Öncelikle çocuk çalışmasının şartlarını ele almalıyız. İş Kanunu'nda, çalıştırma yaşı ve çocukları çalıştırma yasağı ile ilgili kesin düzenleme bulunmaktadır. Bu konuda temel düzenleme olan 4857 sayılı İş Kanunu'nun 71. maddesinde "Onbeş yaşını doldurmamış çocukların çalıştırılmasının yasak olduğu, ondört yaşını doldurmuş ve ilköğretimi tamamlamış olan çocukların bedensel, zihinsel ve ahlaki gelişmelerine ve eğitime devam edenlerin okullarına devamına engel olmayacak hafif işlerde çalıştırılabilecekleri" hükme bağlanmış bulunmaktadır.
Bu hükme göre, on beş yaşını doldurmamış çocukların çalıştırılması, açık olarak yasaktır. Ancak, 14 yaşını doldurmuş ve ilköğretimi tamamlamış olan çocuklar, bedensel, zihinsel ve ahlaki gelişmelerine ve eğitime devam edenlerin okullarına devamına engel olmayacak hafif işlerde çalıştırılabilirler. En azından 14 yaşından küçük çocukların İş Kanunu'na tâbi olan işyerlerinde çalıştırılmaları yasaktır. Bu tür yerlerde çalıştığını iddia ederek sigortalı yapılan çocukların çalıştırılmalarından dolayı cezai yaptırıma uğramak mümkündür.
'Hangi yaştaki çocuklar sigortalı olabilir? Çocuğumu sigortalı yapmalı mıyım?' gibi sorular, sıkça soruluyor, bugünlerde. Ülkemizde sosyal güvenlik mevzuatında sigortalı olmanın alt yaş sınırı yok. 14 ve daha küçük yaştaki çocuklar, eğer çalışıyorlarsa sigortalı olmak zorundadır. Bir işyerinde fiilen çalışmayan çocuklar, kesinlikle sigortalı yapılmamalıdır. Çocuk yahut erişkin, yani yaşı ne olursa olsun, sahte çalışma ve sahte sigortalılık, kanuna aykırıdır ve suçtur. Çünkü mevcut 506 sayılı Kanun'a göre, sigortalı olabilmek için, kişinin bir işyerinde fiilen çalışması şarttır. Fiilî çalışma olmadan sigortalı yapılan küçük çocukların tescil işlemi hukuken geçerli değil. 1, 3, 5, 8, 11 gibi yaşlarda çocukların bir işyerine girerek fiilen çalışmaları da araştırmadan kabul edilemez. Ayrıca, daha ilköğrenim çağında olan veya henüz okula başlamayan altı yaş altı gruba giren çocukların yasalaşacak olan kanundan emeklilik yönünden olumsuz etkilenmemesi için, sigortalı yapılması etik yönden de sakıncalı.. Tekrarlarsak küçük yaştaki çocukların çalışmadıkları halde çalışıyor gibi gösterilerek sigortalı yapılması yasal değildir.
Yasalaşma süreci tamamlanmak üzere olan sosyal güvenlik reformu öncesinde işe başlamak ile sonra başlamak arasında ne gibi farklılıklar var? Reform sonrası sigortalı olacaklar için özellikle yaş konusunda bir olumsuzluk olduğunu kabul etmeliyiz. Ancak, bilindiği üzere emeklilikte yaş şartını getiren 4447 sayılı Yasa, 08.09.1999 tarihinde yürürlüğe girdi. Bu tarihten sonra ilk defa sigortalı olan kadın sigortalılar 58 ve erkek sigortalılar 60 yaşını ve 7000 gün prim ödemesini tamamlayarak emekli olabiliyorlar. Takriben dokuz yıldan beri 58-60 yaş ve 7000 gün uygulaması yürürlüktedir. Yeni tasarının yürürlüğe girmesinden sonra sigortalı olacak erkekler, 2036 yılına kadar 60, kadınlar 58 yaşında emekli olmaya devam edecek. Sözkonusu yaş hadleri, 2036 yılından itibaren ise kademeli olarak artacak ve 2044 yılında 65 olacak. Halen emeklilik için gereken 7000 günlük prim ödeme gün sayısı, reformdan sonra işe girenler için 7200 güne çıkacak. Reformdan sonra sigortalı olanlar için emeklilik yaşında bir artış meydana gelecek. Reform sonrası sigortalı olan 35 yaş altındaki sigortalı erkeklerde beş, kadınlarda ise yedi yaş daha geç emeklilik sözkonusu. Prim ödeme gün sayısı yönünden reformdan sonra ilk defa sigortalı olanların prim ödeme gün sayısında 200 günlük artış olacak. Görüldüğü üzere Sosyal Güvenlik Reformu'nun getirmiş olduğu emeklilik yaşı ve prim ödeme gün sayısı yönünden toplumda bugün oluşan paniğe gerek yok.
506 sayılı Kanun'un 2. maddesine göre, bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanlar, sigortalı olmak zorundadır. 506 sayılı Kanun'un ek 10. maddesine göre, "Bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılan film, tiyatro, sahne, gösteri, ses ve saz sanatçıları, müzik, resim, heykel, dekoratif ve benzeri diğer uğraşıları içine alan bütün güzel sanat kollarında çalışanlar, düşünür ve yazarlar, 506 sayılı Kanun hükümlerine tabidir." Ayrıca İş Kanunu, 507 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Kanunu'nun 2. maddesinde tanımlanan en fazla üç kişinin çalıştığı, ticaret sicili ve kaydı gerekmeyen, vücut çalışmasına dayanan çeşitli meslek ve sanat mensuplarını ve bunların yanlarında çalışanları kapsamıyor. Berber, kasap, bakkal gibi kendisi dahil en fazla üç kişinin çalıştığı işyerleri, İş Kanunu'na ve 71. maddedeki yasak hükmüne tabi değildir.(Bkz.4857/4-ı)
Reklam ve film yapım firmaları da hem İş Kanunu'na hem de Sosyal Sigortalar Kanunu'na tâbidirler. Güzel sanatlar işkollarında kanımca Borçlar Kanunu'nun 353. maddesi uygulanacağından bu durumdakilerin hizmet akitleri için bir alt sınır olamaz. Reklam, film sektöründe örneğin bir çocuk bezi reklamında oynatılan 1-2 yaşlarındaki bir çocuk da yasal koruma dışında bırakılmamalıdır. Çünkü çocuk bezi, bebe şampuanı reklâmlarında 15 yaşını aşmış bir çocuğu oynatmazsınız. Doğal olanı yapmak zorundasınız.
Öyleyse 5510 sayılı Yasa'ya çocuk sigortalılığını düzenleyen bir maddenin önergeyle eklenmesinde önemli yararların olacağı kanısındayım.
(Kaynak: Yeni Şafak Gazetesi | 14.04.2008)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.