Hukukumuzda bazı faizler özel olarak düzenlenmiştir. Örneğin apartman aidatları için düzenlenen faiz başlangıçta aylık % 10 larda iken şimdilerde azaltılmıştır. Yine toplu iş sözleşmelerinden doğan alacaklar da yüksek faize tabidir.
Mesai kavramının en farklılaştığı alan belki de oldum olası gazeteciliktir. Gazeteci haber peşinde koşarken geçen zaman asıl işyerinde geçmediğinden belirleme zorlukları yaşanır. İşte değil evde yazarsın, tatil, bayram gittiğin yerden yazarsın, iş hukukuna gelen yeniliklerden esnek çalışma, uzaktan çalışma, evden çalışma uygulamalarının pek çoğu aslında gazetecilik mesleğinde oldum olası vardır. Belki de bu nedenle gazetecinin fazla mesailerinin zamanında ödenmemesi nedeni ile basın iş kanununa her gün için ödenmeyen fazla mesainin % 5 fazlası ile ödeneceği hükmü konulmuştur. Çok ağır bir yaptırıma rağmen pek çok gazetecinin fazla mesai davasında yüksek tutarlarda faiz alacağı çıkmaktadır. Kanun gereği belirlenen bu tutar yıllardır yargı uygulamasında faizin tutarının % 95’inin indirimine gidilmesi şeklinde bir uygulama ile telafi edilmiştir.
6098 sayılı Borçlar Kanunu öncesi kazalarda sakat kalma ve ölüm tazminatlarının asıl tutarlarında indirim yapılarak tazminat verme kuralı 2011 yılından bu yana değiştirilerek (md.55) indirim yapılamayacağı kuralı gelmiştir.
Yıllardı belki de yargı basına hedef olmamak için günlük % 5 faizi ile ödenir kuralını Anayasa Mahkemesine taşımamıştı. Gelinen noktada bu hüküm iptal edilmiştir.
Bazı alacakların faiz gibi eklerinin oranlarının yüksek olması caydırıcı olması ödemenin sağlaması hususudur.
Gelecek düzenlemelerde bazı alacakların ödenmesini sağlayacak kuralların sürdürülmesi yararlı olacaktır. Genel olarak ücretin ve eklerinin yani işçinin zorunlu geçimini sağlayan ödemelerin daha sıkı güvencelere alınması ödeme yapan işverenlerin ödeme tercihlerini etkileyecektir.
KONUYA İLİŞKİN OLMAK ÜZERE 19.11.2019 tarihli Anayasa Mahkemesi açıklaması aynen alınmıştır.
Anayasa Mahkemesi 19/9/2019 tarihinde E.2019/48 numaralı dosyada, 5953 Sayılı Kanun’a tabi gazetecilere fazla çalışma ücretlerini zamanında ödemeyen işverenlerin bu ücretleri geçecek her gün için yüzde beş fazlasıyla ödemesini öngören kuralın Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.
İtiraz Konusu Kural
İtiraz konusu kuralda, gazetecilere fazla çalışma ücretlerinin gününde ödenmemesi durumunda bu ücretlerin her geçen gün için yüzde beş fazlasıyla ödenmesi öngörülmüştür.
Başvuru Gerekçesi
Başvuruda özetle; basın çalışanlarına zamanında ödenmeyen fazla çalışma ücretlerinin günlük yüzde beş fazlasıyla ödenmesinin diğer çalışanlara göre gazetecilere bariz bir ayrıcalık tanıdığı ve bunun kanun önünde eşitlik, hukuk devleti ve hukuki güvenlik ilkelerini zedelediği belirtilerek, kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
Mahkemenin Değerlendirmesi
Gazeteciliğin diğer iş kollarına göre farklı çalışma tarzı ve önemi nedeniyle gazeteciler yönünden farklı bir koruma rejiminin benimsenmesi kanun koyucunun takdirindedir. Toplumu doğru bilgilendirme gibi önemli görevleri bulunan gazetecilerin bu görevi yerine getirirken işverenin etkisinden mümkün olduğu kadar arındırılmaları ve bunun için de ücretlerinin güvence altına alınması gerekmektedir.
Bu bağlamda, görevlerini en iyi şekilde yerine getirebilmeleri için gazetecilerin ücret alacaklarının özel düzenlemelerle teminat altına alınmasının anılan amaca ulaşma yönünde elverişli ve gerekli olmadığı söylenemez. Ancak getirilen sınırlamanın orantılı bir tedbir olup olmadığı da değerlendirilmelidir. Kişilerin iktisadi faaliyetlerini etkileyebilecek düzenlemeler açısından orantılılık ilkesi kamu yararı ile kişinin teşebbüs hürriyetinden yararlanabilmesi arasında makul bir denge kurulmasını gerektirmektedir.
Çok yüksek meblağlara ulaşabilen yüzde beş fazla ödeme kuralı, işverene aşırı bir külfet getirmektedir. Ülkemizde reel enflasyon ve yasal faiz oranları dikkate alındığında söz konusu kuralın orantılı bir sınırlama öngördüğü söylenemez.
Gazetecinin fazla çalışma ücretini korumak ve zamanında ödenmesini sağlamak için kuralla getirilen tedbir işverenin ekonomik varlığını ve geleceğini ağır bir şekilde etkileyebilecektir. Açıklanan nedenlerle kuralla teşebbüs ve çalışma özgürlüğüne getirilen sınırlamanın orantısız olduğu ve bu nedenle kuralın ölçülülük ilkesini ihlal ettiği anlaşılmıştır.
Öte yandan iş sözleşmesi ile işçi statüsünde çalışanların büyük bölümü 4857 sayılı Kanun’a tabi olarak çalışmakla birlikte basın sektöründe çalışan gazetecilerin tabi olduğu 5953 sayılı Kanun gibi özel iş kanunları da bulunmaktadır.
Bu itibarla fazla çalışma ücretlerinin zamanında ödenmemesi durumu bakımından, farklı kanun hükümlerine tabi olmakla birlikte iş sözleşmesiyle işçi statüsünde çalışan kişilerin karşılaştırma yapılmaya müsait olacak şekilde benzer durumda oldukları açıktır. Buna karşın, basın sektöründe çalışan gazetecilere fazla çalışma ücreti alacaklarının zamanında ödenmemesi durumunda günlük yüzde beş oranında fazla bir ödemenin düzenlendiği, bu yolla çalışan gazeteciler ile diğer kanunlara tabi çalışan işçiler arasında bir farklılık yaratıldığı anlaşılmaktadır.
Eşitlik ilkesinin gereği olarak benzer durumda olanlar arasından bir kısmı lehine getirilen farklı düzenlemenin bir ayrıcalık tanınması niteliğinde olmaması için nesnel ve makul bir temele dayanması ve ölçülü olması gerekir. Kuralla gazeteciler lehine getirilen farklı muamelenin nesnel ve makul bir temele dayanmadığı söylenemez. Ancak nesnel ve makul bir temele dayalı olan farklı muamelenin ölçülü olup olmadığının da değerlendirilmesi gerekir.
Mevzuatımızda 4857 sayılı Kanun’a tabi olarak çalışan işçiler yönünden fazla çalışma ücreti alacaklarının zamanında ödenmemesi durumuna ilişkin olarak en yüksek banka mevduat faizinin uygulanması öngörülmüştür. İtiraz konusu kural ise gazeteciler için fazla çalışma ücreti alacaklarının zamanında ödenmemesi durumunda temerrüt şartı dahi aranmaksızın günlük yüzde beş, yıllık yüzde 1825’e varabilen yüksek oranda fazla ödeme yapılması zorunluluğunu öngörmekte olup bu fazla ödemeye ayrıca yasal faiz uygulanmaktadır.
Bu hâliyle kural, basın sektöründe çalışanlar için diğer çalışanlara göre nesnel ve makul bir nedenle de olsa orantısız bir farklı muamelenin getirilmesine yol açmaktadır. Bu itibarla kuralla gazeteciler lehine kabul edilen farklı muamelenin ölçülü olduğu söylenemeyeceğinden kural eşitlik ilkesiyle de bağdaşmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle kural Anayasa’nın 2., 10., 13. ve 48. maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiştir.
(Kaynak: Alitezel | 20.12.2019)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.