Sigortasız çalıştırılanların hizmet tespiti davasını beş yıl içinde açması gerekiyor. Sigortası sonradan yapılan kişilerin, sigortasız çalıştırıldıkları dönem için açacakları davada 5 yıllık hak düşürücü süre, işten ayrıldıkları tarihte başlar. Aynı iş yerinde birden fazla çıkış ve giriş yapan kişilerin dava açma süresi ise işten ilk ayrıldıkları tarihte başlar. Habertürk’ten Ahmet Kıvanç, sigortasız çalıştırılan kişilerin dava açmalarında hak düşürücü süreyle ilgili ayrıntıları yazdı
Sigortasız işçi çalıştırmak hem ülkenin hem de işçilerin en önemli sorunlarından birini oluşturuyor. Kayıt dışı çalışma dolayısıyla Sosyal Güvenlik Kurumu ( SGK) prim kaybediyor, devlet açısından vergi kaçağı oluşuyor ve emeği ile geçinen kişiler hem çalışma yaşamlarında hem de emekliliklerinde hak kaybına uğruyor. Sigortasız çalışılan sürelerle ilgili davaların ne zaman açılacağı konusunda tereddütler yaşanıyor. Yargıtay, sigortalı hizmetlerin tespitine dair davaların kamu düzeniyle ilgili olduğundan hareketle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi konusunda hassasiyet gösteriyor.
Sigortasız çalıştırılan kişiler veya sigorta primleri SGK’ya eksik yatırılanlar, hizmet tespit davası açarak haklarını arayabiliyor. Hizmet tespit davalarının, 5 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerekiyor. Beş yıl içinde dava açmayanlar, hakkını kaybediyor.
Beş yıllık hak düşürücü sürenin ne zaman başlayacağı, özel durumlara göre değişiyor.
Sigortasız çalıştırılan bir kişinin sonradan sigortasının yapılması halinde, 5 yıllık hak düşürücü sürenin ne zaman başlayacağı hususunda anahtar kelime “kesintisiz” çalışmadır. İşçi işten bir kez ayrıldığında 5 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlıyor. Bu kişi beş yıl içinde tekrar aynı yerde işe başladığında 5 yıllık hak düşürücü süre durmuyor.
Beş yıldan daha eski tarihler için sigortalı hizmet tescil davası açabilmenin bir diğer koşulu da her ne kadar prim ödenmemiş olsa bile işverenin o işçiyle ilgili bazı belgeleri SGK’ya vermiş olmasıdır. Örneğin işe giriş bildirgesi, aylık sigorta primleri bildirgesi, dört aylık sigorta primleri bordrosu, sigortalı hesap fişi gibi belgelerden birini SGK’ya vermiş ise 5 yıllık hak düşürücü süre işlemiyor. Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için örneklerle anlatmakta yarar bulunuyor.
Örnek 1: A iş yerinde 3 yıl sigortasız çalıştırıldıktan sonra işten çıkartılan kişi için 5 yıllık hak düşürücü süre, işten ayrıldığı tarihte başlar.
Örnek 2: B iş yerinde primleri eksik yatırılan kişi, işten ayrıldığı tarihten itibaren 5 yıl içinde dava açmalıdır.
Örnek 3: C iş yerinde 3 yıl sigortasız çalıştırıldıktan sonra sigortası yaptırılarak 10 yıl daha çalıştırılan işçi, 2 Mart 2020 tarihinde işten çıkmışsa, 2025 yılının sonuna kadar sigortasız çalıştırıldığı dönem için dava açabilir.
Örnek 4: D iş yerinde 2002-2005 yılları arasında 3 yıl sigortasız çalıştırıldıktan sonra kadrosu yapılan ve bu şekilde 10 yıl çalışan kişi, 2015 yılında işten çıkıp iki yıl sonra 2017’de tekrar aynı yerde işe başlayıp 2019 yılında da işten ayrılmış ise bu kişi için 5 yıllık hak düşürücü süre, 2015 yılında işten ilk ayrıldığı tarihte başlar. Bu kişinin 2020 yılı sonuna kadar dava açması gerekir.
KESİNTİSİZ ÇALIŞMANIN BİTTİĞİ YILIN SONU BAŞLANGIÇ KABUL EDİLİR
Yargıtay, yakın tarihli bir kararında SGK’ya bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerektiğine dikkat çekti. Kararda, beş yıllık hak düşürücü sürenin, işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte yer alan belgelerin SGK’ya verilmesi ya da çalışmaların SGK tarafından tespit edilmesi halinde hak düşürücü sürenin geçmiş sayılmayacağı kaydedildi. Sigorta girişinin gerçekte işe giriş tarihinden sonra yapılması durumunda, hak düşürücü sürenin hesaplanmasında, kesintisiz olarak geçen çalışmaların sona erdiği yılın sonunun başlangıç olarak ele alınması gerektiği ifade edildi.
SİGORTASIZ ÇALIŞMA NASIL KANITLANABİLİR?
Hizmet tespit davasını açmakla iş bitmiyor. İddia edilen tarihte çalışıldığını veya ücretin bordroda eksik gösterildiğini de kanıtlayabilmek gerekiyor. Dava açanlar, kendisiyle aynı dönemde iş yerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlarına geçmiş başka işçiler ile komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan işçilerini tanık olarak gösterebilir. İşverenin SGK’ya sunduğu bordrolarda yer alan kişiler arasından tanık bulunması mümkün.
(Kaynak: Haber Türk | 03.03.2020)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.