AK Parti hakkında Yargıtay Başsavcısı tarafından açılan kapatma davası, geçen haftanın gündemiydi. Tam da istikrarın yakalandığı ve ekonomik, mali göstergelerin düzeldiği dönemde ülkenin tekrar siyasi istikrarsızlığa sürüklenmesi ideolojik önyargı ile bakanlar dışında herkesi ürküttü. | |
Ekonomideki müspet gelişmeler çok yazıldı-çizildi. İhracat rakamlarında elde edilen rekorlar geçtiğimiz aylarda ekonomi sayfalarında genişçe yer aldı. Büyük sermayeli şirketlerin yatırım için sıraya girdiğini okuduk. Dünyaca ünlü ekonomistlerin ekonomimize ettiği iltifatlar hâlâ kulaklarımızda yankılanıyor. Milli markalarımızın dünya çapında elde ettikleri başarılar milletçe göğsümüzü kabarttı. Bunlara ilaveten ekonomideki tüm birimler hedeflerini büyütmüş, daha önce hayal dahi edilemeyecek uzun vadeli planlar yapmaya başlamışlardı. Ancak bu istikrar ve güven ortamı birilerini rahatsız etti. Bu rahatsız kesimlerin türlü entrikalarla istikrarın önünü kesmeye çalıştıkları da biliniyordu. Uzun süreli ve zahmetli bir sürecin sonunda belli ölçüde istikrarlı hale getirilen ekonomi gemisi ciddi bir sarsıntı yaşadı. Her ne kadar bu sarsıntıyı bazı kesimler uluslararası krize bağlamaya çalıştıysa da olayın böyle olmadığını biliyoruz. Çünkü bahsedilen uluslararası kriz uzun zamandır yaşanıyordu ve Türkiye ekonomisi, bu krizden kaçan kesim için güvenli bir liman mahiyetindeydi. Geçen pazartesi yaşanan krizin daha da derinleşip büyümemesini; ülkesini ve milletini seven insanların serinkanlı hareket etmesinde ve çevrelerine de bunu tavsiye etmelerinde aramak lazım. Çünkü bu ülke, devalüasyon ilan edecek Merkez Bankası başkanlarının bankalardaki paralarını devalüasyondan bir gün önce dövize çevirerek servetlerini katlamalarına da şahit oldu. Fert başına düşen gelirin gerilemesinden işsizliğin artmasına, zam ve pahalılıktan dövizin tekrar eski günlerdeki gibi artışına kadar yaşanacak olumsuzluklar emin olun hepimizi etkileyecek. Ekonomideki istikrarsızlık vergi gelirlerinin azalmasına sebep olacak. Vergi gelirleri düşünce bütçe açıklarını kapatmak için ya daha fazla borçlanmaya gidilecek ya da vergi oranları artırılacak. Bu da yatırımları azaltacak. Böylece de ekonomi iyice daralacak. Bunlar hepimizin yabancısı olmadığı ve koalisyon dönemlerinde yaşadığımız manzaralar.
Bunlar istikrar sayesinde oldu
Sizden gelenlerSoru: Aylık kiraları 750 ve 1.000 YTL olan iki dükkanım bulunuyor. Bu dükkanlardan birisi için ayrıca 5.000 YTL hava parası aldım. Ancak sanırım kiracılarım stopaj ödemelerini yapmamış. Bu kira gelirleri için beyanname vermeme gerek var mı, beyanname vereceksem hava parasını da hasılata dahil edecek miyim? Cevap: Yıl boyunca aylık toplam bin 750 YTL'den 21 bin YTL kira geliriniz bulunuyor. İşyeri olarak kiraya verilen gayrimenkuller stopaj kapsamındaysa 19 bin yeni liraya kadar beyan edilmelerine gerek bulunmuyor. Ancak bu rakam aşılırsa beyanname verilmesi gerekiyor. Bu durumda siz de dükkanlarınızda elde ettiğiniz kira geliri için beyanname vermelisiniz. Vereceğiniz beyannamede stopaj olarak ödenen (veya ödenmesi gereken) vergiler de hesaplanan vergiden düşülecek. Kamuoyunda 'hava parası' olarak bilinen peştamallıklar, gayrimenkul sermaye iradının bir unsuru değil. Bu ödemeler aranan şartları taşıyorsa 'diğer kazanç ve iratlar' olarak vergilendiriliyor. Eğer diğer kazanç ve iratlara giren başka bir geliriniz yoksa 6 bin YTL'lik istisnayı aşmadığınız için, hava parasını beyan etmeniz gerekmiyor. |
(Kaynak: Zaman Gazetesi | 24.03.2008)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.