İş Kanunu’na göre ücret, bir iş karşılığında işverence para ile ödenen tutardır. İşçinin çalışma, işverenin de çalışma karşılığı ücret ödeme yükümlülüğü vardır. İşçinin emeğinin karşılığı olan ücret işçi için en önemli hak, işveren için de en temel borç olarak kabul ediliyor.
Ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkak kural olarak iş yerinde veya özel olarak açılan banka hesabına ödenir. Basın İş Kanunu, Deniz İş Kanunu ve 4857 Sayılı İş Kanunu’na tabi olarak en az 5 kişi çalıştıran işveren, çalıştırdığı işçilere o ay içinde yapacağı her türlü ödemenin, yasal kesintiler düşüldükten sonra kalan net tutarını, bankalar aracılığıyla ödemekle yükümlüdür. İş yerinin bulunduğu mahalde banka şubesi bulunmaması ya da çalışanlara banka aracılığıyla ödeme yapma olanağı olmaması halinde ödemeler PTT şubeleri aracılığıyla da yapılabilir.
Senetle, bonoyla, kuponla, altınla, gümüşle ücret ödemesi yapılamaz. Ödemenin esas olarak Türk Lirası ile yapılması gerekir. Sözleşmede ücret yabancı para cinsinden belirlenmişse ödeme günündeki rayice göre Türk Lirası ile de ödeme yapılabilir.
20 GÜNLÜK SÜREYE DİKKAT
Ücret, çalışmanın sonunda en geç ayda bir ödenir. İş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesiyle ödeme süresi bir haftaya kadar indirilebilir.
Normal durumda işçi çalışmaktan kaçınırsa, görevini yapmazsa işveren işten çıkartabilir. Ama, ücreti yirmi gün içinde mücbir bir sebep dışında ödenmeyen işçi, ücreti ödeninceye kadar çalışmaktan kaçınabilir. Örneğin, ücreti her ayın son günü yatırılan işçi, zorunlu bir neden olmaksızın izleyen ayın 20’sine kadar ücreti ödenmezse çalışmayabilir. Ücreti ödenmeyen işçilerin topluca çalışmaması, grev olarak nitelendirilmez. Ücreti ödenmeyen işçi çalışmaktan kaçındığı gerekçesiyle işten çıkartılamaz, yerine yeni işçi alınamaz, işi başkasına yaptırılamaz.
ÜCRET ÖDENMEDİĞİ MÜDDETÇE HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE İŞLEMEZ
İş Kanunu, bazı durumlarda işçi ve işverene derhal fesih hakkı tanır. Bu durumda tarafların fesih hakkını 6 iş günü içinde kullanması gerekir. Bu, hak düşürücü süredir. Haklı fesih süresi de denilir.
Ücretin ödenmemesi de işçiye iş akdini fesih hakkı verir. Her ne kadar haklı feshin 6 iş günü içinde yapılması gerekir ise de işçinin ücreti ödenmediği müddetçe 6 iş günlük haklı fesih süresi işlemez.
ÜCRETİN TAM ÖDENMESİ GEREKİR
İşçi, ücretinin bir kısmı ödenmese bile haklı fesih yapabilir. Yargıtay, ücreti geniş anlamda değerlendiriyor. İkramiye, prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil gibi alacakların ödenmemesi de işçiye haklı fesih imkanı verir.
HAKLI FESİH YAPAN İŞÇİ KIDEM TAZMİNATINI ALIR
İşçinin iş akdini haklı nedenle feshetmesi, kıdem tazminatını alma hakkı sağlar. Ücretsiz izin uygulamaları dolayısıyla aylardır sadece aylık 1168 TL nakdi ücret desteği ile geçinmeye çalışan işçiler, ücretsiz izni haklı fesih sebebi yapamıyorlar ama ücretleri eksik ödenmişse, çalıştıkları dönemden ödenmeyen ücret alacakları kalmışsa bunu haklı fesih sebebi yaptıklarında kıdem tazminatlarını alabilirler.
ÜCRET ALACAĞINI KAYDA GEÇİRİN
Kural olarak iş akdinin yazılı feshedilmesi gerekir. Fesih gerekçelerinin de açıkça belirtilmesinde yarar var.
İşçi, ücreti ödenmediği için işi bıraktığında iş akdini “eylemli fesih” yaptığı kabul edilir. Ancak, ücret alacağı olduğunun mutlaka kayda geçirilmesi gerekir.
Yargıtay, (22. H.D. Esas No:2016/19057, Karar No: 2019/17490) işverene “Çalışmakta olduğum firmanızdan kendi isteğimle istifa ediyorum” şeklinde elektronik posta yollayarak işten ayrılan işçinin, bu mesajdan dört ay sonra noterden ücret alacaklarını talep etmesi üzerine, ücret alacağı bulunan işçinin haklı fesih yaptığının kabul edilerek kıdem tazminatının ödenmesi gerektiğine hükmetti.
ÜCRETİN ÖDENDİĞİ TANIKLA KANITLANAMAZ
Ücretin ödendiğinin ispatı işverene aittir. Yukarıda anlattığımız gibi en az 5 kişinin çalıştığı iş yerlerinde ödemenin doğrudan işçinin banka hesabına yatırılması gerekir. Beş kişiden az işçi çalıştırılan iş yerlerinde işçinin imzasını taşıyan ödeme belgesi yeterli kabul ediliyor. Ancak, işverenin ücreti ödediğini tanıkla ispatlaması mümkün değil. Yargıtay, ücretin ödendiğinin tanıkla kanıtlanmasını geçersiz kabul ediyor.
TAŞERON İŞÇİNİN ÜCRETİNDEN ASIL İŞVEREN DE SORUMLU
İşverenin, alt işverene bağlı işçilerin ücretlerinin ödenip ödenmediğini işçilerin başvurusu üzerine veya resen kontrol etmesi gerekir. Taşeron işçilerin ücretleri ödenmemişse asıl işveren taşeronun hak edişlerinden keserek işçilerin banka hesabına yatırmakla yükümlüdür.
(Kaynak: Ahmet Kıvanç / Haber Türk | 17.08.2020)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.