Türk vergi sistemine vergi borçlularının kamuoyuna açıklanması uygulaması, 1998 yılında Resmi Gazete'de yayımlanan 4369 sayılı Kanun ve bu kanunla ilgili olarak 2001 yılında çıkartılan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile girmiştir.
Artık klasikleşmiş hale geldiği üzere, her yılın eylül ayında gazetelerin manşetlerinde vergi yüzsüzleri listesi açıklandı, yüzsüzler yine borçların ödemiyor tarzı birçok habere tanıklık etmekteyiz.
Vergi borçlularının kamuoyuna açıklanması uygulamasını getiren kanunun gerekçesinde; “Vergi mahremiyetinin istisnası olarak getirilen bu düzenleme ile hem kamuoyunun vergi konusunda bilgilendirilmesi hem de kamuoyu denetimi yoluyla mükelleflerin ödevlerini tam ve zamanında yapmalarının sağlanması amaçlanmaktadır ” ifadesi yer almıştır. Kanunun gerekçesinin Türkçesini size şöyle ifade edeyim: yasaları uygulamamıza rağmen tahsil edemediğimiz vergi borçlularını ya da yapılan tarhiyatlar ile ilgili kişi ve kurumları kamuoyuna açıklayacağız, teşhir edeceğiz. Bu kişi ve kurumlar kamuoyundan utanacak ve borçlarına ödeyecek yaklaşımı hakim. Borçluların kamuoyunda teşhir uygulaması, neredeyse 20 yılı dolduracak olmasına rağmen, açıklanan borçlulardan kamuoyundan utanıp borcunu ödeyene şimdiye kadar rastlamadık. “Kamuoyundan utanmadıkları için onlara vergi yüzsüzü diyoruz zaten” dediğinizi duyar gibiyim, oysaki gerçekler hiç de sizin düşündüğünüz gibi değil!
İLK 100'ÜN VERGİ BORCU 44 MİLYAR TL'YE ULAŞIYOR
Her yıl, ikmalen, re'sen veya idarece yapılan tarhiyatlar dolayısıyla kesinleşen vergi ve cezalar ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş vergi ve cezalar, hem vergi dairelerinde hem de Gelir İdaresi Başkanlığı'nın internet sitesinde ilan ediliyor. Bu bilgileri alan yazılı ve görsel basın yaptığı haberlerle konuyu kamuoyunun gündemine taşıyor.
Bu yıl açıklanan devlete 1 milyon TL'nin üzerinde borcu olan mükelleflerle ilgili rakamlara baktığımızda; vergi dairelerine 1 milyon TL'nin üzerinde borcu olan mükellef sayısı 47.032'dir. Listedeki ilk 50 mükellefin borcu 30 milyar iken, bu rakam ilk 100'ün toplamında 44 milyar 301 milyona ulaşıyor. Açıklanan listelerde bir kısır döngü de söz konusu; şöyle ki, geçen yıl açıklanan listede vergi incelemesi nedeniyle belli tutarın üzerinde tarhiyat yapılanlar, kesinleşen borçlarını vade tarihinde ödemeyince, bu yılın listesinde yer değiştirerek bu kez vadesi geçtiği halde borcunu ödemeyenler olarak listelerde yer buluyor. Sizin anlayacağınız vergi borçluları için liste dışında kalmak gibi, politikacıların yaşadığı korkulu bir rüya yok.
Bu listeler incelendiğinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un bütün hükümleri uygulanmasına rağmen, hiçbir surette tahsil edilemeyen ve edilemeyecek olan alacakların, yıllar itibari ile bu listelerde; her yıl gecikme zammı tutarı kadar yükselerek yer almaya ve yayımlanmaya devam ettiğini görüyoruz.
Moda deyim ile “üst akıl” devletle bürokrasi ile işbirliği içinde organizasyonu kurmuş, şirketlerin ortak ve yönetim kurulunu çaycı, hamal, asgari ücretle çalışan kişilerle doldurmuş. Sonra devletten akaryakıt Özel Tüketim Vergisi'ni, hayali ihracatla ilgili Katma Değer Vergisi'ni, naylon fatura ile ilgili komisyonları cebe indirmiş, bütün bu olaylar olup biterken ortada olmayan vergi idaresi, operasyon bittikten sonra ortaya çıkmış, ortada duran kaçacak yeri olmayan gariban şirket yönetim kurulu üyelerine milyarlık tarhiyatlar yapmış, yıllar itibarıyla da bu tarhiyatlar sonucu salınan vergi ve kesilen cezalar tahsil edilememiş. Asıl organizasyonu kuran ve parayı götürenler Türkiye'de çok saygın işadamı olmuş, finans piyasalarını ele geçirmiş, gül gibi geçinip gidiyor devlet bunlara seyirci kalmış, şimdi bu zavallıları teşhir ederek tahsilat yapabileceğini umuyor, yazık ki ne yazık!
Kamu Hesapları Bülteni'nde yer alan rakamlara göre; devletin vergi, gecikme faizi ve vergi cezası alacak tutarı 31.12.2017'de 265 milyar 137 milyon iken, 31.12.2018'de bu rakam 328 milyar 967 milyon liraya, vergi dışı gelirler, yargı ve idari para cezaları tutarı ise 31.12.2017'de 57 milyar 745 milyondan 31.12.2018'de 80 milyar 198 milyon liraya çıkmıştır. Yani toplamda devletin vergi alacağı 01.01.2019 tarihi itibari ile 409 milyar 165 milyon liradır. 2019'un sonunda bu rakamın 500 milyar liranın üzerinde olacağını şimdiden müjdeleyebilirim.
Bu alacak tutarının çok büyük bir bölümünün fiktif yani hiçbir surette tahsil edilemeyecek alacak olduğunun altını çizmemiz gerekmektedir. Haklarında rapor düzenlenen bu mükelleflerin büyük çoğunluğu, devletten haksız Özel Tüketim Vergisi ve Katma Değer Vergisi aldığına göre; bu paraları gerçekte uhdesinde tutanlara devletin ne işlem yaptığını sorgulama zamanı gelmiş ve de geçmiş midir?
Devlet haksız yere Özel Tüketim Vergisi ve Katma Değer Vergisi alan ve perde arkasında yer alan kişilerin tamamından haberdardır. Dolayısıyla bu paraları geri almak için hala bir umut vardır. Yeter ki, bu konuda cesur ve kararlı olalım.
(Kaynak: Sözcü | 16.09.2019)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.