Sosyal güvenlik reformu tartışılırken reformu yürüten kurum, daha iki yılını bile doldurmadan iki başkan eskitti. Üçüncüsü ise şimdilik vekâleten bakıyor. Önce o kurumdaki taşların yerine oturup, istikrarın sağlanması, sonra da reformun tartışılması gerekmiyor mu?
Aylardır, sosyal güvenlik reformunu konuşup, tartışıyoruz. Bu öyle bir tartışma ki, kelimenin tam anlamıyla fırtınalar kopuyor. Hükümet ile sendikalar bir masaya oturuyor; bir kalkılıyor, bir anlaşılıyor, bir vazgeçiliyor. İş bırakma eylemleri yapılıyor. Bunlar işin perde önünde yaşananlar. Bir de perde arkası var. İşin aslına bakarsanız orada da fırtınalar kopuyor ama kamuoyu orada olanlardan bihaber.
Sosyal güvenlik reformunun odağında Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) bulunuyor. Daha doğrusu reformun çıkış noktası da reformu yürütecek olan da SGK. Hal böyleyken kurumda taşlar bir türlü yerine oturmuyor. Yaşananlara ise komedi mi dersiniz, dram mı o tarafını bilemem. Ben anlatayım, siz karar verin.
SGK'nın kuruluşuna imkân tanıyan kanun 2006'nın mayısında kabul edildi. Kurumun faaliyete geçmesi ise aynı yılın kasım ayını buldu. Sosyal güvenlik reformunun mimarı olan ve reformu hazırlayan ekibin başında bulunan Tuncay Teksöz, 2006'nın ağustos ayında görevinden sürpriz bir şekilde istifa etti. Gerekçe, bakanlık bürokrasisi ile yaşadığı sorunlar. Buna bakanlarla yaşanan sorunlar desek daha iyi.
Teksöz'den boşalan kurumun başkanlık koltuğuna, Devlet Planlama Teşkilatı'nda (DPT) Müsteşar Yardımcısı olarak görev yapan Birol Aydemir getirildi. Ancak dönemin Cumhurbaşkanı Sezer, Aydemir'in atama kararını imzalamayarak geri çevirdi. 2007'nin ekim ayına kadar da Birol Aydemir, görevini vekâletten yürüttü. Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı olması ile birlikte de Aydemir asaleten atandı. Bu arada şunu da söyleyeyim; Birol Aydemir, Abdullah Gül'e en yakın isimlerden biri.
Birol Aydemir'in 110 günlük izni
Ne ilginçtir ki, Birol Aydemir aynı yılın aralık ayında apar topar izne ayrıldı. Hem de sosyal güvenlik reformu tartışmasının en kızıştığı dönemde. Öğrendiğime göre de izne ayrılmadan bir gün önce Birol Aydemir, İstanbul'da Genel Sağlık Sigortası'nı anlatmak için bir toplantıya katılmış ve toplantıda kendisine acil bir telefon gelmiş. Telefondan sonra Ankara'ya dönen Aydemir, ertesi gün de izne ayrılmış. Duyumlarıma göre de Sağlık Bakanı'nın kendisinden habersiz yaptığı bazı atamalara Aydemir, tepki göstermiş. Nitekim o dönemde bu konu basına; Aydemir ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik arasında sosyal güvenlik yasa tasarısı hakkında tartışma çıktı şeklinde yansımıştı.
Ancak Birol Aydemir'in izni öyle sanıldığı gibi kısa sürmedi. Raporla, tamı tamına 110 gün. Düşünebiliyor musunuz, memlekette sosyal güvenlik reformu tartışılıyor, fırtınalar esiyor ama reformun odağındaki kurumun başı 110 gün boş. Tabii bu arada Aydemir'in görevinden istifa ettiği, bir daha dönmeyeceği ve eski makamı olan DPT müsteşar yardımcılığına yeniden atanacağı konuşuluyordu.
Derken 110 günlük izinden sonra, bu yılın şubat ayı sonunda Aydemir, şaşırtıcı bir şekilde, SGK'daki başkanlık koltuğuna yeniden oturuyor. Ne oluyor, ne bitiyor; nasıl oluyor, kimseden çıt yok. Bakanla kavga etti mi, etmedi mi... Ettiyse, görevine döndükten sonra bu iş nasıl yürüyecek, hele de reform arifesinde... Herkesin kafasında soru işaretleri var.
Bir buçuk yılda iki başkan eskitti
Derken, Birol Aydemir görevine döndükten iki gün sonra DPT müsteşar yardımcılığına atama kararı çıkıyor. Şaka gibi değil mi? Bu kadar önemli bir makam, tam bir komedi sahnesine dönüşmüş durumda.
Diyeceksiniz ki, niye geldi, niye gitti. Öğrendiğime göre bir bürokratın açıktayken bir makama atanması ile bir görevden diğer göreve atanması arasında kıdem olarak fark varmış. O yüzden böyle bir yöntem uygulanmış. Kısacası, ufak bir bürokratik işlem.
Şimdi ise SGK başkanlığını Tahsin Güney yürütüyor. Ama vekâleten. Bu ne anlama geliyor? Güney, kalıcı mı, gidici mi belli değil.
İşte size SGK komedi hikâyesi. Artık güler misiniz, ağlar mısınız bilemem. Ama bildiğim bir şey varsa, o da şu: Kurum, daha iki yılını bile doldurmadan iki başkan eskitti. Üçüncüsü ise şimdilik vekâleten bakıyor. Asaleten atanır mı, atanmaz mı bilinmez.
Diyeceğim odur ki, sosyal güvenlik reformunu yürüten kurumun durumu buyken, biz neyi tartışıyoruz. Önce o kurumdaki taşların yerine oturup, istikrarın sağlanması, sonra da reformun tartışılması lazım değil mi.
(Kaynak: Referans Gazetesi | 31.03.2008)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.