Dikkat! Maliye Radar Kuruyor…
Orta Vadeli Program (2021-2023) 29.09.2020 tarihli ve 31259 (mükerrer) sayılı Resmî Gazete'de yayımlandı. Programın Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nun 16. maddesine göre en geç eylül ayının ilk haftası sonuna kadar yayımlanması gerekiyordu. Kanun hükümlerinin kağıt üstünde kalmasına da alıştık, bürokrasi ne zaman yetiştirirse o zaman yayımlanıyor maalesef.
KAĞIT ÜSTÜNDE KALMASI MUHTEMEL TEMENNİLER
Orta Vadeli Program'da temel hedefler, kamu maliyesi, vergi, kayıt dışı ekonomiyle mücadele, teşvik ve destekler ile ilgili olarak aşağıdaki tespitler yapılıyor, belirtilen politika ve tedbirlerin uygulanması hedefleniyor.
-Bütçe öngörülenden fazla açık verecek ama ekonomik aktivitedeki toparlanmaya ve uygulanacak politika ve tedbirlere bağlı olarak bütçe açığının GSYH'ye oranı 2020 yılında yüzde 4.9 olarak gerçekleşecek.
-Program süresince, vergi affına gidilmeyecek,
-Sürekli ve kalıcı gelir kaynakları ile vergi tahsilatında etkinlik artırılacak ve ekonomide kayıt dışılık azaltılacak,
-Yerli üretimi desteklemek amacıyla ithal yoğunluğu yüksek ürünlerin vergi oranları yükseltilecek,
-Vergi mevzuatının sadeleştirilmesi, etkin olmayan istisna, muafiyet ve indirimlerin gözden geçirilmesi ve kademeli olarak kaldırılmasına devam edilecek,
-Vergi mükelleflerinin vergi bilincinin güçlendirilmesi ve vergiye gönüllü uyumun artırılması için davranışsal kamu politikalarından faydalanılacak,
-Dijital ekonomik faaliyetlerin tam ve doğru şekilde vergilendirilmesinin sağlanması, matrah aşındırma ve kâr kaydırma kaynaklı vergi kaybının azaltılması için çalışılacak,
-Vergisel işlemlerde uzaktan denetim ve risk bazlı incelemelerin yaygınlaştırılması için Risk Analizi Değerlendirme ve Araştırma (RADAR) Sistemi'nin kurulması, farklı veri kaynaklarından edinilen bilgilerin RADAR sisteminde toplanarak, risk senaryoları oluşturulacak ve modelleme yapılacak,
-Kamu gelirlerinin tahsilat performansının artırılması, kayıt dışılıkla mücadeleye devam edilmesi, vergi kayıp ve kaçağı ile mücadelede bilgi teknolojilerinin kullanımının yaygınlaştırılması, elektronik ortamda yapılan ticari faaliyetlerin ve sosyal medya kullanılarak kazanılan gelirlerin vergilendirilmesine yönelik düzenlemeler gözden geçirilip, ilave önlemler alınacak,
-Bireysel e-ihracatçılara yeni bir vergi teşviki getirilmesi, bu alanda girişimde bulunacaklara eğitim ve sertifika verilmesine ilişkin çalışma yapılacak.
Vergi ile ilgili konularda 32 yıllık bir deneyimim var. Yukarıda belirten hedef ve politikalar her yıl değişik cümle yapıları ile yazılı metinlerde yer alıyor. Nedense sorunları çözmek çoook uzun yıllar geçmesine rağmen mümkün olmuyor. Çünkü teşhis ve tedavi yanlış. Gerçi ben gerçekten çözülmek istendiğinden de emin değilim.
Vergi borçlarına ilişkin yapılandırma bekleyen vergi mükelleflerinin, vergi affı düzenlemesi olmayacağına ilişkin programda yer alan cümleye takılarak umutsuzluğa kapılmalarına gerek yok. Devletin Ağustos 2020 sonu itibari ile 243 milyar 987 milyon lira tahsil edemediği vergi alacağı söz konusudur. Vergide tahsilat /tahakkuk oranı %66'lar seviyesindedir. Son 2 yılda 5.5 milyon borçluya elektronik haciz uygulanmasına, amme alacaklarının tahsili için bütün müesseseler kullanılmasına rağmen, tahsilat yapılamıyorsa demek ki vatandaşın gerçekten parası yok. Ekonomide çarkların işlediği ve ülkenin iyi yönetildiği dönemlerde vergi de tahsilat /tahakkuk oranlarının %92'ler seviyesinde gerçekleştiğini hepimiz biliyoruz.
Vergi affı, devletin vergi aslından olan alacağının kanun ile bir kısmının ya da tamamının silinmesidir. Af yasalarının Anayasa'nın 87. maddesine göre, Meclis üye tam sayısının 5'te 3'ünün kabul oyu ile (360 milletvekili) Meclis'ten geçmesi gerekmektedir. Son 4 yılda çıkartılan 6736, 7020 ve 7143 sayılı Kanunlar af yasası olarak kabul edilmedikleri için bu şartlar aranmamıştır. Dolayısıyla özellikle 7143 sayılı Kanun benzeri bir düzenlemenin çıkartılmasına hiçbir engel yoktur.
“Nereden buldun” düzenlemesi yapılmadığı sürece kayıt dışı ekonomiyi ortadan kaldırmak mümkün olmayacaktır. Türk vergi sistemi, adaletsiz dolaylı vergiler üzerine kurulu yapısını terk etmediği, malı değil parayı takip eden bir sistem kurulmadığı sürece, tüketiciler ağır vergiler altında ezilmeye devam edeceklerdir.
Türk vergi sisteminde “vergi harcaması” olarak nitelendirilen istisna ve muafiyetlerin sayısı oldukça fazladır, bunların azaltılması hedefinin ortaya konulması önemlidir ama uygulamayı bekleyip görmek gerekmektedir.
Maliye, İçişleri Bakanlığı'na nazire yaparcasına vergi mükellefleri için radar sistemi kuracağını ve bunu işleteceğini açıklamıştır. Vergisel işlemlerde uzaktan denetim ve risk bazlı incelemelerin yaygınlaştırılması için farklı veri kaynaklarından edinilen bilgiler radar sisteminde toplanacak, burada toplanan bilgilerden hareketle vergi incelemeleri yapılacaktır. Bu yeni sistemin ilk kurbanlarının doktorlar olacağını şimdiden söyleyebilirim. Doktorların vergilendirilmesine ilişkin olarak, düzenledikleri bütün reçetelerin sistem tarafından görülebilmesine ilişkin şu anda ciddi bir çalışma yürütülmektedir.
Türk vergi sisteminde her yıl süslü laflarla metinlerde yer alan hedeflerin gerçekleşmemesine de alıştık.
Türk vergi sisteminde “devrim” yapma zamanı çoktan gelmiş ve geçmektedir. Artık zaman kaybedilmemelidir. Benden söylemesi…
(Kaynak: Nedim Türkmen / Sözcü Gazetesi | 05.10.2020)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.