BASINDAN YAZILAR
Sadettin ORHAN - Reformu doğru okumak, doğru anlamak gerekiyor! - MuhasebeTR

Sadettin ORHAN - Reformu doğru okumak, doğru anlamak gerekiyor!

1 Ekim’den sonra emekli maaşım düşecek (mi)?

Şuan itibariyle SSK’dan veya Bağ-Kur’dan emekliliğe hak kazanmış ancak halen çalışmaya devam eden okurlarımızdan çok sayıda soru alıyoruz. Sorular; 1 Ekim’den sonra emekli olursak aylığımız düşecek mi, hemen şimdi emekli olalım mı, 65 yaştan etkilenir miyiz?

Bu yazımızda, bu durumda olan yüz binlerce vatandaşımızın tereddütlerini gidermeye çalışacağız.

Kamuoyunda sanki 1 Ekim’den sonra emekli olacakların aylıkları birden düşecekmiş gibi bir yanlış anlama mevcut. Evet, sosyal güvenlik reformu gerek aylık bağlama oranı gerekse aylığın artırılmasında kullanılan rakamlarda düşüş getirmektedir. Ancak bu düşüşten tam olarak etkilenecek olanlar, 1 Ekim’den sonra ilk defa sigortalı olup da 2040’lı yıllarda emekli olacaklardır.

Paniğe gerek yok!

Bir kimse SSK’dan ya da Bağ-Kur’dan hangi şekilde olursa olsun emekliliğe hak kazandıysa ister bugün, isterse 1 Ekim’de emekli olsun aylığı aynı olacaktır. Zira aylık bağlama oranı her iki durumda da aynıdır. 1 Ekim’den sonra çalışacağı her fazla gün için de aylık düşmek yerine artacaktır. Buna ilaveten, şuan 9000 günden sonraki her yıl için aylık bağlama oranı %1,5’tur. Reform yasası ile bu %2’ye çıkmaktadır.  Dolayısıyla 9000 günü geçenler 1 Ekim’den sonra daha karlı çıkacaktır. Peki yeni sigortalılar için aylık bağlama oranının düşmesi ya da 65 yaş uygulaması ne anlama geliyor?

Reformu doğru okumak, doğru anlamak gerekiyor!

Sosyal güvenlik reformunda eleştirilebilecek noktalar bulunmakla birlikte, kabul etmeliyiz ki reform yasası ile Türkiye’de ilk defa gelecek 50 yıl göz önünde bulundurularak bir yasa hazırlanmıştır. Siz 50 yıl sonra uygulanacak hükmü şimdiki koşullara göre değerlendirirseniz, yakın gözlüğü ile uzağa bakmış olur ve sadece bulanıklık görürsünüz. Örneğin, sık tekrarlanan bir konuya yakından bakalım. Yasa ile taban aylık asgari ücretin %35’ine düşürülmektedir. Bugünkü hesaba göre bu tutar 213 YTL’dir. Ancak bu oran tam olarak 2040’lı yıllarda uygulanacaktır. O yıllarda Türkiye’de kişi başı milli gelirinin o dönemin Avrupa ortalamasında yani 35-40 bin dolar olması, asgari ücretin de 3000 dolar civarında olması beklenmekte. Buna göre en düşük emekli aylığı da 213 değil 1260 YTL olmaktadır.

65 Yaş korkusu yersiz!

Halkımızda endişeye sebep olan bir diğer konu da emeklilik yaşının 65’e çıkması. Emeklilik yaşı reform yasası ile 2036’dan başlayıp kademeli olarak artarak 2048’de 65’e çıkacak. Ancak emeklilik yaşının 65’e çıktığı 2050’lerin Türkiye’sinde;

·         Ortalama insan ömrünün 75 yaşı aşması,

·         Tarımda çalışan nüfusun ülke nüfusuna oranının %5’e düşmesi,

·         İmalat-ağır sanayide çalışan oranının %5’e düşmesi,

·         Kişi başı gelirin 35-40 bin dolara ulaşması bekleniyor.

2008’in Türkiye’sinde 45 yaşında emekli olan işçi, memur, esnaf evinde oturamıyor ve 65-70 yaşına kadar çalışmak zorunda kalıyorsa siz isterseniz emeklilik yaşını 35’e düşürün. “Mezarda emekliliğe hayır” sloganı kulağa hoş geliyor ama şuan mezara kadar çalışan insanımızın derdine çare olmuyor.

Sosyal güvenlik reformu, Türkiye’nin gelecek yıllarda ortalama yıllık %5-7 büyümesi ve dünyada ilk 10 ekonomi içerisine girmesi hedefi esas alınmak suretiyle hazırlanmıştır. Dua edelim bu hedef gerçekleşsin ve insanımız emekliliğini çalışarak değil, elinde kamerası ile dünya turunda geçirsin.

(Kaynak: Bugün Gazetesi | 04.06.2008)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM