Değerli okurlar; yaz aylarında işyerlerinde en çok konuşulan konulardan biridir yıllık izinler. Kim kaç gün hak ediyor, tatil günleri izinden sayılıyor mu, izinleri tek seferde mi kullanmak zorunda, yoksa istediği kadar bölünebilinir mi izin süreleri? Yıllık izin vermek istemeyen işverenler için nereye şikâyet edilir vb. konuda aklınızı kurcalayan soruların cevabını bu yazımda bulabilirsiniz.
4857 sayılı İş Kanun’un 53’üncü maddesine göre;
“İşyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verilir. İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi;
a) 1 yıldan 5 yıla kadar (5 yıl dâhil) olanlara 14 günden,
b) 5 yıldan fazla 15 yıldan az olanlara 20 günden,
c) 15 yıl (dâhil) ve daha fazla olanlara 26 günden az olamaz…”
Yeraltı işlerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izin süreleri dörder gün arttırılarak uygulanır. Ancak on sekiz ve daha küçük yaştaki işçilerle elli ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az olamaz. İzin süreleri iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile artırılabilir.
Yıllık ücretli izin günlerinin hesabında izin süresine rastlayan ulusal bayram, hafta tatili ve genel tatil günleri izin süresinden sayılmaz. Hatta iznini iş yerinin kurulu bulunduğu yerden başka bir yerde geçirecek olanlara istemeleri halinde ve bu hususu belgelemeleri koşulu ile gidiş ve dönüşlerinde yolda geçecek süreleri karşılamak üzere işveren toplam dört güne kadar ücretsiz izin verilmelidir.
İş sözleşmesinin, herhangi bir nedenle sona ermesi halinde işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücreti, sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden kendisine veya işçinin ölümü halinde geride kalan hak sahiplerine ödenir. Bu ücrete ilişkin zaman aşımı iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren başlar ve beş yıldır. İşçi işten ayrıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde dava açarsa kaç yıllık olursa olsun kullanmadığı bütün izin sürelerinin ücretlerini alabilir. Kısacası herhangi bir nedenle yıl içinde kullanılmayan izinlerin yanması söz konusu olmayıp, izleyen yıllarda kullanılması ve para karşılığı olarak alınması mümkündür.
Yıllık ücretli izin süresine rastlayan hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ayrıca ödenir. İşçi izinde başka yerde çalışamaz. Yıllık ücretli iznini kullanmakta olan işçinin izin süresi içinde ücret karşılığı bir işte çalıştığı anlaşılırsa, bu izin süresi içinde kendisine ödenen ücret işveren tarafından geri alınabilir. İşveren, yıllık ücretli iznini kullanan her işçiye, yıllık izin dönemine ilişkin ücretini ilgili işçinin izine başlamasından önce peşin olarak ödemek veya avans olarak vermek zorundadır.
6704 sayılı Torba Yasa ile 4857 sayılı İş Kanunu’nun 56’ncı maddesinde değişiklik yapılmış ve izin sürelerinin, tarafların anlaşması ile bir bölümü 10 (on) günden aşağı olmamak üzere bölümler halinde kullanılabileceği belirtilmiştir. Önceki düzenlemede ise söz konusu izin sürelerinin yine tarafların anlaşması ile bir bölümü 10 günden az olmamak kaydıyla en çok üçe bölünebileceği düzenlenmişti. Böylelikle yıllık izinlerin kullanılması konusunda bir esneklik getirilmiştir.
Değişen kanun maddesi ile yıllık izinlerin bölümler halinde kullanılmasının önü açılmıştır. Yasal dayanağı ise 26.04.2016 tarihli resmi gazete yayınlanmış olan 6704 sayılı kanunun 16. maddesidir değişen kanun metni tam olarak şu şekildedir.
22.5.2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 56 ncı maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
“Ancak, 53 üncü maddede öngörülen izin süreleri, tarafların anlaşması ile bir bölümü on günden aşağı olmamak üzere bölümler hâlinde kullanılabilir.”
Konuyu özetlersek 26.04.2016 tarihinden itibaren yıllık izin sürelerinin biri en az 10 gün kullanılmak zorunda bu süre ister en son kalan 10 günlük izin süresi olur ister ilk başta kullanılacak izin süresi olabilir geriye kalan süreleri işçi 1 er gün veya 2 şer gün gibi bölümler halinde kullanabilecektir.
İzin hakkı gerek ulusal gerekse uluslararası mevzuatta en temel haklardan birisi sayılmıştır. Dolayısıyla işverenler bu haktan kısıtlamaya gidemez. İşçi bir ay önce işverene izin talebini yazılı olarak iletmelidir. İşveren bu talebe olumlu cevap vermez veya bir kısıtlama söz konusu olursa, işyeri sendikal faaliyet kapsamındaysa sendika temsilcisiyle ve varsa işyeri izin kuruluyla temasa geçmek gerekir. Bunlar da yoksa veya sonuç alınamamışsa, Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü’ne şikâyet hakkı kullanılabilir.
(Kaynak: Mustafa İşcan / Milli Gazetesi | 29.07.2020)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.