Korana virüsü her anlamda dünyayı hazırlıksız yakaladı ve etkisi altına aldı. Hepimizin öncelikli hedefi sağlık olmalı ve tüm imkanlar seferber edilerek virüs kontrol altına alınmalıdır.
Yeryüzünde bugüne kadar görülmemiş olan bir sağlık problemini yaşıyoruz. Ancak sorun sadece sağlık sorunu değil. Tüm yaşamımızı etkileyen virüs genel anlamda ekonomi adını verdiğimiz, üretimimizi, çalışmamızı, ticaretimizi ve hayatımızın tüm alanlarını etkiledi.
İçinde bulunduğumuz olağanüstü koşullarda uygulanmak üzere ülkemizde ve dünyanın pek çok ülkesinde ekonomik paketler açıklanıyor. Bu paketlerin amacı çalışanların ve işletmelerin alacağı tahribatı en aza indirmek.
IMF 2020 yılında COVID-19 salgını nedeniyle küresel bazda resesyonun 2008-2009 finans krizindeki kadar derin olabileceğini açıkladı. Bazı değerlendirmeler ekonomik buhran senaryolarına kadar uzuyor.
Türkiye COVID-19 salgınının etkilerini azaltmak için toplamda 100 milyar liralık bir kaynak setini devreye aldı. ABD’de 2.2 trilyon dolar tutarındaki teşvik paketini uygulamaya koydu. Bir çok ülke ekonomik gücü oranında çalışanları ve işletmeleri destekleme kararı aldı.
Pandemi, önümüzdeki yıllarda toplumlarımıza yük olacak büyük bir ekonomik kriz başlattı. Maalesef pandeminin halk sağlığında yaratacağı tahribat gibi ekonomide yaratacağı tahribatı tahmin bile edemiyoruz. Küresel ekonomide çarklar durma noktasına geldi. Ticaretin durması, üretimin durması gelecekte önümüze telafisi güç sorunları çıkaracak.
Korona virüsü dünyamızı bugüne kadar görülmemiş halk sağlığı sorunu ile karşı karşıya bıraktı ancak pandemi küresel ekonomiyi görünen o ki bir krize sürükledi. Krizin boyutlarını şimdiden kestirmek mümkün değil salgının seyri krizin boyutlarını belirleyecek gibi gözüküyor.
OECD krizle mücadele için hükümetlere yaptığı öneride: Bedava virüs testi, doktorlar ve hemşireler için daha iyi ekipmanlar, serbest çalışanlar ve diğer çalışanlara nakit transferi, şirketler için vergi ödemelerine ara verilmesi önerilerine yer verdi.
Çalışanlar için nakit transferi ve şirketler için vergi ödemelerine ara verilmesi mutlak bir zorunluluk olarak gözüküyor. Ülkemizde bu kapsamda alınan vergisel düzenlemelerin kapsamını genişletmek durumunda kalabiliriz.
Görünen o ki bu kriz diğer krizler gibi yine yoksulları vuracak. Güçlü sosyal devlet refleksleri gösteren ülkeler koruma şemsiyeleri ile hasarı azaltabilir. Sosyal güvenlik şemsiyesinden mahrum kalmak toplumun büyük kesiminde güvensizlik duygusunu beraberinde getirir. Güvensizlik ve çözümsüzlük kaos ve kargaşanın tetikleyicisi olur. Bu yüzden sağlık mücadelesinin yanı sıra çalışanları koruyarak, işletmeler için tüm vergi ödemelerine ara vermeliyiz. Kıt kaynaklarımızı bugünlerde hiçbir önceliği olmayan Kanal İstanbul gibi yatırımlara değil insanlarımızın sağlıklarına ve ihtiyaçlarına ayırmalıyız. Umutlarımızı korumalıyız.
(Kaynak: Dünya Gazetesi | 31.03.2020)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.