödendiği hesabını yapmış. Mükellefimiz hesabını yaparken 2.200 YTL istisna haddini düşerek vergi tutarını hesaplamış. Gelin görün ki, vergi dairesinde hesabı yapan görevliye göre toplama hatasından doğan 41 YTL eksik vergi 2.200 YTL istisnayı kullanmasına engeldir. Gelirinin bir kısmını beyan dışı bıraktığından verginin tarhı gerekir düşüncesiyle mükellefini 2.200 YTL istisnadan yararlandırmamış ve bulduğu yeni matrah üzerinden 480 YTL vergi tahakkuk ettirerek ve ayrıca vergi kaybına sebep olduğu gerekçesiyle VUK'nın 344. maddesine göre bir kat da vergi cezası kesilmesi sonucuna vararak mükellefe bir yazı göndermiş.
Ayaklarına kadar giderek beyannamesini ve vergisini veren mükellefe reva görülen bu.
Mükellefimiz bu 3 sayfalık yazıyı alınca vergi dairesine gitmiş, kendisine "480 YTL'de uzlaşmazsan 1.485 YTL ceza ödersin" denilince yıkılmış. Burada yanlışlar nelerdir?
"Daha çok mükellef ve daha çok vergi" diye diye kıvranan vergi dairesi yetkilileri şunları yapabilirlerdi:
· Mükellef beyannameyi verirken ehil kimse olmadığından beyannameyi alan kişi basit bir inceleme yapabilir ve toplama hatasını bularak anında düzeltmesini isteyebilirdi.
· Daha sonra beyanname kontrol edilirken toplama hatası tespiti yapılabilir ve mükellef uyarılabilirdi.
· VUK 116 ve müteakip maddelerde hesaplamalardan doğan hataların düzeltilmesi konusunda mükellefe kolaylık getirilmesine rağmen bu yollar kullanılmamıştır.
· Ayrıca VUK'nın 120. maddesine göre hataları düzeltme yetkisi doğrudan vergi dairesi müdürüne verilerek mükellefin haklarının korunması amaçlanmasına rağmen müdür bu yetkiyi kullanmayarak zoru tercih etmiş ve raporun altına imza atmış ve mükellefe göndermiştir.
Okurumu çıldırtarak vergi verdiğine pişman eden olay budur.
Bana, "Köpekbalıkları tüm denizi talan ederken benim gibi basit bir toplama hatası yapan küçücük bir hamsinin peşindeler, bir de 'Gel uzlaşalım, uzlaşmazsan 1.485 YTL ceza ödersin' diyerek aba altından sopa gösteriyorlar" diyor ve "Aman adımı yazmayın" şeklinde uyarıyor.
Okurumun derdinden çıkardığım sonuçlar şunlar:
· Yukarıda yazdığım gerekçeleri kullanmayan görevlilere yanlış yaptınız demem gerekiyor. Mükellef ayaklarına kadar gelmişken ona teşekkür edip gereken kolaylık gösterileceği yerde cezalandırılıyor. Bu kafa yapısıyla yakında kümeste de kaz kalmayacak.
· Mükellef okurum, "Aman adımı yazma" diyor. Anlayacağınız okurum, yani mükellef, devletinden korkuyor. Bir başka anlamda Maliye mükellefi üzerinde bir korku yaratmış. Yarattığı bu korku ile "daha çok mükellef ve daha çok vergi olasılığı" nedir sizce?
· Korku sadece mükellefte değil o raporu imzalayan vergi dairesi müdürü için de geçerli. Yetkisini kullanarak hatayı düzeltse bir gün bir müfettişten "savunma" isteneceği korkusuyla "Kes cezayı kimse bir şey sormaz" şeklinde düşünerek bir anlamda korkusunu tescil etmiş oluyor.
· Cezadaki vergi oranı aylık yüzde 2.5 oranında. Yani yıllık yüzde 30. Hangi enflasyon oranında var böyle bir oran? "Caydırıcı olsun, korksunlar, vergilerini ödesinler diye yüksek tuttuk" deniliyorsa basit bir toplama hatası yapan garibanın günahı ne o zaman?
Sigorta affı bir tarafta, Vergi affı beklentisi diğer tarafta.
Vergisini verene reva görülen tavır bu ve bu külliyen yanlış bir tavır.
Okuruma, "uzlaşacak mısın?" diye soruyorum. "Hayır asla, gerekirse mahkemeye gideceğim" diyor ve müsaade isteyerek gidiyor. Bana da bunları yazmak kalıyor.
(Kaynak: Referans Gazetesi | 25.06.2008)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.