Dışarıdan Emekli Sandığı İştirakçisi Olmak
12.08.1962 doğumluyum. İlk işime 29.09.1985 tarihinde devlet memuru olarak Emekli Sandığı’na tabi olarak başladım ve 16.08.1996‘da memuriyetten ayrılıp özel sektörde SSK’lı olarak çalışmaya başladım. Buradan da 08.09.2004 tarihinde ayrıldım ve halen çalışmamaktayım. Çalıştığım toplam 19 yıl süre zarfında bir gün bile sigorta eksiğim yok. Askerliğimi devlet memuru olduğum yıllarda yedek subay olarak yapmıştım. Öncelikle ne zaman ve hangi koşullarda emekli olabilirim? Tekrar Emekli Sandığı’na başvurup burada isteğe bağlı gibi veya Emekli Sandığı ile ilişkilendirilerek emeklilik ödemesi yapabilir miyim? Şu anda kurumlarla intibak yahut ilişkilendirmem söz konusu değil. Yasin ÖZKUL/İSTANBUL
Sayın Okurum,
5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununun 12. maddesine göre Emekli Sandığı iştirakçisi olarak en az 10 yıl çalıştıktan sonra görevinden ayrılanların isteğe bağlı Emekli Sandığı iştirakçisi olabilmeleri mümkün bulunuyor.
Buna göre;
Kanunun yürürlük tarihinden önce görevinden ayrılmış olanların kanunun yürürlük tarihi olan 21.09.2004 tarihinden itibaren üç ay içinde 21.12.2004 tarihine dek başvuranlara verilen isteğe bağlı sandık iştirakçisi olma hakkı, kanunun yürürlük tarihinden sonra görevlerinden ayrılanlara ise görevlerinden ayrıldıkları tarihten itibaren altı ay içinde başvurmaları halinde tanınmış bulunuyor.
5434 sayılı Kanuna göre 657 Sayılı Kanuna tabi olarak en az on yıl çalıştıktan sonra, memuriyetten çıkarılmamış olmak kaydıyla herhangi bir nedenle memurluktan ayrılmış olanlar, memurluktan ayrıldıkları tarihten itibaren altı ay içinde yazılı olarak Sandığa başvurmaları halinde isteğe bağlı olarak kesenek-prim ödeyebiliyorlar. Kanun gereğince, diğer sosyal güvenlik kurumları (SSK ve Bağ- Kur gibi) ile zorunlu olarak ilgilendirilmelerini gerektirir görevlerde çalışmakta olan ya da çalışmaya başlayanlar ile diğer sosyal güvenlik kurumlarından veya Sandıktan kendi çalışmasından dolayı aylık bağlanmış olanlar isteğe bağlı iştirakçi olamıyorlar.
Bunlardan diğer sosyal güvenlik kurumlarına tabi olarak çalışmaya başlayıp bu görevleri sona erenler de altı ay içinde yazılı olarak isteğe bağlı iştirakçi olmak üzere başvuruda bulunabiliyorlar. -DEVAMI YARIN-
İŞVERENLER İÇİN ÇALIŞMA HAYATI
İşverenlerin İstihdam Artırımına Yönelik Enerji Teşviki
Daha önceki yazılarımızda işverenlerin ekonomik gelişmişlik bakımından göreceli olarak geri kalmış bazı il ve ilçelerimizde oluşturacakları istihdamı teşvik amacıyla verilen sigorta primi ve gelir vergisi teşviklerinin söz etmiştik. Teşvikin bir diğer boyutu da enerjiyle ilgili olup bu yazımızda da bu konuyu ele alacağız.
Enerji desteği hangi işyerlerine uygulanıyor?
İstihdam artırımına yönelik enerji desteği de tıpkı gelir vergisi ve sigorta primi teşvikleri gibi Adıyaman, Afyonkarahisar, Ağrı, Aksaray, Amasya, Ardahan, Artvin, Bartın, Batman, Bayburt, Bingöl, Bitlis, Çankırı, Çorum, Diyarbakır, Düzce, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Giresun, Gümüşhane,Hakkari, Iğdır, Kahramanmaraş, Karaman, Kars, Kastamonu, Kırşehir, Kilis, Kütahya, Malatya, Mardin, Muş, Nevşehir, Niğde, Ordu, Osmaniye, Rize, Siirt, Sinop, Sivas, Şanlıurfa, Şırnak, Tokat, Trabzon, Tunceli, Uşak, Van, Yozgat ile Çanakkale’nin Gökçeada ve Bozcaada ilçelerinde uygulanıyor.
Enerji desteği işverene ne ölçüde katkı sağlıyor?
İstihdam artırımı için enerji desteği 31.12.2008 tarihine kadar uygulanmak üzere yukarıda belirtilen il ve ilçelerde, 1.4.2005 tarihinden itibaren faaliyete geçen ve asgarî on işçi çalıştıran işletmeler ile 1.4.2005 tarihinden önce faaliyete geçmiş ve asgarî on işçi çalıştıran işletmelerden; fiilen ve sürekli olarak hayvancılık (su ürünleri yetiştiriciliği ve tavukçuluk dahil), organik ve biyoteknolojik tarım, kültür mantarı yetiştiriciliği ve kompostu, seracılık, sertifikalı tohumculuk ve soğuk hava deposu ile imalât sanayi, madencilik, turizm konaklama tesisi, eğitim veya sağlık alanlarında faaliyette bulunanların elektrik enerjisi giderlerinin yüzde yirmisi Hazinece karşılanması anlamına geliyor.
İşçi arttıkça teşvik de artıyor
Yukarıda belirtilen orana; 1.4.2005 tarihinden sonra faaliyete geçen işletmelerde asgarî sayıdan sonraki her bir işçi için, 1.4.2005 tarihinden önce faaliyete geçmiş işletmelerde ise bu tarihten sonra işe başlayan ve asgarî işçi sayısından sonraki her bir işçi için 0,5 puan ekleniyor.
SGDP ödeyerek çalışan emekli işçiler sigortalı sayısının tespitinde dikkate alınıyor, buna karşın aday çırak, çırak ve öğrenciler sigortalı sayısının tespitinde dikkate alınmıyor.
Teşvikte ölçüt olan işçi sayısında referans prim belgeleri
Fiilen ve sürekli olarak çalışan işçi sayısının tesbiti, 4857 sayılı İş Kanununun 13 üncü maddesinde yer alan “tam süreli” çalışma esasları dikkate alınarak yapılıyor.
Prim ve hizmet belgesinde yer alan toplam prim ödemesi gün sayısının otuza bölünmesi suretiyle bulunacak değer, işletmenin enerji desteği oranının belirlenmesinde esas alınacak mevcut/ilave istihdam değeri olarak kabul ediliyor. Bu değerin küsuratlı olması halinde mevcut istihdam sayısı aşağı, ilave istihdam sayısı ise yukarı yuvarlanarak istihdam sayısı bulunuyor.
Taşeron çalışması varsa göz önüne alınacak
Fiilen ve sürekli olarak çalıştırılan işçi sayısının tespitinde, aylık prim ve hizmet belgeleri esas alınacağından enerji desteğinden yararlanacak tesiste bulunan istihdamın saptanmasında, söz konusu tesise ait SSK İşyeri Numarası altında işveren ve ilgili mevzuatta belirtilen aracılarca istihdam edilen toplam işçi sayısı dikkate alınır.
(Kaynak: Sözcü Gazetesi | 12.05.2008)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.