Vergi Usul Kanunu’nun 192’nci maddesinde yer alan tanımlamaya göre bilançonun “Aktif toplamı ile borçlar arasındaki fark, müteşebbisin işletmeye mevzu varlığını “öz sermaye”yi teşkil eder.
Öz sermaye bilançonun pasif tablosunda yer alır.
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 12’nci maddesi uyarınca “Kurumların, ortaklarından veya ortaklarla ilişkili olan kişilerden doğrudan veya dolaylı olarak temin ederek işletmede kullandıkları borçların, hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte kurumun öz sermayesinin üç katını aşan kısmı, ilgili hesap dönemi için örtülü sermaye sayılır.”
KİMLER İLİŞKİLİ KİŞİ
Kanun “ortağın doğrudan veya dolaylı olarak en az yüzde 10 oranında ortağı olduğu veya en az bu oranda oy veya kâr payı hakkına sahip olduğu bir kurumu ya da doğrudan veya dolaylı olarak ortağın veya ortakla ilişkili bu kurumun sermayesinin oy veya kâr payı hakkına sahip hisselerinin en az yüzde 10’unu elinde bulunduran bir gerçek kişi veya kurumu” ilişkili kişi olarak kabul etmektedir.
Bir başka anlatımla bir kurum açısından ilişkili kişi;
ÖRTÜLÜ SERMAYE KABUL EDİLMEYEN BORÇLANMALAR
Aşağıda sayılan borçlanmalar örtülü sermaye olarak kabul edilmemektedir.
VERGİLENDİRME İŞLEMLERİNDE KUR FARKI
Örtülü sermaye üzerinden kur farkı hariç, faiz ve benzeri ödemeler veya hesaplanan tutarlar Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarının uygulanmasında gerek borç alan gerekse borç veren nezdinde, örtülü sermaye şartlarının gerçekleştiği hesap döneminin son günü itibarıyla dağıtılmış kâr payı veya dar mükellefler açısından ana merkeze aktarılan tutar olarak kabul edilmektedir. Bu bağlamda da daha önce yapılan vergilendirme işlemleri tam mükellef kurumlar nezdinde yapılması öngörülen düzeltmede örtülü sermayeye ilişkin kur farklarını da kapsayacak şekilde, konuya taraf olan mükelleflere yönelik buna göre düzeltmesi gerekir. Ancak söz konusu düzeltmenin yapılabilmesi için örtülü sermaye kullanan kurum adına tarh edilen vergilerin kesinleşmiş ve ödenmiş olması zorunludur.
YÜZDE 10 SERMAYE ŞARTI
Yasal düzenleme gereği örtülü sermaye uygulamasında ortakla ilişkili kişi tanımı çok önemlidir. Çünkü;
Dolayısıyla, ortakla ilişkili sayılan kişi veya kurumlarda, en az yüzde 10 oranında sermaye, oy ya da kâr payı hakkına sahip olma koşulu aranmaktadır. Gerçek kişi veya kurumların, borç kullanan kurumlara, yüzde 10 oranından daha az sermaye, oy veya kâr payı hakkı bulunması halinde, ortakla ilişkili kişi sayılması söz konusu olmamaktadır.
(Kaynak: İto | 20.11.2018)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.