Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Yasa'nın 48'inci maddesinde 5766 sayılı yasa ile yapılan değişiklik uyarınca "Amme borçlusunun vadesinde ödenmemesi veya haczin tatbiki yahut haczolunmuş malların paraya çevrilmesi amme borçlusunu çok zor duruma düşürecekse, borçlu tarafından yazı ile istenmiş ve teminat gösterilmiş olmak şartıyla, alacaklı amme idaresince veya yetkili kılacağı makamlarca; amme alacağı 36 ayı geçmemek üzere faiz alınarak tecil" olunabilmektedir.
Aynı yasal düzenleme gereği olarak söz konusu amme borcu (örneğin vergi alacağı) için "amme borçlusunun alacaklı tahsil daireleri itibariyle tecil edilen borçların toplamı 50 bin YTL'yi (bu tutar dahil) aşmadığı takdirde teminat şartı aranmayacaktır. Yapılan bu düzenleme ile çok zor durumda olduğu halde teminat gösteremeyen amme borçlularına da tecil kapsamında borçlarını ödemeleri imkânı sağlanmıştır.
Elli bin YTL üzerindeki borçlar için aranılan teminat miktarı ise 50 bin YTL'yi aşan kısmın yarısı olacaktır. Bakanlar kurulu bu tutarı on katına kadar artırmaya, yarısına kadar indirmeye, yeniden kanuni tutarına kadar getirmeye ve alacaklı amme idareleri itibariyle bu hadler arasında farklı tutarlar belirlemeye yetkili kılınmıştır.
Söz konusu yasa maddesinde 5766 sayılı yasa ile aynı yasa maddesine eklenen beşinci fıkra hükmüne göre de amme borçlusu ile ilgili olarak "Haciz yapılmışsa, mahcuz mal, değeri tutarında teminat yerine geçecektir. Bu bağlamda da tecil edilen amme borçları ile ilgili olarak daha önce tatbik edilen ve borcun tamamını karşılayacak değerde olan hacizler, yapılan ödemeler nispetinde kaldırılacak ve buna isabet eden teminat da iade edilecektir. Ancak mahcuz malların değeri tecil edilen borç tutarından az, zorunlu teminat tutarından fazla olması halinde tatbik edilen hacizler, tecil şartlarına uygun olarak yapılan ödemeler neticesinde kalan tecilli borç tutarı mahcuz mal değerinin altına inmediği sürece kaldırılmayacaktır. Tecilli borca karşılık alınan teminat ise tecil şartlarına uygun olarak yapılan ödemeler neticesinde kalan tecilli borç tutarının zorunlu teminat tutarının altına inmesi durumunda, yapılan ödemeler nispetinde kaldırılacaktır.
Diğer yandan bilindiği üzere Motorlu Taşıtlar Yasası'nın 13/d maddesi uyarınca "Taşıtlarla ilgili fenni muayene komisyonları, fenni muayene yapma yetkisi verilen gerçek ve tüzelkişiler liman ve deniz işletmeleri bölge müdürlükleri, belediyeler ve liman başkanlıkları ile Ulaştırma Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü taşıtların fenni muayeneleri yapılmadan önce vergilerinin ödenip ödenmediğini" araştırmakla yükümlü tutulmuşlardır.
Ancak söz konusu madde uyarınca da "Vergisi ödenmiş veya Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Yasa"nın 48'inci maddesi hükmüne göre tahsil edilmemiş taşıtlara ait fenni muayene yapılması, denize veya uçuşa elverişlilik belgesi verilmemektedir.
Maliye Bakanlığı tarafından tahsilat 2008/1 sayılı iç genelgesi ile yapılan açıklamalar çerçevesinde Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkındaki Yasa'da 5766 sayılı yasa ile yapılan değişiklikler dikkate alınarak, amme borçlularının maliki oldukları motorlu taşıta ilişkin fenni muayene yaptırabilmeleri, denize ve uçuşa elverişlilik belgesi alabilmeleri için Motorlu Taşıtlar Vergisi, Motorlu Taşıtlar Vergisi'ne ait gecikme zammı, Karayolu Taşıma Yasası'na göre verilen idari para cezaları ve Karayolları Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Yasa uyarınca tahsili gereken geçiş ücreti ve idari para cezalarından olan alacakların ve bunların fer'ilerinin tecil ve taksitlendirilmesi öngörülmüştür.
Söz konusu iç genelge ile tecil ve taksitlendirilmesi uygun görülen amme alacaklarının tecilinde;
* Tecili talep edilen alacağın tutarına bakılmaksızın talebi değerlendirerek sonuçlandırmaya,
* 01 Temmuz 2008 tarihine kadar sonuçlandırılacak tecil istemlerinde tecil başvuru (müracaat) tarihinden itibaren azami (18) ayı aşmayacak şekilde süre vermeye,
* 01 Temmuz 2008 tarihinden itibaren sonuçlandırılacak tecil istemlerinde ise tecil müracaat tarihinden azami (30) ayı aşmayacak şekilde süre vermeye,
vergi daireleri yetkili kılınmıştır.
Diğer yandan, söz konusu borçları tecil edilen amme borçlularının tecil koşullarına uygun ödeme yaptığı sürece maliki oldukları motorlu taşıta ilişkin fenni muayene yaptırabilmeleri, denize veya uçuşa elverişlilik belgesi alabilmeleri için "Fenni Muayene İzin Belgesi" düzenlenmesi gerekmektedir. Ancak Motorlu Taşıtlar Vergisi Yasası'nın 13'üncü maddesinin (c) bendi uyarınca motorlu taşıtların satış ve devirleri sırasında ise tecil edilen söz konusu borçların defaten ödenmemesi halinde "Motorlu Taşıtların Satış ve Devrine Ait İlişik Kesme Belgesi" düzenlenmeyecektir.
Karayolları Trafik Yasası'nın 20/d maddesi uyarınca "Tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirleri, satış ve devri yapılacak araçtan dolayı Motorlu Taşıtlar Vergisi borcu bulunmadığının tespit edilmesi halinde araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi esas alınarak trafik tescil şube ve bürolarındaki ilgili memurlar tarafından siciline işlenmek suretiyle yapılacaktır. Bu bağlamda da "Trafik tescil şube ve büroları tarafından yapılmayan her çeşit satış ve devirler geçersizdir."
(Kaynak: Referans Gazetesi | 17.06.2008)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.