Yılan hikayesine dönen ve temcit pilavı gibi gündeme getirilen “Kıdem Tazminatı Fonu” geçtiğimiz hafta başından itibaren yine gündemde.
Her gündeme geldiğinde çalışanlar, mevcut çalışma sürelerine ilişkin kıdem tazminatlarının ne olacağını, fona devredilip devredilmeyeceğini merak ediyor.
Bu bağlamda, emekliliği geldiği halde çalışmaya devam eden, kıdem tazminatının fona devredileceği endişesiyle “Emekli olayım mı” diye soruyor.
8 Eylül 1999 tarihinden önce sigortalı olup, 15 yıl sigortalılık süresi ve 3600 prim gününü tamamlayanlar, “SGK'dan kıdem tazminatı yazısını alıp işten ayrılayım mı” diyor. Henüz 3600 prim gününü tamamlayamamış olan “3600 prim günümü tamamladığımda kıdem tazminatı alarak işten ayrılabilecek miyim” diye soruyor.
8 Eylül 1999-30 Nisan 2008 tarihleri arasında sigortalı olanlardan, 7000 prim gününü tamamlamış olanlar “Kıdem tazminatımız fona devredilir mi, işten ayrılıp birikmiş kıdem tazminatımızı alalım mı” diye soruyor. Henüz 7000 prim gününü tamamlamamış olan ya da 4500 prim günü olup, 25 yıllık sigortalılık süresini doldurmamış olanlar, 7000 prim gününü tamamladıklarında, 4500 prim günü olanlar 25 yıllık sigortalılık sürelerini tamamladıklarında kıdem tazminatlarını alarak işten ayrılıp ayrılamayacaklarını merak ediyorlar.
Bekar kızlarımız, kadınlarımız da evlendiklerinde kıdem tazminatlarını alıp alamayacaklarını merak ediyor.
★★★
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk yaptığı açıklamada, “Hazine ve Maliye Bakanlığı ile bir çalışma yürüttüklerini, masada birden çok modelin olduğunu, öngörülen modellerle ilgili tarafların görüş ve önerilerinin alındığını”, kazanılmış haklar konusunda da “kazanılmış hakların kesinlikle korunacağını” söylüyor.
21 yıldır her gündeme geldiğinde, fonun yapısı, işleyişi ve kıdem tazminatına erişim şartlarına ilişkin değişik söylemler ve öneriler söz konusu oldu. Ancak mevcut kazanılmış haklara ilişkin söylem hiç değişmedi.
Ne şekilde korunacağı net olarak ifade edilmese de hep “kazanılmış hakların korunacağı” söylendi. Bunun aksi de mümkün gözükmüyor zaten.
★★★
Tüm karşı çıkmalara rağmen, kıdem tazminatı fonuna ilişkin yasal düzenlemenin yapıldığı varsayımıyla olaya bakarsak, fonun kurulacağı tarihten önceki çalışma sürelerine ilişkin “kazanılmış hakların ortadan kaldırılması” diye bir şey söz konusu dahi olamaz.
İşverenden de “birikmiş kıdem tazminatı tutarlarının fona yatırılması” istenemez.
Bu durumda, kıdem tazminatı fonu ancak fonun kuruduğu tarihten sonraki çalışma süreleri için geçerli olabilecektir. Fonun devreye gireceği tarihe kadarki çalışma süresine ilişkin kıdem tazminatında ise mevcut hükümler uygulanacaktır.
Diğer bir deyişle, fonun yürürlüğe gireceği tarihe kadar olan çalışma dönemine ilişkin kıdem tazminatına, iş sözleşmesinin mevcut kıdem tazminatına hak kazanma şartlarına uygun olarak sona ermiş olması halinde hak kazanılacaktır.
Bu bağamda, kıdem tazminatı fonunun yürürlüğe gireceği tarihe kadar olan çalışma süresine ilişkin olarak;
– Emeklilik için gereken yaş dışındaki şartların sağlanması halinde SGK'dan alınacak yazıya istinaden işten ayrılma,
– Emeklilik veya askerlik nedeniyle işten ayrılma,
– Çalışan kadının evlilik nedeniyle işten ayrılması,
– Çalışanın haklı nedenle işten çıkması,
– Çalışanın, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri nedenler dışında bir nedenle işten çıkarılması,
durumlarında, fonun yürürlüğe gireceği tarihe kadarki çalışma süresi için, son ücret esas alınarak 30 günlük ücret üzerinden hesaplanacak kıdem tazminatının ödenmesi gerekecek.
(Kaynak: Sezgin Özcan / Sözcü Gazetesi | 15.06.2020)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.