Türkiye, yeni tip koronavirüsüe karşı geniş kapsamlı önlemleri devreye soktu. İlköğretim ve ortaöğretimdeki öğrenciler iki hafta süreyle okula gitmeyecekler. Okul öncesi çocuklar, ikinci bir açıklamaya kadar kapalı olacağı için kreş, gündüz bakımevi ve çocuk kulüplerine gönderilemeyecekler. Her ikisi de çalışan ve çocuklarını bırakacak yakını bulunmayan anne babalar, çocuklarına bakmak için çare arayışına girdi. Kamuda çalışan anne babaların çocuklarına bakmak amacıyla izinli sayılmaları için bir kararname yayımlanması bekleniyor. Özel sektör çalışanları ise çözüm bulmaya çalışıyor.
Diğer taraftan, bazı işyerleri ücretsiz izin kararları almaya başladı. Birçok ülkede uygulanan evden çalışmanın da gündeme gelmesi bekleniyor. İşte merak edilen sorular ve cevapları:
İŞÇİ ÜCRETSİZ İZNE AYRILABİLİR Mİ?
Çocuğuna evde bakmak zorunda kalan işçinin ücretsiz izin kullanabilmesi için işverenin kabul etmesi gerekir. Normalde işçinin ücretsiz izin alabileceği süreler kanunda sınırlanmıştır. Örneğin, doğum yapan kadın işçiler, 16 haftalık analık izninin bitiminden itibaren çocuğuna bakmak üzere 6 aya kadar ücretsiz izin kullanabilirler. Yıllık iznini çalıştığı yerden başka bir yerde geçirecek olan işçi gidiş ve dönüşlerde yolda geçecek süreleri karşılamak üzere toplam 4 güne kadar ücretsiz izin alabilir. Bunun dışında ücretsiz izin, ancak işverenin kabul etmesi halinde verilebilir.
İŞÇİ ÇOCUĞUNA BAKMAK İÇİN MAZERET İZNİ KULLANABİLİR Mİ?
Kanuna göre mazeret izni işçinin evlenmesi, anne veya babası, eşi, kardeşi ya da çocuklarının ölümü gibi hallerde verilir. Süresi 3 gün ile sınırlıdır. Bunun dışındaki mazeret izinleri ancak işverenin inisiyatifine bağlı olarak verilebilir.
İŞVEREN ÜCRETSİZ İZNE ÇIKARTABİLİR Mİ?
Ücretsiz izinle ilgili İş Kanunu’nda bir düzenleme bulunmamakla birlikte çok yaygın bir şekilde uygulanıyor. Bunun kuralları daha çok Yargıtay kararlarıyla şekillenmiş bulunuyor. İşveren, bireysel veya toplu iş sözleşmesinde hüküm yoksa, işçinin rızasını almadan ücretsiz izne çıkartamaz. İşçileri tek taraflı olarak ücretsiz izne çıkarma hakkı bulunmuyor. Ancak, tarafların anlaşması ile belli bir süreyle sınırlı olmak üzere ücretsiz izin söz konusu olabilir. Bu dönemde işveren hiçbir ücret ödemez, sigorta primi yatırmaz. İş sözleşmesi askıya alınır.
Buna karşılık işveren 1 Nisan’dan 31 Ekim tarihine kadar olan dönemde işçilerin tümünü veya bir kısmını kapsayacak şekilde toplu izin uygulayabilir.
İŞVEREN FAALİYETE ARA VERİRSE İŞSİZLİK FONU’NDAN PARA ALINABİLİR Mİ?
İşveren, genel ekonomik kriz, sektörel veya bölgesel kriz ya da zorlayıcı sebeplerle haftalık çalışma sürelerini geçici olarak en az üçte bir oranında azaltmak zorunda kalırsa, ya da işyerinde faaliyeti tamamen veya kısmen en az dört hafta süreyle durdurursa işçilere İşsizlik Sigortası Fonu’ndan üç ay süreyle kısa çalışma ödeneği verilir. Zorlayıcı sebepler arasında deprem, salgın hastalık, seferberlik gibi durumlar yer almaktadır. Kısa çalışma ödeneğinden yararlanabilmek için işçinin işsizlik maaşı almaya hak kazanması gerekir. Yani son üç yılda en az 600 gün süreyle işsizlik sigortası primi ödenmiş olması gerekir.
Kısa çalışma ödeneği, son 12 aylık prime esas kazançlar dikkate alınarak hesaplanan ortalama brüt kazancın yüzde 60’ı oranındadır. Azami ödeme tutarı, asgari ücretin yüzde 150’sini aşamaz. Buna göre, 12 aylık ücret ortalaması 2.943 TL olan işçi 1.752 TL; 4000 TL olan işçi 2.381 TL; 8000 TL olan işçi de 4.380 TL kısa çalışma ödeneği alır. Üç aylık kısa çalışma ödeneği süresi, Cumhurbaşkanı kararı ile 6 aya kadar çıkartılabilir.
EVDEN ÇALIŞMADA ÜCRET ÖDENECEK Mİ?
Mevzuatımızda yer alan “uzaktan çalışma” farklı bir iş ilişkisi türüdür. Bu, devamlı olarak uzaktan veya evden çalışmaya ilişkin bir düzenlemedir. Koronavirüs dolayısıyla işveren evden çalışmayı gündeme getirirse ücret ödemesi gerekir.
EVDEN ÇALIŞIRKEN YAŞANAN KAZA İŞ KAZASI SAYILIR MI?
Normal iş yerinde yaşanan her türlü kaza iş kazası olarak kabul edilir. Dinlenme saatinde işyerinin bahçesinde basketbol oynarken işçinin ayağını kırması dahi iş kazası sayılır.
İşverenin evden çalışma kararı alması halinde, ev de bir anlamda işyeri olarak kabul edilir ve çalışma saatleri içindeki kaza iş kazası sayılır. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK),iş kazasına bağlı olarak sakatlanan kişiye sürekli iş göremezlik geliri, ölümü halinde de yakınlarına ölüm geliri bağlar. Ancak, bir kazanın hangi durumda iş kazası sayılacağı hususu çoğu zaman anlaşmazlık konusu olur ve yıllar süren yargılama sonucu karara bağlanır
Belirsizliğin giderilmesi için işverenin işçilere bu konuda eğitim vermesi, evden çalışmayı kurallara bağlaması gerekir.
EVDEN ÇALIŞIRKEN KAZA GEÇİREN NE YAPMALI?
Evden çalışırken kaza geçirenler, bu durumu derhal işverene bildirmeli. İşverenin de 3 işgünü içinde kazayı Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirmesi gerekir. İşçinin kaza sırasında bilincini kaybetmesi gibi durumlarda ise işverenin, öğrendiği andan itibaren 3 işgünü içinde kazayı bildirme yükümlülüğü bulunuyor.
RAPORLU DÖNEMDE ÜCRET ÖDENECEK Mİ?
Yurt dışından dönenler, tedbir amacıyla 14 gün evde kendini izole edecek. Bu amaçla sağlık kuruluşlarından rapor alınacak. Raporlu dönemde işverenin ücret ödeme yükümlülüğü bulunmuyor. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK),raporun 3. gününden itibaren ayakta tedavilerde prime esas kazancın 3’te 2’si oranında, hastanedeki tedavilerde yarısı oranında iş göremezlik ödeneği verir.
İŞÇİ HASTALIĞI BİLDİRMEK ZORUNDA MI?
Virüs bulaştığı tespit edilen veya hastalık belirtileri gösteren işçinin, işverenin gerekli önlemleri alabilmesi için bu durumu derhal işverene bildirme zorunluluğu bulunuyor. İşveren, virüs bulaşan işçiyi işyerine sokmama hakkına sahiptir.
(Kaynak: Haber Türk | 16.03.2020)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.