KOVİD-19’ Salgınının Ekonomik ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 7244 sayılı Kanun TBMM’de 16 Nisan’da kabul edildi. Aynı gün Cumhurbaşkanı tarafından imzalandı ve aynı gece Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Ham hum şaralop! Yasa jet hızı ile yürürlükte… Çıkmaya çıktı da sadece gözle görülen işten çıkarma ile ilgili işverenlerin yükünü tamamen ortadan kaldırdı! Bir sefalet ücreti yükümlülüğünü de Devlete yükledi. Ve selam…
Yasa Hazine’nin belediyelerin, bazı kamu alacaklarının beyan ve ödemelerini, dernek, oda, borsa, kooperatif, şirketlerin genel kurul toplantılarının erteliyor. Seyahat acentaları ile ilgili düzenlemeler yapıyor. Elektrik, su ve doğal gaz borçlarını silmiyor sadece bunların ödenmemesi halinde kesilmemelerini öngörüyor. Şirketlerin kar dağıtımını kısıtlıyor. Stokçulara, karaborsacılara cezalar öngörüyor.
Yasanın en önemli bölümü ise işverenlerin ve Devletin yani İŞKUR’un sorununu çözüyor. Şöyle ki; İşsizlik Sigortası Kanunu’na göre işçilere İŞKUR İşsizlik Fonu’ndan kısa çalışma ücreti ödeyecek.
Kanuna göre; işveren tarafından ücretsiz izne ayrılan ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayan işçiler ile işten çıkarıldığında işsizlik ödeneğine hak kazanamayan işçilere, herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan yaşlılık aylığı almamak kaydıyla ve üç ay süreyle, bu süre içinde ücretsiz izinde bulundukları veya işsiz kaldıkları süre kadar İşsizlik Fondan günlük 39,24, aylık 1.170 Türk Lirası nakdi ücret desteği verilmesi için 4857 sayılı Kanuna geçici 10’ncu maddesinde düzenleme yapılmaktadır.
Bu ne anlama geliyor? İşçiyi işten çıkarma, ama ücret de ödeme, sigorta vergi de ödeme ben Devlet olarak ona aylık 1.170 TL’cik veririm. Çünkü; işsizlik ödeneğinde asgari ücretliye 1.765 TL 80 kuruş, yüksek ücretliye de 4.414 TL 50 kuruş ödemem gerekir. Bunun yerine sadece 1.170 TL’cik öderim. Sen de karlısın ben de. Bu kadar para da neyine yetmiyor işçinin! Bu arada ben de Devlet olarak yani AKP olarak işten çıkarmayı yasakladık havasını atarım.
Kısa çalışma ödeneği ile ilgili gerçekleşmesi gereken olağanüstü koşullar 4447 sayılı Kanunda ayrıntılı olarak açıklandığından ve Kovid-19 da bu kapsamda olduğundan diğerlerini burada tekrarlamayacağım.
Kovid-19 küresel bir salgındır. Kısa çalışma ödeneği ve işveren tarafından ücretsiz izne ayrılan ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayan işçiler ile işten çıkarıldığında işsizlik ödeneğine hak kazanamayan işçiler bu zorlayıcı neden kapsamında olduklarından işsizlik fonunda ödeme almaları gerekmektedir.
İşçinin kısa çalışma ödeneğinden yararlanabilmesi için;
- Genel ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya zorlayıcı sebeplerle işyerindeki çalışma süresinin önemli ölçüde azaldığı veya durduğu koşullarının gerçekleşmiş olması ve;
- İşverenin kısa çalışma talebinin uygun bulunması,
- İşçinin kısa çalışmanın başladığı tarihte, 4447 sayılı Kanunun 50’nci maddesine göre çalışma süreleri ve işsizlik sigortası primi ödeme gün sayısı bakımından işsizlik ödeneğine hak kazanmış olması gerekmektedir.
İşsizlik sigortası kapsamındaki işçiler ile salgınının etkilerini azaltmak amacıyla; “faaliyetine ara veren işyerlerindeki işçilere geçici bir gelir desteği sağlanıp, işverenlerin de maliyetinin azaltılması amacıyla” kısa çalışma ödeneğine erişim şartlarının esnetilmesi öngörülmektedir. Son üç yıl içinde 600 gün prim ödemiş olma şartı 450 güne, kısa çalışmanın başladığı tarihten önceki son 120 gün hizmet akdine tabi olma şartı ise 60 güne indirilmişti.
Bunlara ek olarak; 7244 sayılı Yasa ile; bu koşulları taşımayanlara da yani kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayan işçilerin ücretsiz izinde bulundukları veya işsiz kaldıkları süre kadar günlük 39,24, aylık ise 1.170 Türk Lirası nakdi ücret desteği verilmesi mümkün olacaktır.
İşsizlik Sigortası Kanunu’na göre; sigortalı kişileri çalıştıran işverenin; genel ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya zorlayıcı nedenlerle (mücbir sebepler) işyerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılması veya süreklilik koşulu aranmaksızın işyerinde faaliyetin tamamen veya kısmen en az dört hafta süreyle durdurulması hallerinde, işyerinde üç ayı aşmamak üzere sigortalılara çalışamadıkları dönem için gelir desteği ödenmesi 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’na yapılacaktır.
İşsizlik Sigortası Kanunu’na göre; işverenin başvurusu üzerine Çalışma Müfetişleri tarafından uygunluk tespitinin yapılması gerekmektedir. 4447 sayılı Kanuna eklenen geçici madde ile, kovid-19’un sebep olduğu yoğun başvurulara ilişkin iş ve işlemlerin süratle sonuçlandırılması ve bu sayede kısa çalışmanın etkinliğinin arttırılması amacıyla, sadece kovid-19 nedeniyle yapılan kısa çalışma başvuruları için uygunluk tespitinin tamamlanması beklenmeksizin, işverenlerin beyanı doğrultusunda kısa çalışma ödemeleri yapılacaktır.
İşverenin; genel ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya zorlayıcı sebeplerle işyerindeki çalışma süresinin önemli ölçüde azaldığı veya durduğu yönünde Türkiye İş Kurumu’na (İŞKUR)’ Kısa Çalışma Talep Formu’nu ve Kısa Çalışma Uygulanacak İşçi Listesini tanzim ederek kısa çalışma başvurusunda bulunulabilir.
Bu başvurular iş müfettişlerince yapılacak inceleme sonucu uygun bulunması halinde uygulanmaktadır. Genel olarak başvurunun yapıldığı tarih itibariyle işçi veya işçilerin kısa çalışmanın başladığı tarihte çalışma sürelerini ve prim ödeme gün sayıları şartlarını sağlamış olmaları gerekir.
Ancak yukarıda da belirtildiği üzere; Covid-19 etkisiyle yapılan kısa çalışma başvurularında son 60 gün hizmet akdine tabi olmak kaydıyla son 3 yıl içinde 450 gün prim ödemiş olması kısa çalışma ödeneği uygulamasından yararlanması uygun bulunmuştur. İşveren başvurularına İŞKUR tarafından durumu işçilere bildirilmek üzere yazı ile bildirilir. Durum varsa toplu iş sözleşmesine taraf işçi sendikasına da bildirilir.
İşverenin hatalı bilgi ve belge vermesi nedeniyle yapılan fazla ödemeler, yasal faizi ile birlikte işverenden, işçinin kusurundan kaynaklanan fazla ödemeler ise yasal faizi ile birlikte işçiden tahsil edilir. İşçinin kısa çalışma ödeneği aldığı süre için genel sağlık sigortası primleri ödenecek ama söz konusu dönemde kısa ve uzun vadeli sigorta primleri ödenmeyecektir.
İşverenin, kısa çalışma uygulaması devam ederken, normal faaliyetine başlamaya karar vermesi halinde durumu İŞKUR’un ilgili birimine ve varsa toplu iş sözleşmesi tarafı işçi sendikasına ve işçilere 6 iş günü öncesinde yazılı olarak bildirmesi zorunludur. Bildirimde belirtilen tarih itibariyle kısa çalışma sona erer. Geç bildirimlere ilişkin oluşan yersiz ödemeler yasal faizi ile birlikte işverenden tahsil edilir.
Kısa çalışma ödeneği alanların işe girmesi, yaşlılık aylığı almaya başlaması, herhangi bir sebeple silâh altına alınması, herhangi bir kanundan doğan çalışma ödevi nedeniyle işinden ayrılması hallerinde veya geçici iş göremezlik ödeneğinin başlaması durumunda geçici iş göremezlik ödeneğine konu olan sağlık raporunun başladığı tarih itibariyle kısa çalışma ödeneği kesilir.
Kısa çalışma ödeneği kapsamında olan işveren, işçilerin çalışma sürelerine ilişkin kayıtları tutmak ve istenilmesi halinde ibraz etmek zorundadır.
(Kaynak: Gerçek Gündem | 28.04.2020)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.